Padişah II. Murad (1404-1451)
I. Mehmet'in oğludur. Annesi Emine Hatun olup 1404 yılında Amasya'da dünyaya gelmiştir. Altıncı
Osmanlı padişahı olan
Sultan II. Murad, bir dönemi kapatıp bir dönemi açan,
Fatih Sultan Mehmed'in babasıdır. Tarihte II. Murad Fatih Sultan Mehmed'in babası olarak bilinmekte olup, bu sebepten namı; oğlu Fatih Sultan Mehmet'in gerisinde kalsa da
Osmanlı İmparatorluğu'nun yükseliş döneminde oldukça önemli fetihler ve işler gerçekleştirmiştir.
Şehzadeliğinde Manisa ve İzmir yöresinde patlak veren Şeyh Bedrettin isyanının bastırılmasında yer almıştır. Şehzade Murad gençliğinden itibaren savaşların içinde büyüdüğünden çok iyi bir asker olmuş, bunu padişah olduktan sonra çıktığı seferlerle fazlaca kanıtlamıştır. Babasının ani ölümü üzerine yeniçerilerin desteğini de alarak 17 yaşında 25 Haziran 1421 günü Amasya sancağından Bursa'ya gelerek tahta çıkmıştır.
Düzmece Mustafa Olayı
II. Murad'ın tahta geçmesinin ardından 3 yıl boyunca dedesi
Yıldırım Beyazıt'ın kayıp çocuklarından Şehzade Mustafa'nın ülkeyi karıştırması ile mücadele etmiştir. Yıldırım Bayezid'in Bizans'ın elinde Limni adasında esir tuttuğu Çelebi Mustafa, Sultan II. Murad'ın padişah olmasının ardından Bizans İmparatoru II. Manuil tarafından Gelibolu bölgesini Bizans'a verme koşulu ile serbest bırakılır. Bizans, Sultan Murad'ın padişahlığını tanımadığını ilan edip yeni Osmanlı Sultanı olarak Mustafa'yı kabul eder. Mustafa Çelebi İzmir Beyi Cüneyd'in desteği ile Rumeli beylerini yanına çeker ve Trakya'da üslenir.
Bunun üzerine Sultan II. Murad Sadrazam Bayezid Paşa idaresindeki orduyu Mustafa'nın üzerine gönderse de Sazlıdere'de yapılan savaşta Mustafa kazanır. Esir aldığı sadrazamı da Cüneyd Beyin tavsiyesi üzerine idam ettirip, Edirne'de padişahlığını ilan eder. Adına hutbe okutur ve sikke bastırır.
Ardından yaklaşık 12 bin kişilik ordu toplar ve Bursa'yı kuşatmak için yola çıkar. Ancak başta Bizans'a verdiği sözden yani Gelibolu'yu vermekten vazgeçmiştir. Bizans da bunun üzerine Mustafa Bursa yolundayken desteğini geri çeker ve Mustafa'nın en büyük desteği kaybolur. Ayrıca Mustafa'nın Rumeli'de kurduğu ordu, Anadolu topraklarında savaşma konusunda isteksizdir. Sultan II. Murad da arka planda Cüneyd beye İzmir beyliği teklif etmiş ve Cüneyd Bey bunu kabul etmiştir. Bunun üzerine kuvvetleri ile birlikte Mustafa'nın ordusundan ayrılır.
Sultan II. Murad bunun dışında yoğun propaganda faaliyetlerinde bulunur ve Mustafa'nın I. Bayezid'in oğlu olmadığını öne sürerek halk desteğinin kaybolmasını sağlar. Böylelikle Mustafa Çelebi "Düzmece Mustafa" lakabı almıştır. Bursa kuşatmasına gelen orduda kopmalar ve saf değiştirmeler yaşanır ve Ulubat civarında yapılan savaşta Mustafa Çelebi'nin ordusu bozguna uğratılır. Mustafa kaçarak Rumeli'ye geçmeyi başarsa da Sultan Murad ordusuyla peşine takılır ve Edirne'ye gelir. Edirne halkı Sultan Murad'a bağlı olduğunu açıklar. Mustafa Çelebi ise Edirne hazinesi ile kaçmayı başarsa da Tunca vadisinde yakalanıp Edirne'ye gönderilir, idam edilip cesedi kale burcuna asılarak sergilenir (1422).
