Tarihin En Güçlü Adamlarından Cengiz Han Kimdir

cengiz

Acımasız bir asker, hırslı bir kabile şefi ve bir o kadar zeki bir lider olan Cengiz Han'ın kurduğu Büyük Moğol İmparatorluğu, Asya ve Avrupa'yı kanatları altına almıştır.

Cengiz Han'ın doğumuyla ilgili ilginç bir rivayet vardır. Söylentiye göre, dünyaya geldiğinde eli yumruk şeklindeymiş ve avucunda kan varmış. Kabile kâhinleri bu işareti yorumlayarak, çocuğun ilerleyen yıllarda büyük bir savaşçı olacağını öngörmüşler.

Cengiz Han (1162 - 18 Ağustos 1227), Çin'den İran'a kadar uzanan geniş bir coğrafyada seferler düzenledi. Bu seferler sonucunda Asya'nın neredeyse tamamını hâkimiyeti altına aldı. Tarihçilere göre, Cengiz Han'ın seferleri sırasında ölen insan sayısı 20 milyon (bazı kaynaklarda 40 milyon) civarındaydı. Bu rakam, o dönemin dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 11'ine tekabül ediyordu.

Cengiz Han Türk mü?

Cengiz Han'ın doğduğunda adı Timuçin'di. Kabileler arası savaşların eksik olmadığı acımasız topraklarda dünyaya gelmişti. Babası Yesügey Bahadır, Kıyat Tatar boyunun lideriydi. Kıyat Tatar boyu, o dönemde Moğol topraklarının en ünlü kabilelerinden biriydi. Tarihçiler ve antropologlar genellikle Moğol ve Türk ırklarını "kuzen" olarak nitelendirirler. Cengiz Han, başarıya giden tek yolun savaşmak olduğunu acı bir şekilde öğrendi: Babası Yesügey Bahadır, rakip kabilelerden biri tarafından öldürülmüştü.

Cengiz Han Kimdir

Cengiz Han, Orta Asya bozkırlarında dağınık yaşayan kabileleri birleştirdi. İlk olarak, ona ölümüne bağlı bir avuç adamla işe başladı. Kısa sürede yenilmez bir savaş makinesine dönüştü. "Cengiz" adının anlamı "Tek hâkim"dir. Bu ismi sonradan almıştı; asıl adı Temuçin'di.

Cengiz Han'ın en büyük başarılarından biri, kendi başına buyruk yaşayan Moğol kabilelerini birleştirmesi ve onları organize bir güce dönüştürmesiydi. Bu birliği sağlamada, Cengiz Han'ın liderlik vasıfları ve ona duyulan sadakat büyük rol oynadı.

Büyük fetihler dönemi, Cengiz Han ve ordusunun gözünü Çin'e dikmesiyle başladı. Çin'in efsanevi zenginliği, Moğollar için büyük bir çekim merkeziydi. Cengiz Han, en iyi bildiği şeyi yaparak - savaşarak ve yağmalayarak - Çin'i fethetmeye girişti. Sonuç, Moğollar için tam bir zaferdi. 1211 yılında Pekin düştü, 1215 yılında ise tüm Çin Moğol hâkimiyetine girdi.

Pekin'in düşüşü, tarihe geçen bir kuşatma hikâyesidir. Yüksek surlarla çevrili kent, Cengiz'in ordusu kapıya dayandığında, bu surların kendilerini koruyacağına inanarak içeri kapandı. Ancak Cengiz Han, kurnaz bir strateji izledi. Kaleye saldırmak yerine, kentin tüm dış bağlantılarını kesti. Dışarıda keyifle ziyafet çeken Moğol ordusu, aç kalan Pekinlilerin gözü önünde kuzu ve oğlak çeviriyordu. Üç-dört ay süren bu abluka sonunda, açlıktan kırılan kent halkı teslim olmak zorunda kaldı. Bu kuşatma taktiği, daha sonra Osmanlılar tarafından da Bursa ve İznik'in fethinde başarıyla uygulanacaktı.

Çin'i fethettikten sonra, Cengiz Han ve Moğol ordusu rotayı batıya çevirdi. Avrupa'nın içlerine kadar ilerleyen Moğol ordusu, geçtiği her yere korku saldı. Ancak Cengiz Han, sadece kaba kuvvete dayanan bir lider değildi. Gerektiğinde diplomasiyi de ustaca kullanır, hedef aldığı şehirleri ikna yoluyla hâkimiyeti altına alırdı.

Cengiz Han için sadakat, en önemli değerdi. Bu değere aykırı davranan şehirleri, içindeki tüm canlılarla birlikte yerle bir etmekten çekinmezdi. Nişabur ve Otrar, bunun en bilinen örnekleridir. Cengiz Han, çağının ötesinde işler başarmasına rağmen, tarihte daha çok acımasızlığı, zulmü ve kiniyle anılır. İlginçtir ki, Cengiz Han döneminde ve sonrasındaki Moğol hâkimiyeti sırasında, Müslümanlar ile Hristiyanlar arasındaki çatışmalar azalmış, iki taraf ortak bir düşmana karşı birleşmiştir.

