17 Ekim 2018 tarihi ile birlikte
Türkiye ve Moldova arasında yapılan anlaşma gereği iki ülke arasında vizenin
kaldırılmış olması ve Türk vatandaşlarının artık Moldova’ya sadece kimlikleri
ile giriş yapabilecek olması ile son dönemde Moldova, ev merak edilen ülkelerden
bir oldu. Yurt dışı turizmi açısından Moldova nerededir, Moldova nasıl
kuruldu, Moldova para birimi nedir en çok sorulan sorulardan biri olmaya
başladı.
Moldova Harita |
Moldova Cumhuriyeti
nerede; Moldova bugün Romanya ile Ukrayna devletleri arasında yer
almakta olup Kuzeyinde Beyaz Rusya ile komşu olan Doğu Avrupa ülkesidir.
Başkenti Kişinev olan Moldova cumhuriyeti, bir kara ülkesi
olup deniz ile bağlantısı bulunmamaktadır. Moldova’nın resmi dili
Moldovca olarak geçsede aslında Moldova dili Rumencedir. Ayrıca Moldova’da
Rusça’da konuşulur ve ana diller arasında yer almaktadır. Moldova şarapları ve
doğası ile ünlüdür. Moldova para birimi Moldova Lehi’dir.
İçerisinden Dinyester ve Prut nehirleri geçen bu şirin ülkede tek taraflı
bağımsızlık ilan etmiş olan Transdinyester bölgesi bulunmaktadır.
Moldova, Romanya ile kardeş iki halk olup genel olarak iki ülke aynı dili
konuşmaktadır. Moldova dini olarak Ortadoks
Hıristiyandır.
Moldova Tarihi Hakkında Bilgi
Moldova toprakları tarihiçok eskilere dayanmakta
olup üzerinde Macarlar, Tatarlar. Gotlar gibi eski kavimler yaşamıştır. Moldova
topraklarının eski adı tarihte Besarabya olarak geçmektedir.
Osmanlı İmparatorluğunca Boğdan adı verilen topraklar bugün
Romanya’nın kuzeyinde ki bölgedir. Yani Romanya tarihi ve
Moldova tarihi ortak özellikler
göstermektedir.
Moldova tarihinde ilk
oluşum ilk çağlarda M.Ö. 1 yıllarında Trakların bölgeye
yerleşmesi ve Datça krallığını kurmasıyla başlamıştır. M.Ö. Datça kralı olan
Burebista önderliğinde geniş sınırlara ulaşmışlardır. M.S. 2.
Yüzyılda ise Roma ordularına yenilerek bu topraklar Roma İmparatorluğunun
eyaleti haline gelmiştir. Romalıların 3. Yüzyılda Got istilasına dayanamayarak
çekilmesinin ardından bugünkü Moldova bölgesi Avarlar, Hunlar ve Slavlar olmak
üzere pek çok kez istila edilmiştir.
Osmanlı Hakimiyeti ve Moldova Tarihi
Moldovalıların tarihte kurduğu ilk
devlet ise 1352 tarihinde Boğdan beyliği olmuş ve kurucusu Dragoş’tur. Moldova
tarihinin en önemlikişisi ve halk kahramanı Boğdan Prensi olan Stefan Çel Mare
olup, Moldova tarihinde Büyük Stefan olarak geçmektedir.II. Beyazid döneminde
Osmanlı ordusu önemli bir kale olan Akkirman kalesini fethetmiş ayrıca önemli
bir ticaret şehri Kili’yi ele geçirmiştir. Stefan Çel Mare,
Osmanlı ile mücadele etse de başarılı olamamış, yıllık vergi ödemeyi kabul
ederek Osmanlı’ya bağlı kalmıştır. Stefan Çel Mare o dönem Osmanlı orduları ile
savaşma cesaretini gösterdiği için Avrupa devletleri tarafından Hristiyanlığın
şövalyesi olarak anılmıştır. Stefan Çel Mare 1517 yılında ölüm döşeğindeyken
çocuklarına “Türklerin himayesinde kalın onlar adil ve merhametlidir” diye
vasiyet ettiği ifade edilmektedir. Ayrıca Stefan Çel Mare’nın
kılıcı bugün Topkapı müzesinde sergilenmektedir.