Böylelikle Bizans ile birlik olan amcası Mustafa'nın ortaya çıkardığı karışıklıkları bastırmakla uğraşan II. Murad, uzun savaşların ardından düzmece Mustafa adıyla anılan amcasını öldürtmüş ve rahat bir nefes almıştır.
İstanbul Kuşatması
Hemen üstüne öcünü almak için Bizans'a saldırmış ve İstanbul'u kuşattıysa da başarılı olamamıştır. Bu başarısızlığın sebeplerinden biri de bir başka Mustafa olan Sultan Murad'ın kardeşi Mustafa'nın Bizanslılar tarafından desteklenip kendisine karşı isyan etmesidir (1422).
Ağabeyi Konstantinopolis'i karadan kuşatınca kardeşi Mustafa, Bursa'yı savunacak askerin az olması sebebiyle Karaman ve Germiyanoğullarının desteğini alarak önce Bursa'yı, başaramayınca İznik'i kuşatarak şehri alır ve padişahlığını ilan eder. Bunun üzerine Sultan II. Murad İstanbul kuşatmasını kaldırıp Anadolu'ya geçerek İznik'e gelir ve kardeşi Mustafa'yı yakalatarak öldürtür (1423).
Tüm bu iç isyanlar sebebiyle Sultan II. Murad'ın döneminde doğan çocuklara Mustafa ismini koymayı yasakladığı rivayet edilir.
Seferleri
Kardeşi Mustafa'nın isyanına yardım ettiği gerekçesi ile Sultan Murad Çandaroğlu beyliğine yaptığı seferle burayı ele geçirir.
Ardından Selanik, Yanya'yı fethetmiş, ardından Germiyan ve Karaman beyliklerini yenerek dedesi Yıldırım Bayezid'den sonra Anadolu'daki birliği yeniden kurmuştur. 1425'te İzmir oğullarından Düzmece Mustafa olayında Mustafa Çelebi'ye ilk desteği verenlerden Cüneyd Bey üzerine kara seferine çıkıp yenmiş ve Cüneyd ile birlikte tüm ailesini idam ettirmiştir (1425).
Yönünü Rumeli'ye dönerek büyük bir Balkan seferine başlayan Sultan II. Murad, Rumeli'ye geçerek Sırbistan'a sefere çıkmıştır. Ardından Macaristan topraklarına girmiş ancak burada Erdel voyvodasına karşı birkaç kez yenilmiştir. Özellikle Bulgaristan'da yapılan İzladi muharebesi sonunda 1444 yılında Segedin Barış Anlaşması ile Tuna nehri sınır olarak belirlenip 10 yıllık süre belirlenen bir anlaşma yapılarak Sırbistan ve Eflak topraklarını Macarlara bırakmıştır. Buna karşılık Macarlar Bulgaristan üzerindeki hak iddiasından vazgeçecektir.
Bu ağır yenilgiyle morali bozulan II. Murad, üstüne çok sevdiği oğlu Amasya Sancağında bulunan Alâeddin'in ölmesi haberini alır ve üst üste yaşanan sıkıntılar onu çok sıkıntıya sokar. Tahtı o tarihte henüz 13 yaşında bulunan oğlu II. Mehmet'e (Fatih Sultan Mehmet) bırakarak Manisa'ya çekilmiştir.
Bu yenilgi ve ardından çocuk padişahın tahta geçmesi Papanın iştahını kabartmış ve Türkleri Avrupa'dan atma isteği doruk noktasına ulaşmıştır. Anadolu'da ise Karamanoğlu, Macar Kralına mektup yollayarak müttefiklik teklif etmiştir. Osmanlı İmparatorluğu iki kıskaç arasında bırakılmak isteniyordu. Çocuk yaşta bir şehzadenin Osmanlı padişahı olmasıyla, Papa bu durumu fırsat bilerek bir haçlı ordusu hazırlamış ve II. Murat'ı yenen Hunyadi Yanoş'u bu ordunun komutasına getirmiştir.
