Avrupa Kıtasında 2. Dünya Savaşının Bitişi Berlin Muhaberesi

nazi
(1939-1945) II. Dünya Savaşı'nın bitmesiyle, savaşa katılan ülkelerin yanı sıra özellikle Almanya büyük bir yıkıma uğramıştır. Hitler ve Naziler Batı cephesinde Müttefiklerle mücadele ederken, doğu cephesinde ise Barbarossa operasyonu ile SSCB ile savaşıyordu. Savaşlar çok çetin geçmiş ve iki cephede de zayıflayan Almanlar, üst üste uğradıkları yenilgilerle işgal ettikleri topraklardan geri çekilmeye başlamışlardı. Müttefikler ve Ruslar, bir an önce savaşı bitirmek için iki koldan Almanlara saldırıyordu. Her iki ordu da bir an önce Almanları saf dışı bırakmaya çalışıyordu.

1945 yılının başında yaşanan (17 Ocak 1945) Vistul-Oder Savaşı ile Ruslar, Alman birliklerini yararak Berlin’in 60 km doğusuna gelmişlerdir. Geçici olarak mevzilenen Ruslar, bulundukları yerde üst üste Almanları yenmiştir. Hedef artık Almanların ve Nazilerin merkezi olan Berlin olmuştur. Rusların Berlin Savaşı için hazırlıkları 20 Mart 1945 tarihinde başlamıştır.

Rusların Berlin’e saldıracağını bilen Almanlar da önemli mevkilerde hazırlık yapmışlardır. Bu kritik öneme sahip mevziler, Ruslar tarafından gerçekleştirilen Helbe ve Seelow muharebeleri ile ele geçildikten sonra Berlin kuşatması tamamlanmıştır. Ardından, 20 Nisan’da Mareşal Jukov komutasındaki topçu birlikleri Berlin’i bombalamaya başlamıştır. Almanlar, Berlin’in savunmasına oldukça önem vermiştir. Şehrin içerisinde çok sayıda kanal bulunduğundan, köprüleri havaya uçurmuşlar, tankları yollara gömdükten sonra taş bariyerler örerek savunma hazırlamışlardır.



Bombardımanın ardından Rus birlikleri Berlin’e girmiş ve şehirde sokak çatışmaları yaşanmıştır. Savaşın sonlarına gelindiğinde, artık seçkin Nazi askerleri kalmamıştı; Hitler, topyekün halk savunması talimatı verdiğinden, Alman ordusu genellikle gönüllü ya da çocuk askerlerden oluşuyordu. Kızıl Ordu, yaşanan kanlı sokak çatışmalarından sonra, 30 Nisan 1945 tarihinde kent merkezine ulaştıktan sonra Alman karargahı olan Reichstag’ı yani meclis binasını ele geçirmiştir. Kızıl Ordu, ilk bayrağı Reichstag’a dikmiştir.

Berlin de ki Alman Parlamento Binasına SSCB Bayrağı Diken ve Bu Fotoğraf ile Sembol olan
Dağıstanlı Abdülhakim İsmailov 2010 Yılında 94 yaşında Ölmüştür


30 Nisan 1945'te Hitler, savaşın kaybedildiğini anlayınca sevgilisi Eva Braun ile birlikte sığınakta kafalarına silah ile ateş ederek intihar etmiştir. Hitler’in intiharının ardından ertesi gün, Joseph Goebbels ve bazı üst düzey yöneticiler de ilerleyen süreçte intihar etmiştir. Berlin'deki çatışmalar ise 2 Mayıs 1945'e kadar devam etmiştir. Aynı gün, Alman Komutan General Helmuth Weidling, Sovyet ordusuna teslim olmuş ve Berlin savaşı sona ermiştir. Almanlar, 1944 yılında başlayan geri çekilmeden sonra Mayıs ayına gelindiğinde, Berlin’in Ruslar tarafından alınmasıyla birlikte savaş resmen sona ermiştir.

İkinci Dünya Savaşı'nın Almanlar tarafından kayıtsız şartsız teslim oluş tarihi ise 8 Mayıs 1945'tir. Teslimiyet anlaşmasını Hitler'in en sadık komutanlarından Wilhelm Keitel kendi elleriyle imzalayıp Mareşal Jukov'a vererek teslim olmuştur. Avrupa'da savaşın bittiği gün olarak geçen 8 Mayıs, zafer günü olarak isimlendirilmiştir.

Peki batı cephesi neden Berlin’i ele geçirmedi?

Müttefikler, Eylül 1944'te Alman sınırına ulaşmış ve iki tarafta yaşanan çetin çarpışmaların ardından, 1945 Mart ayında Batı Müttefikleri Ren Nehri'ni geçmiştir (Bulge Savaşı). General Eisenhower ve ordusu Berlin’e ilerlerken yoğun bir Alman direnişi ile karşılaşmışlardır. Ancak, Berlin’e 200 km kala Batı orduları durmuştur. Eisenhower, tüm birliklerine durma talimatı vermiştir. Birlikler Elbe Nehri'ne ulaşmış ve burada Berlin düşene kadar yaklaşık üç hafta boyunca hareketsiz kalmışlardır.

