Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim'in oğlu olup kudretli padişah Yavuz Sultan Selim ölünce, Avrupalılar rahat bir nefes almış, herhalde yerine gelecek sultan bizim için Selim'den kötü olamaz şeklinde tesellilerde bulunmuş, ancak yanıldıkları Kanuni Sultan Süleyman Han ile ortaya çıkmıştır.
Kanuni Sultan Süleyman (1494-1566) 10. Osmanlı padişahı ve 89. İslam halifesidir. Babası Sultan Selim öldükten sonra tahtta hak iddiası olmadığından rahat bir şekilde saltanatına başlamıştır. Tahta geçtiğinde dolu bir hazine, savaşmaya hazır kuvvetli ve çok sayıda askerden oluşan bir ordu devralmıştır.
Sultan Süleyman ya da Batılıların ona taktığı lakap ile Muhteşem Süleyman, imparatorluğun sınırlarını her istikamette genişletti. Frank topraklarında ona Suleiman the Magnificent denmiştir. O zamanlar ordusu yeniçeriler, o gün için dünyanın en disiplinli askerleriydi. Donanması Turgut Reis gibi cesur kumandanların komutasında önüne çıkan her şeyi yutuyordu. Sultan Süleyman'ın idare ettiği Osmanlı gücü Batı Karpatlar'dan Basra Körfezi'ne, Hazar Denizi'nden Cebelitarık'a kadar yayıldı. Sultan Süleyman'ın savaşlarından en görkemlisi 1526'daki Mohaç Meydan Muharebesi olarak bilinen savaştır. Sultan Süleyman, Macar ordusunu bir biçer döver gibi yutmuş, savaşın süresi 2 saat sürmüştü.
Bu yükselişin ardından Kutsal Roma İmparatoru Şarlken, Fransa Kralı Fransuva ve İngiliz Kralı VIII. Henry gibi çağdaşları arasında en ön sıraya yerleşmiştir. Hatta Fransa kralı, Şarlken ile olan mücadelesinde Sultan Süleyman'dan yardım istemiş, bu ittifakın sonucu olarak Barbaros Hayrettin Paşa, Hristiyanların ünlü amirali Andrea Doria ile karşı karşıya gelmiştir. Sonuçta Preveze Deniz Zaferi ile Akdeniz'in hâkimiyeti Osmanlılara geçmişti. Hatta Kanuni, Fransızlara ültimatom şeklinde bir mektup yollamış, dans etkinliğini bitiremezseniz sizi de fethederiz diyerek güçlü yüzünü göstermiştir. Bu mektup Osmanlı'nın o dönemde ne kadar güçlü olduğunu bize göstermektedir. Ayrıca Sultan Süleyman mektubunda Fransa Kralı Fransuva'dan "Sen Fransa Eyaletinin kralı Fransuva'sın" demesi döneminde Osmanlı'nın kudretini gösteren bir delildir.
Kanuni döneminde İstanbul adeta dünya başkenti olmuş ve pırıl pırıl parlamaktaydı. Kanuni, başkentini inanılmaz ölçüde güzel inşa etmiş ve Mimar Sinan yardımıyla göz kamaştıran yapılar yaptırmıştır.
Kanuni'nin bu kadar geniş, büyük ve zor bir imparatorluğu bir arada tutmasının marifeti, inancı, dili ve alışkanlıkları, kültür farklılıklarını göz ardı etmesi ve insanları kendi topraklarında serbest bırakmasında gizliydi. Avrupalıların yaptığı gibi toprakları sömürmüyor, aksine insanların barış içinde ferah bir hayat sürmesini arzuluyordu. Osmanlı topraklarında Kanuni Sultan Süleyman ile birlikte inanılmaz bir adalet ve eşitlik vardı. İmparatorluğun tüm topraklarında dikkat edilen hususlar, ticarette dürüstlük ve adil vergilendirme ile Sultan Süleyman kanunlarını kendi koydurmuş ve kanun koyuculuktaki bu başarısı hâlâ bile göz kamaştırmaktadır. Koyduğu kanunlar İmparatorluğun sağlam bir zeminde ilerlemesini sağlamıştır.
