Ülkemizde pek bilinmez ama Dünya, Ekim
1962'de nükleer dünya savaşının eşiğine gelmişti. Dünyayı adeta yok edecek
bir kıyamet savaşına sebep olabilecek taraflarından biride çok
ilginç Türkiyedir.
ABD'li casus
uçakları Küba'da keşif uçuşu yaparken adada nükleer savaş başlıkları
tespit etmiş ve ardından ortalık karışmıştır.
Nükleer başlıkların tespit edilmesinin ardından
Amerikan Başkanı Kennedy, Kübayı denizden ablukaya aldırmış; o esnada
yolda olan ve savaş başlıkları taşıyan Rus gemilerinin Küba'ya girmeden
batıracağını dünyaya ilan etmiştir.
Liderler karşılıklı olarak restleşmeye başlamıştır.
Kimse geri adım atmazken ABD bu süreçte Birleşmiş milletler ve NATO'ya bilgi
vermekle yetinmiş, onaylarını almamıştır.
Küba Füze Krizi Nasıl Çözülmüştür
Ülkeler arası
mektuplaşma ve Büyükelçilerin gizli görüşmeleri, aynı zamanda gizli pazarlıklar
sonucu, Sovyetler Küba'yı işgal fikrinden vazgeçin rampaları sökelim teklifi
gelmiş ve sonucunda Ekim bunalımı da denen bu olayla birlikte bir nevi soğuk
savaş yumuşatmaya başlamıştır.
SSCB ayrıca Küba'daki füzelerin rampalarını sökme teklifine
karşılık, Türkiye'de bulunan ve yönleri Rusya'ya dönük olan Jüpiter füzelerinin
kaldırılmasını istemiştir. Bu füzeler Sinop'ta bulunup NATO ve ABD tarafından
olası bir Rus saldırısına karşı yerleştirilmişti. Ancak daha görüşme
sürerken, füze rampaları Türkiye'ye sorulmadan kaldırılmaya başlanmıştır.
Bu durum ABD'nin Türkiye'yi aslında o dönem önemsemediğini
göstermektedir. Küba füze krizi sürecinde Türkiye'nin başında 17 Mayıs
darbecileri bulunmaktaydı. Jüpiter füzelerinin Türkiye'den
kaldırılması olayını, Türk halkı 40 yıl sonra
öğrenmiştir.
Küba füze krizi olayının sonunda taraflar anlaşmış ve Küba da ki SSCB füze rampaları sökülmüş, bunun karşılık da Türkiye'deki Jüpiter füzeleri temizlenmiş, ABD Küba'ya saldırmayacağız ve toprak bütünlüğünü koruyacağız sözünü vermiş, bunun yanında Rusya ise Türkiye'ye saldırmayacağını ve toprak bütünlüğünü koruyacağını söylemiştir.
Küba füze krizi olayının sonunda taraflar anlaşmış ve Küba da ki SSCB füze rampaları sökülmüş, bunun karşılık da Türkiye'deki Jüpiter füzeleri temizlenmiş, ABD Küba'ya saldırmayacağız ve toprak bütünlüğünü koruyacağız sözünü vermiş, bunun yanında Rusya ise Türkiye'ye saldırmayacağını ve toprak bütünlüğünü koruyacağını söylemiştir.
Nikita Kruşçev Küba krizinin öncesinde Jüpiter
füzelerinden kaynaklanan rahatsızlığını batılı gazetecilere verdiği bir yemekte
şöyle dile getirmiştir. Kruşçev Karadeniz kıyısını ve ufku göstererek "Orada ne
görüyorsunuz" diye sormuştur. Gazeteciler bir şey göremediklerini beyan
ettiğinde Rus lider, "Benim gördüğüm bana karşı çevrilmiş
Jüpiter füzeleridir" diyerek rahatsızlığını dile getirmiştir.
Ekim Bunalımının Ardından
Ekim
bunalımının sonunda Ruslar, Kruşçev iktidarının yenilgiye uğradığını
düşünmüş ve onu koltuğundan indirmişlerdir. Çin, Sovyetleri Küba'yı yalnız
bırakmak ve komünizm davasına ihanet ile suçlamış, Moskova ile Pekin arası
açılmıştır. Krizin ardından soğuk savaş yumuşamış ve Washington ile Moskova
arasına doğrudan haberleşmeyi sağlayacak özel telefon hattı kırmızı hat
çekilmiştir. Küba füze krizi birçok gelişmeye kapı aralasada
krizin zirveye tırmandığı 27 Ekim 1962 günü tarihe, nükleer savaşın eşiğinden
dönülen gün olarak geçecek ve Küba lideri Castro , savaşa ne kadar yaklaşıldı diye sorulduğunda
baş parmağıyla işaret parmağının arasından hava geçmeyecek şekilde yaklaştırıp
"İşte bu kadar yaklaştık" diyecekti.
Yorum Gönder