Varna Savaşı
Macar kralı, papanın desteğini alarak Edirne-Segedin anlaşmasını sudan bahaneler ile tek taraflı bozar ve büyük bir haçlı ordusu toplanır. İlk etapta Niş'te Osmanlı kuvvetlerini yenerek Sofya'yı alıp Haçlı ordusu Tuna Nehri'ni geçerek Varna'yı kuşatmıştır.
Osmanlı zor bir durumdayken vezirler ve oğlu II. Mehmed, Sultan II. Murad'ın tekrar tahta geçmesi için telkinlerde bulunmuşlardır. Bu süreçte meşhur mektup olayı yaşanmıştır.
Bu süreçte II. Murat ordunun başına tekrar geçmiş ve Varna'ya ulaşıp haçlıları büyük bir bozguna uğratmıştır. Varna Savaşında Macar Kralı Vladislav Yeniçeriler tarafından öldürülmüştür. Bu savaşın ardından Osmanlı büyük bir tehlikeyi bertaraf etmiş, hatta komutan Yanoş canını zor kurtarmıştır.
İki yıl sonra yeniden padişah olan II. Murad, şansını tekrar denemek isteyen Yanoş'u bu defa Kosova meydanında üç gün süren savaşın sonunda tekrar yenmiştir.
Edirne'ye dönen Padişah II. Murad burada oğlu Mehmet'i evlendirmiş ve 49 yaşındayken 1451 yılında ölmüştür. Padişah II. Murad'ın bazı şiirleri günümüze kadar gelmiştir.
Disiplinli yapısıyla bilinmektedir. Ordusunun konakladığı yerlerde borçlu kalmaması konusunda çok titiz olmuştur. Osmanlı İmparatorluğunun Ankara Savaşı'ndan sonraki süreçten aldığı yarayı tamamen kapatmıştır. "Rahmet üstüme yağsın" demiş, bu sebepten Bursa'da türbesinin üzeri açıktır ve yağmurun içeri yağmasına olanak vermektedir. Oğlu Alaaddin'i çok sevdiği doğrudur. Vasiyetinde onun yanına gömülmek istemiş ve daha sonra ailesinden bir başka kimsenin gömülmemesini de ekletmiştir. Sağlığında tahtı Alaaddin'e bırakması kesindir ancak oğlu aniden ölünce çok üzülmüş ve kendisinden sonra taht Fatih Sultan Mehmed'e kalmıştır.
Bazı kaynaklarda Türklüğe çok vurgu yaptığı ve Kayı boyuna özel önem verdiği geçmektedir. Sultan II. Murad Türklük konusunda Kayı boyu adına para bastırması ve yakın korumalarının Aykan isminde ve sadece Türklerden olması bunu kanıtlar nitelikte olsa da bu hareketinin ırksal sebeplerle değil siyasi bir karar olduğu görülecektir. Zira Sultan II. Murad döneminde Moğol ve Timur tehlikesi devam ediyordu. Hatta Timur'un oğlu Şahruh'un Anadolu'ya sefer çıktığı haberi büyük paniğe neden olmuştur. Sultan II. Murad doğudaki Türkmenlerin Timur devletinin yanında yer aldığını görünce Türkmenleri yanına çekmek için Türklük vurgusu yaparak onları da kendi çatısı altında toplamayı hedeflediği düşünülmektedir. Zira sadece ırksal hedefleri olsa idi Osmanlı İmparatorluğunun meşhur, her halkı kucaklayan eşsiz politikası daha başlamadan erken dönemde bitmiş olurdu. Kendisinin ardından oğlu Fatih Sultan Mehmed Han sadece Müslümanları değil tüm din ve ırkların haklarını toplu bir şekilde gözeten bir sistem kurmuş, yıllar boyu devam etmiştir.
Sultan II. Murad Osmanlı tahtını kendi isteği ile bırakan tek padişahtır.
Yorum Gönder