Barbaros Hayrettin Paşa, (1467-1546) önce tüccar, sonra korsan
olmuştur. Akdeniz'i Avrupalılara dar etmiş, Cezayir'i ele
geçirmiştir. İspanyollarla Arapların saldırı düzenleyebileceği ihtimaline
karşı, Sultan Selim’e, elçi göndererek
topraklarının Osmanlı hakimiyetine kabulünü dilemesi ve bağlılık yemini etmesi
üzerine, Yavuz Sultan Selim tarafından bu teklifi kabul edilerek, kendisini Cezayir Beylerbeyliğine
atamıştır.
Mavi sularda Fransız,
İspanyol, Cenevizli ve Venedikli denizcilerle
savaşmış, başarıları üzerine dönemin Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan
Süleyman tarafından, Osmanlı donanmasının başına Kaptanı-Derya olarak
atanmıştır. Bir zamanlar İtalyanlar tarafından muhtemelen dış görünüşünden
dolayı Barbarossa (latince kırmızı sakal anlamına gelen) lakap takılan bu büyük
denizci, korsanlıktan donanma komutanlığına atanan tek denizci olması nedeniyle
tarihe geçmiştir.
Barbaros Hayrettin Paşa Kimdir
Asıl adı Hızır olan Barbaros
Hayrettin Paşa, Hızır reis olarak mavi sularda yelken açmıştır. 1533
yılında "Hayrettin" adını Kanuni Sultan Süleyman vermiştir.
Babası Gelibolu'dan bir sipahi olup 1467 yılında Midilli adasına
doğmuştur. Kardeşi Oruç Reis ile birlikte küçük yaşlarda denize ısınmış, kardeşler
ticaret yaparken, Ege denizinde Rodos şövalyelerine esir düşmüştür. Bu esaret
altında kardeşlerinden İlyas Reis ölmüştür. Kurtulduktan sonra iki kardeş Oruç
ve Hayrettin korsanlık yapmaya karar vermişler ve Barbaros kardeşler, Cerbe adasını karargâh olarak
kullanarak, Akdeniz kıyılarına seferler yapmaya başlarlar. Korsan olarak ünleri
bütün Akdeniz' de büyük hızla yayılıyordu. Barbaros kardeşler Tunus sultanı
Muhammed' le anlaşarak, Tunus da bulunan Halkü'l-Vaad limanını ganimetin
beşte birini verme karşılığında, üs olarak kullanılır. Ellerine geçirdikleri
ganimet yüklü bir gemiyi, Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’e gönderince
sarayla arasında bağda kurulmuştur. Saraya hediyeleri götüren, ünlü denizci
Piri Reis'dir.
Barbaros Kardeşler işi
büyütür ve Akdeniz'in kuzeyinde bulunan toprakları kazanarak Cezayir'in
tamamına hakim olurlar. Oruç reis, Cezayir hükümdarı ilan edilir. Ancak
İspanyollar, Araplarla birleşerek Cezayir'e saldırdıkları savaşta, İshak ve
Oruç hayatını kaybeder. Kardeşlerini kaybeden Barbaros Hayrettin Paşa Osmanlı
sarayından yardım ister. Ardından Yavuz Sultan Selim, Barbaros Hayrettin Paşayı, Cezayir beylerbeyliğine
atayarak onu koruma altına almıştır.
Cezayir, artık Osmanlı toprağı
sayılıyordu. Fakat ne kadar dirense de Barbaros Hayrettin Paşa, Cezayir'i kaybetti ve kaybetmesine
rağmen gücünü koruyarak Şeyşel adalarına çekildi. Bir süre sonra Barbaros
Hayrettin Paşa, 1530 yılında
Cezayir'i tekrar almış, bir yıl sonra kendisini yenmek isteyen ünlü Cenevizli
amiral Andrea Doria ile Jijel’de savaşmıştır. Bu arada Osmanlı
tahtına Kanuni Sultan Süleyman geçmiştir. Andrea Dorya'nın, Mora kıyılarına
saldırması Kanuni'yi rahatsız etmiş, Barbaros Hayrettin Paşa İstanbul’a
çağrılmıştır.
1533 yılında Topkapı sarayında Kanuni, Barbaros
Hayrettin Paşayı, Osmanlı donanmasının komutanlığına tayin ettiğini duyurdu ve
kendisine "Hayrettin" ismini verdi. Osmanlı Donanmasının
başına, Kaptan-ı Derya olarak atanan Barbaros, 1534 yılında,
Akdeniz'e açılarak İtalya kıyılarına seferler düzenlemiş, Tunus'un kontrolünü
ele geçirmiştir. Barbaros Hayrettin Paşa Osmanlıların Akdeniz üzerinde
denetimlerinin artması sonucu, Karşısına Andrea Dorya yönetiminde
donanma çıkınca Tunus'tan çekilerek İstanbul'a döndü. 1536 yılında
daha güçlü bir donanmayla tekrar Akdeniz'e açıldı ve Ege denizindeki Venedik
adalarını Osmanlı topraklarına kattı. Bu genişlemeden rahatsız eden Papa
harekete geçti ve haçlı seferlerine start vermesi ile Akdeniz'in en etkin deniz
güçlerinden İspanya, Venedik,
Malta, Portekiz ve Ceneviz gemilerinin
oluşturduğu ve başında Andrea Dorya'nın
olduğu haçlı donanmasıyla birlikte
Osmanlıya karşı savaşa başlayarak, Haçlı ordusu Osmanlı’nın Preveze Kalesi’ni kuşattı.
