1.Osmanlı İmparatorluğu kurucusu; Osman Bey, Ertuğrul Gazinin Hayme Hatun'dan doğan oğlu olup Hayme ana Türk’tür. Osman Gazinin karısı Mal Hatun' dur.
Kendisi Türk’tür ancak bazı kaynaklarda Moğol soyundan geldiği ileri
sürülmektedir.
2. Osmanlı Padişahı; Orhan’ın annesi Mal Hatun, Anadolu alimlerinden olan Şeyh Edebali’ nin kızı ve Orhan Gazinin annesidir.
2. Osmanlı Padişahı; Orhan’ın annesi Mal Hatun, Anadolu alimlerinden olan Şeyh Edebali’ nin kızı ve Orhan Gazinin annesidir.
3. Osmanlı Padişahı; I. Murat Hüdavendigar’ın annesi Herofira Hatun' dur. Kendi isteği ile
Müslüman olup Nilüfer adını almıştır.
4.Osmanlı Padişahı; Yıldırım Beyazıt annesi Bulgar kökenli Maria’dır. Daha sonradan Müslüman
olup Gülçiçek Hatun adını almıştır.
5. Osmanlı Padişahı; I. Mehmet (Çelebi Mehmet) annesi Devletşah Valide Sultan Türk olup Germiyanoğulları
Beyi Süleyman Şah’ın kızıdır. Hakkında çok fazla bilgi bulunmadığından Türk
olmadığı ileri sürülmektedir. Ancak Karamanoğulları ile Osmanoğluları arasında
ki çekişme döneminde Osmanlının tarafında yer alan Süleyman Şah kızı Devlet Hatun' u, Yıldırım Bayazid’e hediye olarak gönderilmiştir.
6. Osmanlı padişahı; Sultan II. Murad’ın annesi Emine Hatun Türk'tür ve Dulkadiroğulları beyliğinden Osmanlıya
gelmiştir.
7. Osmanlı Padişahı; Fatih Sultan Mehmed’in annesi ise Hüma Hatun’dur. Taceddin beyin kızıdır. Ancak bazı
batılı tarihçilerin iddiasına göre Sırp Kralı Brankoviç' in kızı Prenses
Despina’ dır. Hakkında fazla bilgi yoktur ve bu sebepten çoğu tarihçi kaynak
olarak Alman Babinger’i almaktadır. Babinger’e göre Hüma ismi bir şark
efsanesinden uydurma bir isimdir ve Sultan Mehmed’in annesi Sırptır.
8. Osmanlı Padişahı; Sultan II. Beyazıt’ın
annesi Dulkadiroğlu hanedanından Siti hatun'dur(a). Sultan Bayazid’ in annesinin Siti Hatun olduğu fakat, kendisi ölünce
Fatih Sultan Mehmed’in hanımlarından Gülbahar Hatun’un kendisine annelik
yaptığı söylenmektedir.
9. Osmanlı Padişahı; Yavuz Sultan Selim'in annesi Padişah II. Bayazid’ in Gülbahar Hatundan olan oğludur.
Dulkadiroğlu beyliğindendir. Yine hakkında pek bilgi bulunmaması sebebiyle bazı
kaynaklarda Bülbül hatun olduğu ve Rum asıllı Beti isimli bir cariye olduğu
söylenmektedir.
10. Osmanlı Padişahı; Kanuni Sultan Süleyman’ nın annesi yani Yavuz Sultan Selim'in eşi Kırım Hanı Mengli Giray Han'ın kızı Hafsa sultandır(b). Bazı kaynaklarda ise Kanuni Sultan Süleyman'ın annesinin Aslında Polonya yahudisi Helga olduğu ve Hafsa Sultan aldı belirtilmektedir ancak kesin olan Kendisinin Kırım’dan getirildiğidir. Tarihte
ilk Valide Sultandır. Valide sultan, padişahların saltanat dönemleri
boyunca hayattaki annelerine verilen unvan olup ilk kez Kanuni Sultan Süleyman
döneminden sonra kullanılmaya başlanmıştır.
