Padişah III. Mehmed (1566-1603) III. Murat ve Safiye Valide
Sultan'ın oğlu olarak 1566’da Manisa'da dünyaya gelmiştir. 13. Osmanlı padişahı
92. İslam Halifesidir.
Sultan III. Mehmed’in
ismini bizzat büyükdedesi Kanuni Sultan Süleyman
tarafından Kanuni’nin son seferi olan Zigetvar seferine çıktığı sırada
verilmiştir. Sultan Süleyman II. Murad’in oğlu olan Fatih Sultan Mehmed’i
düşünerek torunu III. Murad’ın doğan oğluna Mehmed adını koymuştur.
Sultan 3. Mehmed
şehzadeliğinde Pir Mehmed Azmi efendi ve Manisali İbrahil Cafer Efendi gibi
alimlerden kuvvetli tahsil görmüştür. Sultan III. Murad’ın en büyük şehzadesi
olması ve Safiye Sultan’ın etkisiyle rahat bir şehzadelik dönemi geçirmiş,
hatta sünnet şöleni 57 gün sürmüştür.
Şehzade Mehmed 9 yaşında
İstanbul’a gelmiş daha sonra 1584’te Manisa’ya idareci olmak için Sancağa
dönmüştür. 12 yıl Manisa’da idarecilik görevinde bulunur.
19 Kardeşini Bir gecede Boğdurttu
27 Ocak 1595 yılında
babasının ölümü üzerine Manisa’dan gelerek tahta çıkmıştır. Tahta çıkar çıkmaz
kardeş katli gereği 19 kardeşini tek seferde boğdurtmuştur. Çoğu bebek yaşta
olan şehzadelerin bu toplu öldürülmesi halk tarafından hiç hoş karşılanmamış ve
Sultan III. Mehmed acımasızlığı ile Osmanlı tarihine geçmiştir. Hatta 35.
Osmanlı Padişahı Sultan Mehmed Reşat tahta çıktıktan sonra tüm dedelerinin
türbesini ziyaret ederken bebek katilinin mezarına gitmem diyerek Sultan III.
Mehmed’in mezarını ziyaret etmediği bilinir.
Tüm kardeşlerini
boğdurtsada annesi yabancı asıllı olan Sultan III. Murad’ın şehzadesi Yahya,
annesi tarafından Makedonya’ya kaçırılıp bir kiliseye verilir. Büyüyünce
Osmanlı tahtı üzerinde hak iddia eden Kayıp Şehzade Yahya ileriki dönemde
başarısız bir isyan hareketinde bulunmuştur.
Saltanatı
29 yaşında tahta çıkan
III. Mehmet içerde zorbaların isyanı, dışarıda ise Avusturya ile savaşın
kucağında bir taht devralmıştır.
Bu savaşta Bükreş
alındıysa da Yergögü’de ağır bir yenilgi olmaktan kurtulamadı Osmanlı ordusu.
Estergon ve Vişegrad gibi iki büyük önemli kalenin düşmesi Payitahtta soğuk duş
etkisi yapmıştı. Yeniçeriler artık Sultanı ordunun başında görmek istiyordu. Padişah III. Mehmed Bu defa Hoca
Sadettin Efendinin telkinleriyle bizzat ordunun başında sefere çıkmaya karar
verdi. Annesi Safiye Sultan buna karşı çıkınca Annesine “Biz ordunun başında
sefere çıkmayacaksak niye Eyüp Sultan’da kılıç kuşandık” dediği rivayet edilir.
Bu sefer işe yaramış Üngürüs seferi fetih ile sonuçlanmış,
Eğri fethedilmiş ve kendisine Eğri
Fatihi unvanı verilmiştir (12 Ekim 1596).
Eğri kalesi fethinin
hemen ardından 15 Ekim 1596 günü Osmanlı ordusunun karşısına büyük bir müttefik
Avrupa ordusu çıkar. Osmanlı ordusu Haçova Meydan Muharebesinde büyük bir
şansında yardımı ile savaşı kazanmıştır. Haçova savaşı sırasında ilk etapta
yoğun tüfek atışı üzerine Osmanlı birlikleri sayıca çok üstün olan Haçlı ordusu
karşısında hızlıca geri çekilir. Bu hızlı çekilmede padişahın alandan ayrıldığı
söylentisinin etkisi büyük olmuştur. Haçlı ordusu ise düşmanın kaybettiğini
düşünerek yağmaya kalkar. Savaş meydanında büyük oranda aşçı, deveci uşaklar
gibi hizmetli sınıfı kalır ve bu asker olmayan güruh düzensiz bir şekilde
üzerine gelen Haçlı ordusuna ellerindeki kazan ve kepçeler ile büyük bir
direniş başlatıp püskürtür. Müttefik Avrupa ordusunun gerilediğini ve savaş
düzenini kaybettiğini gören Osmanlı akıncıları tekrar hücum ederek Haçlı
ordusunu yenmiştir. Hizmetli sınıfı sayesinde kazanıldığı için Haçova Meydan Muharebesi Kazan-kepçe
savaşı olarakta isimlendirilir.