ABD'li General Eisenhower, Berlin’e ilerlemeyi düşünmüyordu çünkü bunun sonucunda ağır kayıplar verilebileceğini öngörüyordu. Hatta Berlin’e girilmesi durumunda neredeyse aynı tarihte ilerleyen Ruslarla dost çatışmasına girmek istemiyordu. Ancak İngilizler, özellikle Churchill, ne pahasına olursa olsun Berlin’e girmek istiyordu. ABD'li ünlü komutan Patton da Berlin’e ilerlemeyi düşünüyordu. Patton'un, Berlin’i ele geçirdikten sonra Nazi askerlerini kendi saflarına alıp (Hitler ve kurmaylarını saf dışı bıraktıktan sonra) Rusların üzerine saldırma gibi şeytani bir planı olduğu öne sürülmüştü. Tüm bunlara rağmen Eisenhower, Batı Berlin'deki hedeflerin yok edilmesinin daha önemli olduğunu düşünmekteydi. Ayrıca Eisenhower ve ABD Başkanı Roosevelt, Berlin’i Ruslara bırakma konusunda anlaşmışlardı. Berlin muharebesi sonrasında Rusların asker ve mühimmat kaybı göz önüne alındığında, ABD’nin Berlin riskine girip zayiat vermek ve Ruslarla karşı karşıya gelmek yerine Berlin’e girmekten imtina ettiği anlaşılmaktadır. Ayrıca Stalin’in Almanya’nın Kayzer Wilhelm Enstitüsü’nde bir atom bombası hazırladığı ve bu atom bombasını ele geçirmek için Berlin’i ne pahasına olursa olsun almak istediği iddia edilmiştir.

Ruslar ve Batılı Müttefikler, Berlin savaşında ortak hareket etmiştir. Rusların, Berlin’e girdiği 20 Nisan gecesi İngilizler hava saldırısını kesmiştir. Batılıların Berlin işgalindeki en büyük faydası havadan yapılan saldırılardır. 1945 yılı boyunca Berlin, Batılı müttefikler tarafından aralıksız bombalanmıştır. Hitler, Müttefiklerin Ren Nehri'ni geçmesinin ardından adeta çıldırmış ve tüm altyapı sistemlerinin çökertilmesi talimatını vermiştir (köprüler, yollar vs.). Özellikle köprülerin yıkılması, Müttefiklerin ilerleyişinde büyük bir engel oluşturmuştur.

Kızıl Ordu'nun Berlin muharebesine iki milyon kişinin katıldığı tahmin edilmektedir. Hitler, 20 Nisan 1945 tarihinde, ellinci yaş gününde son kez halkın karşısına çıkmıştır. Ardından girdiği Führerbunker sığınağından bir daha hiç çıkmamıştır. Berlin savaşının ardından Rus askerlerinin kentte toplu tecavüz ve kıyım olaylarına karıştığı iddia edilse de daha sonradan bu iddialar yalanlanmıştır. Tam tersine, Rusların Berlin’deki sivil halka oldukça iyi davrandığı, gıda yardımlarında bulunduğu kayıtlarda yer almaktadır. Berlin savaşı sonrası, sivil halk üzerindeki konular propaganda malzemesi yapılmış ve bugün bile tartışmalar devam etmektedir. Berlin savaşı sonucunda Sovyet kaynaklarına göre yaklaşık dört yüz elli bin Alman askeri ölmüş, dört yüz yetmiş bin civarında esir alınmış, Rusların ise seksen bir bin civarında askeri ölmüş ve iki yüz seksen bin civarında yaralısı olmuştur. Ancak Alman kaynaklarına göre bu sayı değişmektedir. Sivil kayıplar konusunda ise net bir bilgi bulunmamaktadır.

Hitler, intihar etmeden önce Prag’ı ikinci Berlin yapma talimatını vermiştir (Prag’ta hatırı sayılır sayıda Nazi askeri bulunmaktaydı), ancak bu hedef başarılamamıştır. Hitler’in olası bir yenilgi sonucu intihar edebileceği, İngilizler tarafından hazırlanan detaylı bir rapor sonucunda tahmin edilmiştir. Führer, kafese kapatılıp cadde cadde gezdirilip aşağılanmaktan çok korktuğu biliniyordu. 1941 yılından itibaren uyuşturucu madde içeren ilaçlar aldığı ve bağımlılık yaptığı bilinmektedir. Hitler, 12 Nisan 1945’te Berlin Kuşatması sırasında, ABD Başkanı Roosevelt’in öldüğü haberini alınca çok umutlanmıştır. Bunun bir mucize olduğuna inansa da, sonucunda acilen Truman görevi devralmış ve (Japonya’ya atom bombası atmak gibi) daha yıkıcı kararlara imza atmıştır.

Naziler için önemli merkezleri Reichskanzlei ve Hitler’in sığınağı Führerbunker’i işgal etmek ünlü komutan Jukov’a (Zhukov) nasip olmuştur. Berlin’in Ruslar tarafından alınmasının ardından Avrupa’nın çeşitli cephelerinde bulunan diğer Alman orduları da sırayla teslim olmuş ve II. Dünya Savaşı, Avrupa kıtasında sona ermiştir. Savaşın ardından fiili savaş hali kağıt üstünde devam etmiş ve Berlin Duvarı örülmüştür. Müttefik askerlerinin Almanya’dan çıkışı ise 1994 yılıdır.

Post a Comment

Daha yeni Daha eski