11. Osmanlı Padişahı; Padişah II. Selim'in annesi Rus Roksalan olup Müslüman olduktan sonra herkesin bildiği gibi Hürrem
Sultan adını almıştır.
12. Osmanlı Padişahı; III. Murat’ ın
annesi Venedik (İtalya) kökenli Rasel olup, Müslüman olduktan sonra Nurbanu Sultan adını almıştır.
13. Osmanlı Padişahı; III. Mehmet’in annesi
Venedikli Bafo olup Safiye Sultan adını almıştır. Arnavut olduğu da
söylenmektedir.
14. Osmanlı Padişahı; I. Ahmed’in
annesi Yunanlı Helen olup Handan Sultan adını almıştır.
16. Osmanlı Padişahı; II. Osman’ ın
annesi Rum yada Sırp Evdoksiya’ dır. Mahfiruz Haseki Sultan adını almıştır.
17. Osmanlı Padişahı; IV. Murat’ ın
annesi Rum Anastasia olup Kösem Sultan adını almıştır. Bazı kaynaklara göre
Bosna' lıdır.
19. Osmanlı Padişahı; IV. Mehmet’in
annesi Ukraynalı Nadia olup Hatice Turhan Sultan İsmini almıştır. Kösem Sultan
ile yoğun mücadeleye girmiş ve yaklaşık 40 sene devlet yönetiminde yoğun
etkisi olmuştur.
20. Osmanlı Padişahı; II. Süleyman’ ın
annesi Sırplı Katrine olup Saliha Dilaşup Valide Sultan adını almıştır.
21. Osmanlı Padişahı; II. Ahmed' in
annesi Polonyalı ve Yahudi asıllı Eva olup Hatice Muazzez Sultan adını almıştır.
22. Osmanlı Padişahı; II. Mustafa’ nın
annesi Rum asıllı Evemia olup Emetullah Gülnuş Sultan adını almıştır.
23. Osmanlı Padişahı; III. Ahmed’ in annesi
yine Gülnuş Sultandır.
24. Osmanlı Padişahı; I. Mahmut’ un
annesi Rum asılı Aleksandıra (Kendisi İstanbul Rumlarındandır) olup Saliha Sultan
adını almıştır.
25. Osmanlı Padişahı; III. Osman' ın
annesi Sırp asıllı Mari olup Şehsuvar Valide Sultan adını almıştır.
26. Osmanlı Padişahı; III. Mustafa’ nın
annesi Fransız asıllı Janet olup Mihrişah sultan adını almıştır.
27. Osmanlı Padişahı; I. Abdülhamid’in annesi Fransız asıllı cariye İda olup Rabia Şermi Sultan adını
almıştır. Macaristan doğumlu olduğu da söylenmektedir.
28. Osmanlı Padişahı; III. Selim’in
annesi Ceneviz asıllı Agnes olup Mihrişah Sultan adını almıştır.
29. Osmanlı Padişahı; IV. Mustafa’ nın
annesi Bulgar asıllı Sonya olup Sine Perver Ayşe Sultan adını almıştır.
30. Osmanlı Padişahı; II. Mahmut’ un
annesi Fransız Rivery olup Nakşidil Sultan adını almıştır. Kendisinin Napolyon Bonaparte’ nin ilk eşi Josephine’in yeğeni olduğu kuvvetle ihtimaldir.
31. Osmanlı Padişahı; Sultan Abdülmecid’in annesi Gürcü olup Yahudi asıllı Suzi’dir. Bezmialem Sultan adını
almıştır. Dolmabahçe’de bulunan Bezmialem camiine onun ismi verilmiştir.
32. Osmanlı Padişahı; Abdülaziz’in
annesi Pertev Nihal sultan olup Gürcü asıllıdır. Kendisi Pertevnihal camiini ve
lisesini yaptırmıştır. Bazı kaynaklarda ise Romen asıllı olduğu yazmaktadır.