Sultan III. Mehmed Kanuni Sultan Süleyman’dan sonra ordusu başında sefere çıkan ilk
padişahtır. Sultan Babası III. Murad ve Dedesi II. Selim’in Padişahın ordu
başında sefere çıkmasını geleneğini bozduğunu, bu sebepten kendisinin bunu
tekrar gerçekleştirmek istediğini söylediği bilinir.
Tiryaki Hasan Paşa'nın
Kanije savunması onun döneminde olmuştur. Arşidük Ferdinand, Tiryaki Hasan Paşa
tarafından Kanije Kalesi önünde ağır bir yenilgi almıştır.
Bu Fetih ile Osmanlı
İmparatorluğu en geniş yüz ölçümüne ulaşmıştır. Ancak bu başarılı Seferden
sonra Anadolu'da yıllar boyu Devleti meşgul edecek olan Celali İsyanları patlak verir.
Ancak batıda İşler bu
durumdayken bir süredir Suskun bulunan İran cephesindeki Savaş Yeniden
başlamıştı. 1590 yılında Safevi devleti ile imzalanan antlaşmayı Şah Abbas 13
yıl sonra bozmuş ve Tebriz İran
tarafından geri alınmıştır. Şah Abbas Osmanlı devletinin Celali isyanları ile
uğraşmasını fırsat bilmiş ve barışı bozmuştur. İran ile savaş devam ettiği
dönemde sırada 3. Mehmet vefat
etmiştir. (1603)
Babası ve dedesi gibi
Ayasofya Camii'nin yanındaki türbesine defnedilmiştir. III. Mehmed'i önemli kılan başka
bir özellik ise sancağa çıkan
ve sancaktan gelerek padişah olan son Osmanlı şehzadesidir. Ondan
sonra Şehzadeler artık sarayda kalacaklar ve Tanzimat’a kadar dışarıyla temas
kuramayacaklardır. 3. Mehmet'in annesi Safiye Sultan'ın etkisinde oldukça
kaldığı bilinir. Dindar bir padişah olan Sultan III. Mehmed, avdan hoşlanan
daima kılıç ile gezen yiğit ve gözü pek bir Sultan olarak tasvir edilir.
Kendisinden sonra tahtın
varisi büyük oğlu Mahmud’tu. Gözüpek bir şehzade olan Mahmud, Anadolu’da ki
Celali isyanları bastırmak için Babasından ordu isteyip sefere çıkma niyetini
belli etmiş ancak kabul görmemiştir. Bu kararda Safiye Sultan’ın Mahmud’un
isyanı bastırdıktan sonra İstanbul’a gelerek padişahlığını ilan edeceğini öne
sürerek bu yönde oğlu Sultan Mehmed’i yönlendirdiği düşünülmektedir. Ardından
şehzade Mahmud’un annesinin bir müneccime; oğlu Mahmud’un tahta geçişi ile ilgili
bilgi sorduğu mektubun ortaya çıkması üzerine Safiye Sultan’ın telkiniyle
olduğu düşünülen bir hareketle Sultan 3. Mehmet, oğlu Mahmud’u boğdurmuştur. (7
Haziran 1603)
Tüm bunlara rağmen devlet işlerinde
kötü gidiş olduğunda, yemeden içmeden kesilecek derecede üzüntülü biri olmuştur.
Genel olarak üzüntülü halinin tahta çıktığında kardeşlerini öldürtmesi ve
ölmesine yakın dönemde büyük oğlu Mahmud’u boğdurtmasının etkisinin büyük
olduğu dile getirilmektedir.
Sultan III. Mehmed’in Ölümü
27 Ekim 1603 günü Sultan
Mehmed türbe ziyaretinden döndüğü esnada bir dervişin 56 gün sonra büyük bir
olay olacak durma günleri say, gafil olma dediği ve 18 Aralık 1603'te Padişah 3.
Mehmed’in hastalığının iyice artarak 37 yaşında 21 Aralık 1603 tarihinde öldüğü
bilinmektedir. Sultan 3. Mehmed’in
kalp krizi neticesinde öldüğü sanılmaktadır.
Yorum Gönder