Yavuz Sultan Selim (1470-1520) en kudretli Osmanlı padişahlarından biri olup, yaptığı İran ve Mısır seferlerinde Osmanlı'nın topraklarını oldukça genişletmiş, halifeliğin Osmanlı'ya geçmesini sağlayarak Osmanlı'yı adeta şaha kaldırmıştır.
Yavuz Sultan Selim,
Fatih Sultan Mehmet'in torunu olup
II. Bayezid'in oğludur. 9.
Osmanlı padişahı ve 88.
İslam Halifesidir. Annesi
Dulkadiroğullarının kızı
Gül Bahar Hatundur. Yavuz Sultan Selim, babasının şehzadelik döneminde
Amasya'da dünyaya gelmiştir. Gençliğinde babası Sultan II. Bayezid tarafından
Trabzon'a şehzade eğitimi alması için gönderilmiştir.
Yavuz Sultan Selim, Trabzon'da oldukça iyi bir yönetim sergilemiştir. Burada tam 29 yıl valilik yapmıştır. Türkmenlerin Doğu sınırları için önemli bir halk olduğunu görmüş ve onların yavaş yavaş Safevi devletinin yanına geçtiğini gördükten sonra geri kazanmak için çalışmalarda bulunmuştur. Bu sebepten Valiliği döneminde fethettiği topraklardan elde ettiği ganimetten Türkmenlere pay vermiştir. Trabzon'a gerçekleşen Gürcü akınlarını durdurmuş ve Gürcistan'a sefer düzenleyerek bu toprakların Osmanlı himayesine geçmesini sağlamıştır. Diğer şehzade kardeşleri uzakta sınır bölgelerinde şehzadelik yaparken, Yavuz Sultan Selim sınır bölgelerinde doğuda sürekli çarpışmaları ve akınlara çıkmış, askerlerin gözünde kahraman olmuştur. Özellikle doğuda baş gösteren Acem tehlikesinin farkına varmış, bunun için babasını uyarmıştır.
Babası 2. Bayezid oldukça sakin bir kişiliğe sahipti ve padişahlığı zamanında Osmanlı durgun bir zaman yaşamıştır. Yeniçeriler içinse Varna ve Kosova zaferi adeta bir anı olmuştur. Bu dönemde Yavuz Sultan Selim'in akınları ve kahramanlıklarını duyan Yeniçeriler onu kahraman ilan etmiş, bu dönemde Yavuz Sultan Selim de boş durmayarak yolladığı bir nevi ajanlar sayesinde İstanbul'da popülaritesini arttırmış ve İstanbul'dan haberler kendisine taşınmıştır. Daha sonra şehzade kardeşinin tahta geçeceğini duyan Yavuz Sultan Selim babasına başkaldırarak onun üzerine yürümüş, (Trabzon'dan yola çıkarak Kırım ve Balkanlar üzerinden Karadeniz'i tersten geçmiştir.) ardından babası tahttan feragat ederek padişahlığı Yavuz Sultan Selim'e bırakmıştır. (1512) Kayınpederi Kırım Hanı Mengli Giray'ın tahta geçmesinde Sultan I. Selim'e yardımları önemli olmuştur.
Yavuz Sultan Selim 42 yaşında başa geçtikten sonra tehlikenin farkında olduğu, doğu üzerine siyaset ve planları başladı. Ancak kardeşi şehzade Ahmet onun başa gelmesini kendine sindirememiş ve Konya'da isyan etmiştir. Sultan Selim kargaşa dolu bir dönemin ardından diğer şehzadeleri bertaraf ederek tahta geçmiş ve yerini pekiştirmiştir.
Yavuz Sultan Selim başa geldiğinde ülke bir nevi karışıklık içine girmiş, bunun sebeplerinden biri de Şah İsmail olmuştur. Şii Safavi devleti onun gözünde büyük bir tehlike teşkil etmektedir. Ülkedeki isyanları bastıran Yavuz Sultan Selim 1514 yılında Çaldıran seferine çıkmış, Şah İsmail ile yaptığı Çaldıran savaşında onu yenerek Safavi Devleti'ni bozguna uğratmış, Şah İsmail son anda kaçmış, Yavuz Sultan Selim peşinden Tebriz'e kadar girmiştir. Yavuz Sultan Selim'in amacı doğuda Türkistan yolunu açarak tüm Türk topraklarını ve İslam dünyasını bir çatı altında birleştirmek, Osmanlı sancağı altında toplamaktı.
Ancak kışı orada geçirmeyi planlarken, şartlar el vermediğinden Amasya'ya dönmek zorunda kalmıştır. Çaldıran seferi sonunda Erzincan Kemah kalesi, Diyarbakır alınmış, Anadolu'da Türk birliği tamamen kurulmuştur.
Çaldıran zaferinden sonra İran ve Mısır'ın ittifak yaptığını öğrenen Yavuz Sultan Selim, güneye doğru sefer yapma hazırlıklarına başlamıştır. Fatih zamanından beri Memlüklüler ile arası açık olan Osmanlı'nın bu sorununu Yavuz Sultan Selim kesin olarak çözmeyi planlıyordu aslında. Nedeni Çukurova bölgesinde daha önceleri Dulkadiroğulları beyliği ile Osmanlı devleti arasında önemli savaşlar olmuş ve bu bölge iki ülke açısından sorun teşkil etmiştir. Şimdi ise Mısır ve İran, Osmanlı'ya karşı birleşmişti.