34. Osmanlı Padişahı; II.Abdülhamid’in annesi Tirümüzgan Sultanın Ermeni asıllı Virjin olduğu iddia
edilse de son araştırmalar kendisinin Tatar yada Kırım asıllı olduğu
söylenmiştir.
35. Osmanlı Padişahı; Mehmet Reşat’ ın annesi Arnavut asıllı Sofia olup Gülcemal Sultan adını almıştır.
36. ve son Osmanlı Padişah; Mehmet Vahdettin’in annesi Çerkes asıllı Henriet olup Güliste Kadı Sultan adını
almıştır.
Osmanlı Padişahları Neden Yabancı Kadınlarla Evlendiler
Fatih Sultan Mehmed’e kadar yani
Osmanlı İmparatorluğu bir devlet ve imparatorluk vasfına ulaşana kadar Osmanlı
padişahları Türk kadınlarla evlendiği gibi, Hür yabancı kadınlarla da
evlenmiştir. Yani bu hür kadınlardan kasıt, Kral kızları yada çevredeki
beyliklerin kızları gibiydi. Daha çok ikili ilişkileri güçlendirmek ve çevre
krallıklar ve beyliklerle akrabalık yolu ile ilişkileri güçlendirmeyi amaç edinmişlerdir.
Peki Fatih Sultan Mehmed ile ne
değişti diye bakacak olursak, Fatih Sultan Mehmet bilindiği üzere Anadolu'daki
tüm Toprakları Osmanlıya kattığı gibi Balkanlarda da Prenslikleri ve
krallıkları yıkmış, Roma- İtalya kapılarına kadar dayanmıştı. Haliyle çevrede İttifak
yapmasını gerektiren bir krallık kalmamış, bunun yerine Osmanlı İmparatorluğu
oldukça harika bir sistem olan Harem sistemine geçerek devletin bekasını
sağlamak adına adımlar atmıştır. Yani sarayda yetişen iyi eğitim almış bilgili
cariyeler ile evlilik ve birlikteliğe gidilmiş, böylelikle aynı kültürde
yetişmiş kişiler düzeni devam ettirebilmişti.
Harem tartışılan bir kurum olsa da
tarihe doğru bakmak gerekmektedir. Özellikle batılı kaynaklardan alınan uydurma
bilgiler ile Harem sistemine ve buradan Osmanlıya karalama kampanyaları
düzenlenmeye çalışılsa da sistemin nasıl iyi olduğuna bakmak gerekir. Harem tam
bir akademidir. Haremde, Osmanlı padişahı olacak kişinin annesi yetiştirileceğinden, küçük yaştan itibaren çok iyi eğitim görmesi için eğitim ve kültüre son derece önem verilirdi.
Peki Neden Türk Değiller Padişah Anneleri
Böylelikle görülüyor ki çoğu
padişahın annesi Türk değildir.
Tartışmalı bazı konular olsa da
yüzde 90 üzerinde bir oranla padişah annelerinin Türk olmadığını görüyoruz.
Peki sebep neydi?
Padişah anneleri yada eşlerinin
neden Türk olmadığına bakmamız için önce Osmanlı İmparatorluğunun devlet sistemine
göz atmamız gerekir. Osmanlı Tanzimat dönemine kadar Türkçe ve Türk kimliği çok
ön planda tutulan bir husus değildi. Daha çok Osmanlıcılık ve İslam dünyasının
liderliği ön plana tutuluyor, kimlik ayrımı gözetilmiyordu ki zaten bu husus
Osmanlıyı ayakta tutan ve hoşgörüsü ile bugün bile takdirle anılan bir
özelliğiydi. Sadece Haremde değil Osmanlı imparatorluğuna devlet adamı
yetiştiren kurum da aynı mantıkta çalışıyordu. Soy gerisi ile ilişiği kalmayan,
farklı milletlerden özellikle Balkanlardan küçük yaşlarda getirilen çocuklar,
Enderun’da müthiş bir eğitim görüyor ve sarayda devlet adamlığı yapıyordu. Buna
en güzel örnek Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamı Sokullu Mehmet Paşadır.