Cengiz Han, gücünün zirvesindeyken bile ölüm korkusuyla yaşıyordu. Kendisini dünyanın efendisi olarak gören Han, ölmek istemiyordu. Ülkesindeki din adamlarını toplayıp ölüme çare bulmalarını istedi. Ancak din adamları, bunun mümkün olmadığını söylemek zorunda kaldılar.

Cengiz Han Nasıl Öldü 

Cengiz Han'ın ölümü, hayatı kadar dramatik değildi. Cephelerde kasırga gibi esen bu büyük komutan, rivayete göre attan düşerek hayatını kaybetti (18 Ağustos 1227). Ölümünden sonra, çocukları ve torunları onun mirasını devam ettirdi. Kore'den Rusya'ya, Anadolu'dan Ortadoğu'ya kadar geniş bir coğrafya Moğol atlarının toynaklarıyla çiğnendi. Bazı tarihçilere göre, 1258'de Bağdat'ın Moğollar tarafından yağmalanması, olası bir İslam Rönesansı'nı daha filizlenmeden yok etti.

Cengiz Han'ın Heykeli

Cengiz Han, tartışmasız tarihin en büyük liderlerinden biridir. Ölümünde bıraktığı imparatorluk, Büyük İskender'in topraklarının dört katı, Roma İmparatorluğu'nun iki katı büyüklüğündeydi. Hiç yenilgi yüzü görmemesi, onu tarihin en başarılı komutanlarından biri yapar.

Cengiz Han'ın yönetimi altında, Asya ve Avrupa arasındaki ticaret ve kültür alışverişi arttı. Ancak bu olumlu gelişmelerin yanında, istilalar sırasında pek çok medeniyet de yok edildi. Cengiz Han ticarete büyük önem verirdi. Askerlerine tüccarları korumaları emrini vermiş, ticaret yollarının güvenliğini sağlamıştı. Din konusunda ise görece hoşgörülüydü; hâkimiyeti altındaki halkların inançlarına karışmaz, hatta din adamlarını vergiden muaf tutardı.

Cengiz Han ve Moğollar, kâğıt ve barut gibi Çin'de doğan yeniliklerin Avrupa'ya ulaşmasında önemli rol oynadılar. Ayrıca, Orta Asya'daki Türk boylarının Anadolu'ya göç etmesine de vesile oldular. Ancak Cengiz Han'ın mirası sadece bunlarla sınırlı değildi. Soyu, ele geçirdikleri topraklara genellikle yağma, tecavüz ve vahşet götürdü.

Cengiz Han'ın hayatı zorluklarla doluydu. Genç yaşta babasını kaybetti, ilk eşi Börte Merkit kabilesi tarafından kaçırıldı. Börte'yi kurtardıktan dokuz ay sonra doğan çocuğun babasının kim olduğu belirsizdi. Cengiz Han bu çocuğa, Moğolca "konuk" anlamına gelen Cuci adını verdi ve onu öz oğlundan ayırmadı. Ne var ki Cuci, Cengiz Han'dan önce öldü.

Cengiz Han'ın etkisi, ölümünden sonra da devam etti. Soyu, Çin'den Rusya'ya, Anadolu'dan Viyana'ya kadar uzanan bir coğrafyada hüküm sürdü. 1242 yılında, Cengiz soyundan gelen bir han Viyana önlerine kadar geldi ancak ölünce ordu geri döndü. Bu, Avrupa için bir kurtuluş oldu. Tarihçiler, Moğol ordusunun Ukrayna'daki saldırılarının veba salgınının yayılmasında etkili olduğunu düşünüyor.

Cengiz Han'ın mezarının yeri hâlâ bilinmiyor. Kendi vasiyeti üzerine, mezarının belli olmaması için cenaze törenine katılan herkes (rivayete göre 2000 kişi) öldürülmüş, mezarın üstü atlara çiğnetilmiş. Bugün, mezarının Burhan Haldun dağı eteklerinde olduğu tahmin ediliyor.

Cengiz Han'a atfedilen ünlü bir söz var: "Ben, Tanrı'nın yeryüzündeki gazabıyım. Bu kadar büyük günahlar işlemiş olmasaydınız, Tanrı benim gibi bir cezayı başınıza musallat etmezdi."

Ölmeden önce, taht kavgalarını önlemek için imparatorluğunu oğulları arasında paylaştıran Cengiz Han'ın kurduğu devlet, ölümünden sonra 150 yıl daha ayakta kaldı. İmparatorluğun yaşayan son temsilcisi Emir Han, 1920'de Sovyetler Birliği güçlerince devrildi. Yani Cengiz Han'ın etkisi, neredeyse 20. yüzyıla kadar sürdü. Günümüzde yapılan DNA araştırmaları, Asya halklarının yaklaşık yüzde 8'inin genetik olarak Cengiz Han'a uzandığını gösteriyor.

Post a Comment

Daha yeni Daha eski