Yavuz Sultan Selim 1517 yılında tekrar sefere çıktı. Yol üzerinde olan Antep ve Besni'yi bir gün arayla fethetti. Ama asıl savaş Mercidabık'ta yaşandı. Mercidabık savaşında Memlüklüleri yoğun ateş altına alan Osmanlı topları, zaferi Yavuz Sultan Selim'e getirmiştir. Savaş sonunda Mısır hükümdarı Kansu Gavri ölmüş, Suriye yolu Osmanlı için açılmış oldu.
Yavuz Sultan Selim sırasıyla güneye inerek önce Halep'i ardından Şam, Hama ve tüm Suriye'yi Osmanlı topraklarına kattı. Yeni hedefi Mısır oldu.
Yavuz Sultan Selim Aralık 1516 yılından önce Lübnan ardından Gazze beyliklerini Osmanlı topraklarına kattı. Ancak Mısır'ın başına geçen Tumanbay'ın Venedikliler ile işbirliği yaptığı ve Ridaniye'de savunma hattı oluşturarak Avrupa'dan toplar getirdiği haberi Yavuz'a ulaştı.
Yavuz Sultan Selim Ocak 1517 yılında hiçbir ordunun geçemediği Sina Çölü'nü 13 günde geçerek (bu geçme sırasında 40 yılda bir yağan çöl yağmurları yağmıştır.) Ridaniye'ye ulaştı ve ordusuyla, Mısır ordusunun güney kanadına geçerek sabit topların devre dışı kalmasını sağladı. Bu manevrasıyla kısa bir sürede Memlük ordusunu yenerek Ridaniye savaşını kazandı. Kahire yolu açılmış oldu. Memlükler coğrafi şartlarına çok güvenmişti. Hiçbir ordunun Kahire'ye ulaşamayacağını zannediyorlardı.
Büyük bir görkemle Kahire'ye giren Yavuz Sultan Selim, Abbasiler ve Memlük devletini tarihten sildi ve kutsal toprakları Osmanlı'ya katarak halifeliğin Osmanlı'ya geçmesini sağladı. Osmanlı devletindeki ilk halife Yavuz Sultan Selim olmuştur.
Bu sefer ile kutsal emanetler İstanbul'a getirildi. Ayrıca Osmanlı hazinesi adeta doldu taştı. Yavuz Sultan Selim ile ilgili aslında halifeliğin Osmanlı'ya hiç geçmediği şeklinde bazı tarihçilerin iddiası olsa da Abbasi halifesi, törenle Ayasofya Camisinde halifeliği Yavuz Sultan Selim'e devrettiğini açıklamış ve cübbesini kendisine giydirmiştir. Bu sefer ile birlikte Osmanlı padişahı tüm İslam dünyasının dini lideri olmuş, hem halife hem padişah olmuştur.
Yavuz Sultan Selim tahtı aldığında 2.275.000 kilometre kare olan Osmanlı toprağı onun padişahlık döneminde 6.557.000 kilometre kareye yükselmiştir.
Yavuz Sultan Selim hayatı boyunca sadeliğe önem vermiş, zevk ve sefadan uzak durmuş oldukça ince bir kişiliğe sahip olduğu söylenen bir padişahtır. Süs ve şatafatı sevmeyen, öğle yemeklerinde bir çeşit yiyen, tahta tabak kullanan bir padişah olan Yavuz Sultan Selim'in hayatı sürekli savaşlar ve akınlarla geçmiş, özellikle İran şahı ile mektuplaşarak yaptığı yazışmaları ve atışmaları bugün bile oldukça ilgi konusu olmuştur. Yavuz Sultan Selim'in oldukça geniş bir istihbarat ağı bulunmaktaydı. Bu istihbarat ağı sayesinde hem ülke içinde hem de dünya siyaseti ile ilgili bilgiler onun elini güçlendirmiştir.
Yavuz Sultan Selim'in küpe taktığı iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Bu iddia Yavuz Sultan Selim'i sürekli kötü iftiralarla suçlayan Avrupa ve İran tarihçilerinin uydurması olduğu (çekemediklerinden dolayı) çoğu tarihçi tarafından dillendirilmektedir.
Vücudunda çıkan bir çıbanı sıktırması sebebiyle hastalanmış, 21/22 Eylül 1520 gecesi 50 yaşında Çorlu'da sefere çıktığında vefat etmiştir. Bu çıbanın babası tarafından, ona ettiği beddua nedeniyle çıktığı ve onu öldürdüğü rivayet edilir. 8 yıl süren kısa hükümdarlığında ülkeyi her alanda yükseltmiştir.
Kendisinden sonra tahta Muhteşem Süleyman, Kanuni Sultan Süleyman geçmiş ve onun devamında ülke Osmanlı'yı Cihan Devleti yapma yolunda ilerlemiştir.
Yorum Gönder