Sokullu çok dini bütün bir Müslümandır. Aslında ailesi koyu Hristiyan olup hatta babası papazdır.
Aynı şekilde Haremde de bu mantık
vardır. Küçük yaşlarda aile bağı kopan ve geçmişi çabuk silinen kız, harika bir
eğitim aldıktan sonra Padişah annesi oluyordu. Peki bunun ne avantajı vardı ?
Örnekle açıklamak gerekirse, İstanbul’un Fethine kadar olan süreçte, yani Osmanlı İmparatorluğu kuruluş süresinde Şehzadeler
ile çok uğraşmış, neredeyse her ölen padişahtan sonra şehzadeler bulundukları bölgelerde
Padişahlık ilan etmişti. Örnek verecek olursak, mesela herhangi bir
Osmanlı padişahının (bu hususta tarih belirtmeye gerek yoktur her devirde yaşanabilir)bir hanımı Macar Kralından, bir hanımını Antalya beyinden, bir hanımını Ankara
beyinden, bir hanımını da Mekke Şerifinden aldığını düşünürsek, her bir hanımından erkek
çocukları olan padişah ölünce, Ankara ahalisi kendi Torun yani akrabasını,
Antalya Beyliği kendi Torun ve akrabasını, Macar kralı kendi torununun tahta
geçmesini, hatta Osmanlı tahtı üzerinde kendi hakkı olduğunu (benzer bir durum
İspanya Tahtında yaşanmıştır ki Avrupa’da bazı krallıklar evlilik ve miras
yoluyla el değiştirmiştir.) Mekke şerifi de kendi torununun tahta geçmesi için torununa ordu göndermek suretiyle padişah olmasını desteklemeyeceğini kimse
söyleyemez. Böyle bir durumun yaşanması muhtemel olduğundan, Osmanlı
İmparatorluğunun 4 bir yanında birden iç savaş çıkabilir ve birlik bozulabilirdi.
Aynı örnekten devam edecek
olunursa, eğer padişah annelerinin yada hanımlarının akrabalarının, Anadolu’da
bulunması durumunda saraya güvenip, Padişahın damadı yada
hısımı olduğundan bahisle nüfuzunu kötüye kullanabilir, halka sebepsiz yere zulüm edebilirlerdi.
İşte Harem sistemi ile birlikte Osmanlı imparatorluğunun, halk üzerindeki yetkisi tek elde
toplanmıştır. Avrupa’da tarih boyunca sıklıkla görülen saraya güvenerek halka edilen zulüm, Osmanlı İmparatorluğunda yaşanmamıştır.
İşte bu sebepten aile bağı olmayan hatta ve
hatta kardeşlerini bile bilmeyen Sultan anneleri, Harem sistemi
sayesinde bu tür hadiselere girmemiş ve devletin bekası devam etmiştir. Bu
sebepten Harem sistemi kim ne derse desin mükemmel bir sistemdir.
Geçmiş ile bağı olmayan ve
dolayısıyla akrabaları da bilinmeyen kızların, padişah anneliğine giden süreç içerisinde çok
iyi bir eğitim aldıktan sonra, Valide sultanın onayı ile gerçekleşiyordu.
