Dr. Paul Joseph Goebbels (1897 – 1945), 1933 ve 1945 yılları arasında Nazi Almanya'sının Propaganda Bakanı'dır. Hitler'in en yakın arkadaşı olup, yüzyılın en iyi propaganda ve reklam uzmanı olduğu günümüzde dahi pek çok uzman tarafından dile getirilmektedir.
Joseph Goebbels, Alman İmparatorluğu'nda doğmuş, 1917 yılında liseyi bitirmiş, doğuştan engelli olduğu için askere alınmamıştır. Ardından antik tarih ve Alman filolojisini okuyan Goebbels, eğitim alanında kendini yetiştirmiştir.
Goebbels Kimdir
1923 yılında Alman Nazi Partisi ile tanışan Goebbels, sonradan ülkeyi beraber yönetecekleri
Hitler ile yakınlaşmış, en yakın arkadaşı ve yoldaşı olmuştur. 1925 yılında resmi olarak Nasyonel Sosyalist Partisi'ne üye olan Joseph Goebbels, 1933 yılında Hitler'in kurduğu Nazi Partisi'nin şaibeli meclis yangının ardından iktidara gelmesiyle Propaganda Bakanı olarak hükûmette yer almıştır (13 Mart 1933).
Karizmatik duruşu ve aktif zekası ile Büyük Yalan adı verilen propaganda taktiğini çok aktif kullanabilen bir kişilik olmuştur. Uyguladığı propaganda sayesinde Alman halkı, Nazi Partisi'nin güdümüne girmiş ve İkinci Dünya Savaşı boyunca bu propaganda ve ideoloji uğruna yaşamışlardır. Dünya tarihine, altı milyon Yahudi'nin öldürülmesinin sorumlularından biri olarak en iyi reklamcı olarak geçmiştir.
Çok iyi bir eğitim almış olan Goebbels, "Hıristiyanlığın bu kadar etkili olmasının sebebi, aynı şeyi iki bin yıldır tekrarlıyor olmasıdır" demiştir. Sağ ayağı, sola ayağından üç buçuk santim kısa olduğu için askere alınmamış ve topallayarak yürüyen biri olmuştur. Enerjik bir kişi olduğu söylenir.
Temel felsefesi "öyle bir büyük yalan söyle ki herkes inansın" olmuştur. Goebbels, çeşitli propagandalarla asıl düşünceleri ustalıkla kamufle edebilme kabiliyetini kullanarak, bütün insanları uyutma, yani Büyük Yalanı bütün dünyaya mükemmel bir şekilde tanıtmıştır. Büyük Yalan teorisi en önemli basamağı olan, kandırma ve uyutma yöntemini büyük bir ustalıkla gerçekleştirmiştir. Özellikle büyük sermaye desteği ile basın-yayın kuruluşlarını eline geçirerek, stratejik ve etkili propaganda yöntemlerini kullanarak halkı etkisi altına almaya çalışmıştır. İlk icraatlarından biri de Berlin Bebel Meydanı'nda Yahudi ve Nazi karşıtı tüm yayınların yaktırılması olmuştur. Farklı düşünceler gün geçtikçe basın ve yayın organlarından silinmiş ve sindirilmiştir. Goebbels'in teorileri içerisinde, ilk önce mevcut yürürlükte olan kanunları değiştirerek, kendi isteği doğrultuda geleceği garanti altına alacak kanun ve yasaları çıkartıp, bunları uygulamaya koymak için ise önüne çıkabilecek engelleri ortadan kaldıracak güç olarak gördüğü polis sayısını ve yetkilerini artırıp, istihbarat teşkilatını güçlendirerek, korku imparatorluğu kurmak için fişleme ve takip etme yöntemleri bulunmaktadır. Bu sayede halk sindirilmeye çalışılmıştır.
“Yalan atın, mutlaka inanan çıkacaktır” Goebbels.
Böylece önüne çıkabilecek engelleri kaldırıp, yazılı ve görsel basın ve yayın kurumlarını tek tek ele geçirerek ve denetimlerini kendi bünyelerine almak suretiyle, olabilecek bütün eleştiriler bertaraf edilmekte, gündem sürekli çeşitli taktik oyunlarıyla değiştirip halkın beynini yıkanıyordu. Bu sayede asıl gerçekler baskı ve korkudan gün yüzüne çıkamamıştır. Özellikle Hitler, halka anlatılmaya çalışıldığında ise yiğit, yürekli, halktan biri olup Alman halkı için ve ülke toprakları için canını vermeye hazır, kendisi için hiçbir şey istemeyen bir profil çizilerek, bu profil halka empoze edilerek, halkın sonuna kadar ona destek verilmesine çalışılırdı.
Tam bir anti-semitik (Yahudi karşıtı) olan Goebbels, ayrıca savaşın en büyük destekçilerinden biriydi. Ona göre, Alman ırkı dünyayı ele geçirecek ve bu büyük imparatorluğun lideri tabii ki Führer, yani Hitler olacaktı. Buna hem kendisi oldukça inanmış hem de kitleleri inandırmıştır. Ayrıca halkı savaşa hazırlamak için tüm gücünü ve enerjisini kullanmıştır.
Goebbels, Hitler'in adeta en büyük destekçisi olup hayatı boyunca yanından ayrılmamış, hep bir arada çalışmıştır. Savaşın son günlerinde, Hitler intihar ettikten sonra bir günlüğüne kurdukları imparatorluğun (III. Reich) liderliğini yapmış, ardından "Führer'in olmadığı bir dünyada çocuk yetişemez, bu bizim büyümemiz, gelişmemiz gibi bir şey olamaz" diyerek, önce altı çocuğunu zehirleyerek öldürmüş, ardından karısıyla kendisini vurarak intihar etmiştir. Karısının ve kendisinin cesetleri, vasiyeti üzerine yakılmıştır. Pek çok uzmana göre yüzyılın en iyi reklamcısıdır. Sinemanın propaganda konusunda önemli olduğunu düşünmüş ve kullanmıştır. Günümüzde Hollywood’un onu taklit ettiği öne sürülmektedir. Ancak Birinci Dünya Savaşı'ndan önce bile sinemanın Alman ordusunda propaganda amaçlı kullanıldığı bilinmektedir; bunu tespit eden Enver Paşa’nın sinema teknolojisini ülkemize getirerek Türk sinemasının ilk çalışmalarını başlattığı bilinir.
“Basını, hükümetin kullanabildiği dev bir klavye olarak düşünün” Joseph Goebbels’in ünlü sözleri arasındadır.
Yorum Gönder