Stefan Çel Mare’nın Sergilenen Kılıcı |
Daha sonra 16. Yüzyılda Boğdan prensi Petru Rareş,
Osmanlıya vergi ödemeyi reddedince Kanuni Sultan Süleyman Boğdan seferine çıkmış ve
Rareş Transilvanya ormanlarına kaçarak kurtulmuştur. Kanuninin en kısa süren
seferlerinden biri olan Boğdan seferi sonucunda Sultan
Süleyman, Boğdan’a yeni ve kendine bağlı bir yönetici bırakarak geri
dönmüştür. 16. Yüzyılda Boğdan, Osmanlı hakimiyetine tamamen girmiş ve tampon
bir bölge olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu hiçbir zaman Boğdan ve Eflak’ı
tamamen fetih yani ilhak etmemiş, sadece himayesine almıştır. Eflak ve
Boğdan yıllık vergilerini Osmanlı İmparatorluğuna verir, Boğdan ve Eflak
yöneticileri Osmanlı İmparatoru tarafından belirlenir ve atanırdı. Yeri
gelindiğinde Osmanlı asker yardımı yapardı. Osmanlı İmparatorluğunun tamamen bu
bölgelere yerleşmemesi sebebiyle Osmanlı izleri, Güneydeki Balkan şehirlerindeki
gibi bulunmamaktadır. Yani bugün Moldavadaki Osmanlı eserleri,
Balkan ülkelerinde ki gibi belirli ve gösterişli değildir.
Rusya’nın I. Petro ile güçlenmesi ve gözünü balkanlara dikmesi
sonucu Moldova ve Romanya bölgesi, Osmanlı ve Rusya’nın güç mücadeleleri
yaşadığı bölge haline gelmiştir. 1711 yılında Boğdan prensi Kantemiroğlu’nun
Petro ile anlaşması ve isyan etmesi sonucu Osmanlı devleti Rumenlere olan
güvenini kaybetmiş ve Osmanlı bu tarihten itibaren Boğdan ve Eflak
beylerini Osmanlı vatandaşı olan Fener Rum vatandaşları arasından
seçmiştir. Bu durum 1821 yılında yaşanan Yunan ayaklanmasına kadar devam
etmiştir. Zira Yunan ayaklanmasından sonra Osmanlı, Rum yöneticilere de güven
duymamaya başlamıştır.
1812 yılında son bulan ve Osmanlı imparatorluğunun kaybettiği
Osmanlı Rus savaşı sonucunda imzalanan Bükreş
antlaşması ile Besarabya Rusya’ya bırakılmıştır. Prut nehrinin doğusunda kalan
Besarabya’nın ayrılması, bugünkü Romanya – Moldova ayrışmasının temel tarihsel
sebeplerinden biridir. Daha sonra Kırım savaşında ise Osmanlı kazanınca (1856)
Güney Besarabya’yı tekrar hakimiyetine almıştır. Ancak 1878 yılında yaşanan
Osmanlı Rus Savaşı, Rusların galibiyeti ile
sonuçlanınca, Berlin konferansı sonucunda Eflak ve Boğdan Osmanlı
imparatorluğundan ayrılarak bağımsız olmuşlardır.
Son Yüzyılda Moldova Tarihi
1.Dünya savaşının ardından 1924 yılında Moldova ülkesi,
Dinyesterin doğu kısmı Sovyet Rusya’nın himayesine geçmiş 1918 yılında da
Besarabya ile Romanya birleşmiştir. 2. Dünya savaşına kadar bu şekilde devam
etmiştir.
