Moğolları Durduran Türk Memlük Sultanı Baybars Kimdir

baybars


Baybars, 1223 yılında Karadeniz kıyısında Kıpçak'ta doğmuş bir Kıpçak Türkü'dür. Kölelikten sultanlığa uzanan savaşlarla dolu müthiş bir hayatı olan Sultan Baybars, tarihe Moğolları durduran adam olarak geçmiştir.

Baybars Kimdir

Baybars, Cengiz Han'ın torunu Berke Han'ın damadı idi. Ancak Moğollar ile yapılan bir savaşta Moğolların eline esir düşmüş ve Sivas'ta köle pazarında satılmıştır. Ardından köle olarak Kahire'ye getirilmiştir.

Baybars (1223-1277) burada Eyyubi hükümdarı El Melik Salih tarafından satın alınmış ve Mısır'da yaşamaya başlamıştır. Çok zeki, kabiliyetli ve gözü pek bir genç olan Baybars, kısa zamanda hükümdarın deniz askerlerinden olan bahri sınıfına girmiş ve orada da kısa zamanda yükselmeye başlamıştır. Mısır'da ve çevresinde, özellikle Haçlılara karşı çarpışmalara katılan Baybars, cesareti ve savaş kabiliyetiyle kısa zamanda sivrilmiştir.

Fransa kralı, beraberindeki büyük ordu ile Mısır'ı ele geçirip Müslümanları bölgeden atmak istemiştir. Buna karşı Mısırlılar, öncü kuvvetlerinde Baybars'ın bulunduğu ordu ile Kahire'de Fransız askerlerine karşı çok büyük bir savaş taktiği ve gösterdiği cesaretle tüm Fransız ordusunu tarumar etmiştir. Rivayete göre Fransız ordusundan sadece 3-4 kişi hayatta kalabilmiş ve Fransa Kralı IX. Louis esir alınmıştır.

Fransızların işgali sırasında Dimyat, Fransızlar tarafından ele geçirilince ilk etapta hükümdar Melik Salih üzüntüsünden vefat etmiş ve yerine Turanşah hükümdar olmuştur. Turanşah başa geldikten sonra ülkede kendi adamlarını yönetime yerleştirmiş ve Fransızları bölgeden atan Memlüklere karşı iyi davranmamıştır. Bunun ardından ülke içinde karışıklıklar çıkmış ve Turanşah, bir suikast sonucu ölmüştür. Kısa bir dönem Eyyübi sultanlığı yapan Turanşah'ın ölümünün ardından, tahta Fransızlarla yapılan Dimyat savaşında ölen Salih Eyyüb'ün gözde cariyesi, Türk asıllı Şecer-üd Dürr yeni hükümdar olarak ilan edilir. Ancak Irak'taki Abbasiler ve Suriye'deki Eyyübiler, bir kadının İslam Sultanı olmasını kabul etmeyince Şecer-üd Dürr, 80 gün civarında durduğu hükümdarlıktan feragat ettiğini açıklayarak, yine Türk asıllı başkomutan olan Aybeg ile evlenir. Sonunda Aybeg Sultan olurken Mısır Memlük Devleti resmen kurulmuştur. Ancak Suriye Eyyübileri bunu kabul etmeyince, iki ülke arasında yapılan Salihiye ve Kora muharebelerinde Aybeg'in orduları galip gelir ve ardından Aybeg, ülke içinde de kendi gücünü pekiştirince, Mısır'da Eyyübi dönemi sona ermiştir. Aybeg, Memlüklerin tek hükümdarı olmuştur. Ancak Aybeg, 1257 yılında karısı Şecer-üd Dürr tarafından öldürülünce yerine 13 yaşında Sultan Mansur Ali tahta geçmiş ve Seyfeddin Kutuz, Sultan nebiliğine getirilmiştir. Aybeg'in karısı tarafından kıskançlık nedeniyle öldürüldüğü düşünülmektedir. Ancak Kutuz, Sultan nebiliği ile yetinmeyerek kısa bir süre sonra sultanlığı istemiş ve yaptığı bir darbeyle başa geçerek yeni Memlük sultanı olmuştur.