Ayrıca doğru olmayan tarihi kaynaklara ve tarihi rivayetler ile çok sık söylenen bir tarih magazininine göre Yıldırım Bayezid'in Timur tarafından esir alınmasından sonra Padişaha ve eşine Timur tarafından eziyet yapılması (bazı roman ve kaynaklarda Yıldırım Bayazid'in hanımı Despina hatun Timur tarafından yemek sofrasında çırılçıplak oynatılmış ve aşağılanmıştır ki bu iddia külliyen yalan olduğu, son dönemlerde ortaya çıkan bir gerçek olmayan rivayet olduğu sağlam kaynaklara dayandırılarak gerçek tarihçiler tarafından ortaya konmuştur.) ve bu durum üzerine Bayezid'in kahrından ölmesi, kendinden sonra gelen Padişahlara kötü örnek olmuş ve bu sebepten Osmanlı padişahları Türk kızlarla evlenmemiştir şeklinde bir iddia bulunmakta olup bu da yanlış ve yalan bir tarihi uydurmadır.
Çünkü zaten Despina hatun Türk değildir birinci yanlışlık burada. İkincisi Timur'un zorbalık yaptığı doğru değildir ve esir altındaki Despina hatun ve çocuklarına çok iyi davranmıştır.
Ayrıca diğer bir husus olan Yıldırım Bayezid'ten sonra gelen padişahlar Türk kızları ile evlenmişlerdir.(2. Murad'ın Hatice Hatun'u alması ve Fatih Sultan Mehmed'in Dulkadiroğullarından Sitti hatunla evlenmesi gibi)
Fatih'ten sonra bu sistem değişmiş ve yukarı da da değindiğimiz gibi akrabalık ilişkilerinin sakınca ve tehlikelerinin Devlet-i Aliyye'yi zarara uğratma ve zayıflatma tehlikesi gibi durumlar göz önünde bulundurularak akrabalık bağı kalmayan cariyeler ile evlilikler tercih edilmiştir.
Ayrıca doğru olmayan tarihi kaynaklara ve tarihi rivayetler ile çok sık söylenen bir tarih magazininine göre Yıldırım Bayezid'in Timur tarafından esir alınmasından sonra Padişaha ve eşine Timur tarafından eziyet yapılması (bazı roman ve kaynaklarda Yıldırım Bayazid'in hanımı Despina hatun Timur tarafından yemek sofrasında çırılçıplak oynatılmış ve aşağılanmıştır ki bu iddia külliyen yalan olduğu, son dönemlerde ortaya çıkan bir gerçek olmayan rivayet olduğu sağlam kaynaklara dayandırılarak gerçek tarihçiler tarafından ortaya konmuştur.) ve bu durum üzerine Bayezid'in kahrından ölmesi, kendinden sonra gelen Padişahlara kötü örnek olmuş ve bu sebepten Osmanlı padişahları Türk kızlarla evlenmemiştir şeklinde bir iddia bulunmakta olup bu da yanlış ve yalan bir tarihi uydurmadır.
Çünkü zaten Despina hatun Türk değildir birinci yanlışlık burada. İkincisi Timur'un zorbalık yaptığı doğru değildir ve esir altındaki Despina hatun ve çocuklarına çok iyi davranmıştır.
Ayrıca diğer bir husus olan Yıldırım Bayezid'ten sonra gelen padişahlar Türk kızları ile evlenmişlerdir.(2. Murad'ın Hatice Hatun'u alması ve Fatih Sultan Mehmed'in Dulkadiroğullarından Sitti hatunla evlenmesi gibi)
Fatih'ten sonra bu sistem değişmiş ve yukarı da da değindiğimiz gibi akrabalık ilişkilerinin sakınca ve tehlikelerinin Devlet-i Aliyye'yi zarara uğratma ve zayıflatma tehlikesi gibi durumlar göz önünde bulundurularak akrabalık bağı kalmayan cariyeler ile evlilikler tercih edilmiştir.
Padişah Eşleri Müslüman mıydı
Peki bizim Sultanların anneleri
Müslüman mıydı yoksa değilmiydi ? Öncelikle saraya gelen kızlar iyi bir eğitim
görmekte olup genç yaşta bu eğitime girdikleri için eski din ve
alışkanlıklarından çok kolay vazgeçmişlerdir. Haliyle bütün Osmanlı Padişahlarının
anneleri Müslüman olmuştur. Zaten Hareme alınmak için eğitim gören kızlardan
zorla değil ama, aldığı eğitim ve bilgiler sonucunda Müslüman olması beklenirdi.