1939 yılında gelindiğinde ise Stalin ve Hitler arasında imzalanan saldırmazlık paktı
çerçevesinde yaşanan uygun ortam ile Rusya Besarabya bölgesini tekrar
topraklarına katmıştır. Nazi yönetimi saldırmazlık anlaşmasını bozup
SSCB’ye saldırınca Ruslar kendi bölgelerine çekilmiş ve Romanya’yı
işgal eden Naziler (Romanya da ki zengin petrol yataklarını savaş sonuna dek
kullanmışlardır) 1941 yılında Besarabya’yı tekrar Romanya
hâkimiyetine geçirmiştir. Ancak ikinci Dünya savaşı sonunda Rusların Almanları
yenmesi ile Besarabya 1947 yılında Romanya’dan alınarak SSCB yönetimine
girmiştir.
Besarabya’nın Rus hâkimiyetine girmesi ile bölge
Romanya’dan koparılmış ve hızlıca Ruslaştırma çalışmaları başlamıştır.
Kiril alfabesi ülkede zorunlu hale getirilmiş ve komünist rejim ülkede
uygulanmıştır. Ülke SSCB’ye bağlı Moldova Cumhuriyeti olmuştur.
Stalin döneminde Moldova’da ki binlerce Rumen zorunlu olarak Orta Asya’ya
zorunlu göçe tabi tutulmuştur. Aslında bakıldığında Moldova, devlet
olmayı bir anlamda 2. Dünya Savaşına borçlu olduğunu söylemek mümkündür.
Çünkü SSCB güçleri Naziler karşısında Prut nehrinin güneyinde
Besarabya bölgesini ele geçirdikten sonra, Romanyadan kopardıkları bu
topraklardan tekrar çıkmamıştır.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler
birliğinin çökmesinin ardından Moldova 1991 yılının Ağustos ayında Bağımsızlık
ilan etmiştir.
Moldova genel olarak Romenlerin oluşturduğu bir halk olmasının
yanısıra ikinci dünya savaşının ardından Sovyet Rusya’nın bölgeyi Ruslaştırma ve
Romanya’dan koparma politikası sonucu bölgeye Rus topluluk yerleştirilmiş ve
Moldova alfabesi Kiril alfabesine dönüştürülmüştür. Bu etnik sorun daha sonra
Transdinyester sorununa dönüşmüştür.
Moldova tarihi
incelendiğinde yönetimi sürekli tarih boyunca el değiştiren, bağımsız
bir yönetimi olmamakla birlikte çevre ülkelerin hakimiyetinde yer almış bir ülke
olduğu görülmektedir. Ayrıca Moldova ekonomisi de düşük
durumdadır. Bu ülke Avrupa’da en fakir ülkelerden biri olup çok sayıda dış göç
vermiştir.Sanılanın aksine Moldova Ruslarla değil, Romanya ile bağlantılı ve
kardeş halk olup geçtiğimiz yıllarda Moldova’da Romanya ülkesine tekrar katılmak
için deklerasyon yayınlanmıştır.
Transdinyester Cumhuriyeti
Transdinyester Harita |
Transdinyester
Cumhuriyetinde yaşayan halk çoğunlukla SSCB döneminde
bölgeye yerleştirilen Rus ve Ukraynalılardan oluşmaktadır. Burada yaşayan halk
Moldova’nın resmi dili Romence konuşmak istememesi başta olmak üzere diğer etnik
ve siyasi ayrılık düşünceleri ile birleşince bir iç çatışma yaşanmış ve Sovyet
Rusya’nın desteğini alan Transdinyester cumhuriyeti adıyla 2 Eylül
1990’da bağımsızlık ilan etmiştir. Transdinyester Cumhuriyetinin Başkenti
Tiraspol’dur. Bugün bayrağında orak-çekiç bulunan tek
ülkedir. Hükümet binalarının önünde halen Lenin heykelleri
bulunmaktadır. 2 Mart-21 Temmuz 1992 yılında Rus destekli Kazak milis kuvvetler
ile Moldova güçleri arasında Transdinyester savaşı yaşanmıştır.