Tarihe Preveze Deniz Savaşı olarak geçen savaşta, Barbaros Hayrettin Paşa, ortada kendi gemisinin bulunacağı
şeklinde, Osmanlı donanmasına hilal pozisyonu aldırmak suretiyle, haçlı
donanmasına karşı savaşına girişmişti. Gemi, asker, silah üstünlüğünün yanı sıra hava şartları da ilk etapta
haçlıların yanındaydı. Ancak, Barbaros'un kendi ifadesine göre Preveze deniz
savaşı esnasında yazdığı ayetleri, denizin üzerine saçınca Osmanlı donanması
aleyhine esen rüzgar kesilmiş, Barbaros ve Turgut reis gibi yetenekli
denizciler sayesinde, haçlı donanması savaşın sonunda 128 gemisini kaybetmiş,
29 gemiside Osmanlı denizcilerinin eline geçmiştir. Savaşın sonunda Barbaros
Hayrettin Paşa hiçbir gemisini kaybetmezken, 400 kadar denizci şehit olmuştur. Namı diğer Kızıl Sakal, Kaptan-ı Derya Barbaros
Hayrettin Paşa, 27 Eylül 1538 yılını Preveze Deniz Zaferi olarak
tarihe geçirirken, Akdeniz'in diğer iki hakim gücü Venedik ve İspanyolları
yenerek Akdeniz’deki Osmanlı Hakimiyetini güçlendiren komutan olmuştur.
Haçlılar denizler
kaybetse de masada kazanma işlerinden vazgeçmemiştir. Kutsal Roma-Cermen
İmparator Şarlken, Barbaros
Hayrettin Paşa’ya rüşvet
teklif etmeyi bile denemiştir. Yapılan teklife göre, Barbaros'u Kuzey Afrika topraklarının
hükümdarı olarak tanıyacak ve kendisine vergi ödenecekti. Barbaros'un ihaneti kabul
etmemesi üzerine, Şarlken silaha sarıldı.1544 yılında, Andrea Dorya komutasındaki
516 gemileri ve 36000 savaşçısıyla birlikte, Cezayir önlerine
gelerek Preveze’nin
intikamını alacağını düşündü. Barbaros Hayrettin Paşa, 9 bin
kişilik ordusuyla haçlı donanmasını tekrar hezimetle tanıştırdı. Hezimet
yaşayanların arasında İspanyolların ünlü denizcisi ve kâşifi ve Cortes’te bulunuyordu.
Fransa kralı François,
Osmanlı'dan yardım talep edinince, Barbaros Hayrettin Paşa 30000
askerle Fransa'nın Marsilya limanına girmiş, Andrea Dorya ile burada tekrar
savaşmış, İspanyolları Fransızlarla antlaşma yapmaya zorlamış ve Nice’yi
almıştır.(1543). Barbaros Hayrettin Paşa ömrümün son iki
yılını denizden uzak geçirmiş, Beşiktaş'taki konağında 4 Temmuz 1546 günü Kadir
gecesi vefat etmiştir.
Defalarca Endülüs'e
sefer yapmış ve binlerce Müslüman erkek, kadın ve çocuğu İspanyol ateş ve
kılıcından kurtarmış, kuzey Afrika getirmiştir. Kendi ifadesine göre,
Cezayir'de bulunan camilerin minarelerini top ateşine tutan İspanyol
topçusunu, topa koyup denize attırmıştır. Veziriazam, damat İbrahim Paşa'ya henüz keşfedilen yenidünya olan Amerika'ya sefer düzenlemek istediğini
söylemesine rağmen, uzak denizlerde işimiz yok cevabını almıştır. Hayatının
anlatıldığı ve kendisinin Seyyid Muradi’ye yazdırmış olduğu Gazavat-ı Hayrettin
Paşa, Osmanlı ve Türk edebiyatının ilk otobiyografi denemesi olarak
görülmektedir.
İspanyol futbol
takımı, Deportivo la Coruna'nın, İspanya'daki lakabı Türklerdir. Takım
taraftarları maçlarda sık sık Türk bayrağı sallar. Bunun nedeni, takımın ait
olduğu İspanya'nın Garipçe bölgesinde yaşayanların, zamanında Barbaros
Hayrettin Paşa’nın, İspanyollara karşı verdiği savaşı desteklemiş olmasıdır. Bu
yüzden Vigo şehrinde yaşayanlar onları Türk olarak isimlendirilir. Bu atışma
günümüzde Celta Vigo- La Coruna futbol maçlarında devam eder.
Yorum Gönder