Ayn Calut Savaşı

Kutuz hükümdar olurken, Baybars ülke dışında bulunmakta ve kuzeyden Moğol saldırıları gelmekteydi. Hülagü komutasındaki yenilmez Moğol savaş makinesi, Bağdat'ı ele geçirmiş ve Abbasileri yok etmiştir. Ayrıca Abbasi halifesi Mutasım da Moğollar tarafından öldürülmüştür. Moğollar ilerlemeye devam ederek Mısır'a doğru gelmekteydi. Tam bu sırada Kutuz, Baybars'tan komutanlık yapmasını istemiş, savaşı kazanması halinde kendisini Şam Valisi yapacağına söz vermiştir. Baybars, bu teklifi kabul etmesi sonucu Memlüklerin 20 bin kişilik ordusu ile Hülagü Han'ın meşhur komutanı Ketboğa Noyan'ın Moğol ordusu (ordu içinde Gürcü ve Ermeniler de bulunmaktaydı) bugün Filistin topraklarında Ayn Calut isimli bölgede karşı karşıya gelmiştir (3 Eylül 1260).

Memlük ordusu bölgeyi iyi biliyordu. Baybars ilk olarak Moğol ordusuna karşı sahte ricat savaş taktiğini uygulamış, yani küçük bir Memlük birliği sahte bir ani saldırı düzenlemiş ve Ketboğa Noyan'ın ordusu, geriye kaçan bu öncü Memlük birliğinin peşine düşmüştür. Baybars, ardından okçuları ve piyadeleri ile hilal taktiği uygulayarak, dağınık halde hazırlıksız üzerine gelen Moğol ordusunu pusuya düşürmüş ve Memlükler Moğollara karşı kesin bir galibiyet almıştır. Moğol ordusunun tamamı Ayn Calut Savaşı'nda yok edilirken, Ketboğa Noyan da savaş alanında ölmüştür.

Meşhur Ayn Calut Savaşı sonucunda, İslam ordusu Baybars komutanlığında Moğollara karşı büyük bir zafer kazanmıştır. Bu zaferle Baybars, dünyaya Moğolların yenilebilir olduğunu göstermiş ve onların ilerlemesini durdurmuştur.

Baybars Nasıl Sultan Oldu

Savaşın ardından Kutuz, şöhretinin artacağını düşünerek ve güç sarhoşluğuyla, Baybars'a söz verdiği Şam Valiliği görevini vermeyince, ülke içinde karışıklıklar çıkmaya başlamıştır. Baybars, verdiği sözü tutmayan Kutuz'u av sırasında öldürtmüş ve böylece taht boş kalmıştır. Tahtın boşalmasının ardından, bölgenin ileri gelen kabilelerinin ortak kararıyla Baybars, 4. Memlük Sultanı olarak başa geçmiştir.

Baybars Destanı

Baybars, başa gelmesinin ardından Kutuz'un koyduğu ağır vergileri kaldırmış, altyapı çalışmalarına önem vermiştir. İçteki karışıklıkları bertaraf etmek için isyan edenlerin ortadan kaldırmış ve iç huzuru sağlamayı başarmıştır. Ardından dış devletlere karşı mücadeleye girişmiş, ilk etapta ticareti zenginleştirmek için ticaret yollarının güvenliğini sağlamaya çalışmıştır. Bağdat'ta bulunan ve Moğollar tarafından öldürülen Abbâsî halifesinin devamını Mısır'a getirmiş ve böylelikle halifelik Memlüklere geçmiştir. Halifelik makamını Abbâsîlerden Memlüklere getiren Baybars olmuştur. Baybars kısa sürede kendi yönetimini güçlendirmiş, ülkede refah artmaya başlamıştır. Ülkede refah artınca dış devletlerle iletişime geçmiş, ittifaklar kurup güç kazanmaya çalışmıştır. Baybars, 1265 yılında kurduğu ordu ile Suriye'ye sefer düzenlemiştir. Çünkü Memlük ülkesine tüm tehlikeler Suriye üzerinden gelmekteydi. Bu sefer sonucunda bugünkü Kayseri, Arsuz ve Sis gibi önemli şehirleri ele geçirmiştir. Haçlılar ile oldukça büyük mücadelelere girmiş, Kıbrıs'a seferler düzenlemiştir. Bölgedeki irili ufaklı Haçlı prensliklerini ve kalelerini ele geçirirken Antakya gibi önemli bir şehri fethetmiş, Ermeni Prensliği'ni kendine bağlamıştır.