Rus birlikleri Moldova ordusuna ağır kayıplar vermesinin ardından Moldova,
ateşkes talep etmiştir. 1992 yılında ise Birleşmiş Milletlere üye olan Moldova,
Romanya ile birleştiği takdirde Transdinyester bölgesinin kendi kaderini
tayin etme hakkına sahip olduğunu bildiren bir anlaşma imzalamıştır.
1994 yılında Moldova anayasasında Transdinyester ve Gagavuzya’nın
bağımsızlığı tanınmıştır. (De facto devlet açılımı, fiilen
olan ve resmiyette yer almayan manasında kullanılmaktadır. De facto
terimi hukuk, evlilik ve pek çok alanda geniş bir anlamda
kullanır.)
Transdinyester de facto bir cumhuriyet olup
Dinyester nehrinin doğu kıyı şeridi ile Ukrayna sınırı bulunmaktadır.
Transdinyester kendine ait meclis ve ordusu (Ülkede her genç vatandaş asker
sayılmaktadır.) bulunan bir cumhuriyet olup bugün Birleşmiş Milletler tarafından
tanınmamaktadır. Transdinyester Sosyalist bir yapı tarafından benimsenmiş ve
komünist bir yönetim anlayışı bulunmakta olup topraklar ve tüm yapı devlete ait
sayılır. Transdinyester’de yabancı bir firma bulunmamaktadır.
Ayrıca buraya dünyanın pek çok yerinden sosyalist düşüncede insanların gönüllü
yerleştiği bilinmektedir. Halkın tamamına yakını SSCB dönemi
komünizmine özlem duymaktadır.
Transdinyester ve Moldova arasında ki sorun bugün
dahi çözülememiştir. Bölgede Rus askeri varlığı yer almakta olup, futbol
takımları Moldova liginde yer almaktadır. Transdinyester savaşının
ardından iki ülke arasında görüşmeler AGİT tarafından devam
etmektedir.
Moldova ve Gagavuz Türkleri
Gagavuzya Haritası |
Bugün Gagavuzyaya'da
Gagavuz özerk bölgesi adıyla Moldova Cumhuriyetine bağlı bölgedir.
Gagavuzya, Moldova devletine bağlı özerk bir Cumhuriyettir.
Gagavuz Türklerinin oluşturduğu bu Gagavuzya’nın dili Gagavuzca
olup halkın çoğunluğu Türkiye Türkçesine yakın Türkçe bilip konuşmaktadır.
Gagavuzlar diğer Türk haklarından farklı olarak Ortodoks Hristiyandır. Müslüman
Gagavuz Türkleri de bulunmaktadır. Gög Oğuz kelimesinden türeyen
Gagavuzya’nın ismi Bazı tarihçilere göre Selçuklu Hükümdarı II. İzzettin
Keykavus’tan gelmektedir. Gagavuzya’nın başkenti Komrat’tır. Sadece
Gagavuzya değil çevre ülkeler de dahil olmak üzere toplamda 20.000 Gagavuz Türkü
bulunmaktadır. Gagavuzların 11. Yüzyılda Oğuz boylarının Kuzeye giden bir kolu
olduğu Bizans kaynaklarında yer almaktadır. Çoğu tarihçiye göre
Gagavuzlar, Türk Dünyası içerisinde en orijinal Türk halklarından
biridir. SSCB’nin dağılmasının ardından Türkiye çeşitli
projeler ile Gagavuzya’ya yatırımlarda ve yardımlarda
bulunmaktadır.
Gagavuz
Türkleri yada diğer adıyla Gag Oğuzlara verilmiş olan özerklik, SCBB’nin
dağılmasının ardından barış yolu ile çözülen tek etnik sorun
olmuştur.
Yorum Gönder