Nikâhlı eşi Hürrem Sultan'a olan aşkı dillere destan olup ona yazdığı şiirler günümüze dek ulaşmıştır. Ancak Hürrem Sultan'ın devlet işlerinde söz sahibi olması ile başlayan olumsuz gelenek, sonraki yıllarda devletini zaafa düşürdüğü tarihçiler tarafından mutabık kalınmıştır. Kanuni döneminde Osmanlı İmparatorluğu adeta zirve yapmış, ışıltısı ile Avrupa'nın gözünü kamaştırmıştır. Kanuni'yi ziyarete gelen elçiler ve krallar bile onun ihtişamına hayran kalmış, bunları dizelere, satırlara dökmüşlerdir. Kanuni'nin bir başka becerisi kaos ortamında bulunan Avrupa'yı iyi şekilde manipüle etmesi olmuştur. Avrupa'nın başat ülkelerini birbirine karşı kullanarak, Osmanlının etkinlik alanını diplomasisini ve kılıcın gücünü de kullanarak genişletmiştir. İmparatorluk, Kanuni'nin kurduğu sağlam temeller üzerinde takip eden asırlar boyunca genişlemeye devam etmiş ve 4. Mehmed döneminde en geniş sınırlara ulaşmıştır.
Kanuni Sultan Süleyman yaşadığı yüzyılı Türk Asrı dedirtmiştir. Hatta korsan korkusundan gemileri ticaret yapamayan Hollandalılar Sultana müracaat ederek gemilerinde Osmanlı sancağı taşımak istemiş, Sultan Süleyman'ın buna izin vermesi üzerine Osmanlı sancağı takarak Akdeniz'de rahatça dolaşabilen Hollanda gemileri bu sayede kendi ülkelerini açlıktan koruyabilmiştir. Veziriazam Sokullu Mehmet Paşa, Mimar Sinan gibi Barbaros Hayrettin gibi siyaset adamları ve komutanlar onun döneminde yaşamıştır.
Sultan Süleyman işini her zaman ciddiyetle yaptı. Gut hastalığından muzdaripti ve 1566'da Zigetvar Kuşatması sırasında 72 yaşında öldü. Kendisinden sonra gelenlere eşsiz bir imparatorluk bıraktı.
Fransa'ya verdiği ve kendisinden sonra ekonominin bozulması sebebiyle kapitülasyonlar sebebiyle eleştirilse de Kanuni sadece bu kapitülasyonları o dönem Fransa Kralı Fransuva'nın sağlığı döneminde geçerli olmak kaydı ile vermiştir.
Kanuni Sultan Süleyman 1495'te Trabzon'da doğmuş, 25 yaşında iken 30 Eylül 1520'de tahta çıkmış, birinci sınıf bir kuyumcu olup usta bir şairdir. Ömrünün büyük bir kısmını Kutsal Roma İmparatorluğu ve İran'la savaşarak geçirmiş, 30 sene içinde katıldığı 25 seferi bizzat kendisi yönetmiştir. 46 yılla en uzun süre iktidarda kalan Osmanlı padişahıdır. 46 yıllık saltanatının 11 senesini seferde geçirmiştir. Bu sebepten ordusunun başında seferde en uzun süre kalan Osmanlı padişahıdır. Kutsal Roma Germen İmparatoru Şarlken'i Osmanlı ordusu ile Almanya'nın içlerine kadar kovalamış, Şarlken, Kanuni'nin karşısına çıkma cesareti gösterememiştir. Bugün Beyaz Saray Temsilciler Meclisi'nde tarihin en iyi 23 kanun koyan kişisinin gösterildiği duvarda portresi bulunmaktadır. Aynı şekilde Hollanda'ya yaptığı yardımlar sebebiyle Hollanda Meclisi'nde de yer alır. Babası Yavuz Sultan Selim'den devraldığı Osmanlı toprağını 2 katından fazla büyütmüştür.
Yorum Gönder