Tabi ki istisnalarda mevcuttur, ancak padişah annelerinde değilde padişah eşlerinde Hristiyan olarak gelip dinini
değiştirmeden devam eden Padişah eşleri vardır ki Sultan II. Murad' ın eşi yani
Fatih Sultan Mehmed' in üvey annesi Hristiyan asıllıdır. Hatta Fatih Sultan
Mehmet, Hristiyan üvey annesine hediye olarak, onlar için kutsal olan Yahya
Peygamberin kafatası kemiğini vermiştir ve bugün Topkapı
Müzesinde bulunan Mukaddes Emanetler kısmında sergilenmektedir.
Yani buradan anlaşılıyor ki
Osmanlı Saray kadınlarına, Din değiştirmeleri konusunda bir baskıda bulunulmamış
bilakis kendi dinlerinde özgürce yaşamalarına izin verilmiştir. Tabi ki de bu
hatunların veya Padişah eşlerinin sayısı azınlıktadır. Buda Osmanlı
İmparatorluğunun öz güveni olan bir Devlet olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca Haremde yaşayanlar arasında, 5 vakit namazlarını eksiksiz kılan
hatunlar olduğu tarihi kaynaklarda geçmektedir.
Harem sistemi sayesinde Padişah
bir tek kendi annesini bilirdi. Tersi durumda aynı örnekten yola çıkarsak,
padişahın 4 hanımı da kardeşlerini saraya getirir, teyzeler, dayılar onların
aileleri derken saray tam bir curcunaya dönebilirdi. Asıl entrikalar o zaman başlamış
olurdu. Harem sistemi ile akrabası bulunmayan padişah anneleri tüm dikkatini
çocuklarına yöneltmiştir.
Çoğu kişi yabancı kaynakları baz alarak, Osmanlı hanedan sistemi ile ilgili özellikle Türklerle evlenmediklerinden bahisle, karalama kampanyaları düzenlese de Padişah annelerinin yada Haremde bulunanların, geldikleri ülkeler ile ilgili hiçbir bağlantısı tarihte
bulunmamıştır. Yani casusluk, sabotaj yada geldiği devletin isteği üzerine
devleti şekillendirme gibi. Kısacası hiçbiri hainlik yapmamış, çoğu Hristiyan ülkelerden gelsede doğurdukları şehzadelere sıkı bir İslam eğitimi almalarında yardımcı olmuş, tersi bir durum yani misyonerlik gibi bir durum görülmemiştir. Osmanlı Padişahlarının anneleri Aldıkları eğitim
ve seçilmiş olmaları sebebiyle son derece namuslu, karakter sahibi ve güçlü
kadınlar olmuşlardır.
Avrupa' da bulunan Saraylarda ve Krallıklarda, otoriteyi güçlendirmek için genellikle bugünkü şirket
evliliklerine benzeyen saray evlilikleri yapıldığı ve bu evliliklerin planlı ve
ısmarlama olduğundan, Kraliçelerin güzelliği pek konuşulmazdı, ancak Osmanlı
İmparatorluğunda Harem sistemi bulunduğundan, buradaki seçilen kızların
sağlıklı ve güzel olmaları tercih edildiğinden, tarihteki en güzel saray kadınları Osmanlı İmparatorluğunda bulunmaktadır.
Valide Sultanların yaptıkları
hayır işleri o kadar çok fazladır ki bunları yazmak için kitap gerekir. Özellikle Kösem Sultan yaptığı hayır ve eserlerle önde gelen Padişah annelerinden biridir.
Hürrem Sultanda özellikle Müslümanlar için Kutsal sayılan topraklara pek çok hayır işinde bulunmuştur.
(a) ve (b) Son imparatorluk Osmanlı İlber Ortaylı
Yorum Gönder