Baybars ve Anadolu Türkmenleri

1277 yılında Elbistan'da Moğol ordusunu yenmiş ve büyük bir zafer daha kazanmıştır. Ardından Anadolu'ya yaptığı seferde Moğol İlhanlı devletine karşı duran Türkmen beyleri ile birleşmiş, Anadolu'daki kazandığı toprakları Türklere bırakarak Şam'a geri dönmüştür. Ancak Moğollar, Baybars'ı dışarıda yakalamak ümidiyle çok büyük bir orduyla geri dönmüş ve bu sürede Anadolu'daki Türklere büyük baskı ve zulümlerde bulunmuştur. Binlerce Türk, bu süreçte Moğollar tarafından öldürülmüştür. Antakya üzerinden dönen Baybars, 1277'de dizanteri neticesinde vefat etmiştir. Ancak rivayete göre, 54 yaşında ölmediği ve kılık değiştirerek doğduğu topraklara geri döndüğü söylenir.

Baybars Neleri Başardı

İslam tarihine büyük önem taşıyan Baybars, komutan olarak 17 yıl süren hükümdarlığı boyunca Mısır ve Memlükleri kalkındırmış, İslam tarihinde önemli eserler kazandırmış ve çok önemli bir padişah olmuştur. İlim ve İslam'a büyük önem veren Baybars, özellikle Moğol akınları nedeniyle topraklarından kaçan alimleri Memlük Devleti'ne kabul etmiş ve burada ilimlerini yaşatmalarına izin vermiştir. Bu sayede Kahire, Mısır'ın ilim başkenti olmuştur. Sultan Baybars, Türkiye Devleti yani Devlet-i Türkî adını ülke adına eklemiştir.

Sultan Baybars, Moğol istilalarından kaçan Türkleri kendi devletinde sınır boylarına yerleştirmiş ve korunmalarını sağlamıştır. Baybars, Haçlıların elinden aldığı kaleleri yıktırmış ve limanları tahrip ederek buradaki şehirlerin kendisinden sonra güçlenememesini ve zayıflamasını sağlamış, Ortadoğu'daki Haçlı varlığına büyük darbe vurmuştur. Baybars, o dönemde çok güçlü bir iletişim ağı ve posta yolunu geliştirerek ülkesinde iletişim ve ticaretin artmasını sağlamıştır. Casus teşkilatını etkili bir biçimde kullanmış ve savaş açısından çok zeki bir kumandan olarak tarihe geçmiştir. Kahire'de bugün bile ayakta duran Baybars Camisi'ni yaptırmış ve daha birçok cami ve medreseyi İslam dünyasına kazandırmıştır.

Baybars, hükümdarlığı boyunca pek çok savaşa katılmış ve çoğunda ordusunun başında yer almıştır. Özellikle Moğolları durdurmasıyla tarihe geçmiş ve birçok tarihçiye göre "Osmanlı için Kanuni ve Fatih neyse, Ortadoğu için Baybars odur" şeklinde özetlenebilecek bir hükümdarlık yaşamıştır. Memlükler, İslam tarihi boyunca Moğolları yenebilen tek devlet olurken, bu zaferde komutan olan Baybars'ın önemi büyüktür.

1268'de Baybars, Antakya'yı kuşatmış ve savaşın sonunda şehir teslim olmuştur (8 Mayıs 1268). Ancak, Antakya Prensi Boemondo o sırada Antakya'da bulunmamaktaydı. Bunun üzerine Baybars, prense şehrin nasıl alındığını anlatmak için mektup yazmış ve bu mektupta: "Eğer orada bulunup ne yaptığımı görse idin, annenin seni hiç doğurmamış olmasını arzu ederdin." demiştir.

Post a Comment

Daha yeni Daha eski