Arjantinli Marksist devrimci Ernesto Che Guevara (1928 - 1967) dünyaca ünlü devrimcidir. Doktor, devrimci, katil ve kahraman görülmüş, yakın tarihe damgasını vurmuş şahıslardan biridir. Orta sınıf bir ailenin oğlu olarak doğmuş, tıp fakültesini bitirmiştir. Che Guevara'nın soyu İspanya'nın ünlü Bask bölgesine dayanmaktadır. Öğrencilik yıllarında Orta ve Güney Amerika'yı köşe bucak gezmiştir. Gençliğinde Marksizm ile ilgilenen Che, gezdiği bölgelerdeki yoksulluk ve eşitsizliği gördükten sonra Güney Amerika'nın sorunlarının çözümünün devrim olduğuna karar kılmıştı. Che Guevara ilk olarak 1953 yılında Guatemala'ya gelerek burada devrimci hareketlere katılsa da CIA destekli darbe ile hükümetin değiştiğini görünce Latin Amerika'da ABD'nin emperyalist bir güç olduğu düşüncesi onda kesinleşmiş oldu.
Che Guevara’nın Gençliği ve Eğitim Hayatı
Meksika'da 1954'te Castro ile tanışınca Kübalı liderin diktatör Batista ile yaptığı mücadeleye katıldı.
İkisi Küba Devrimi'nin de başarılı olmuş ve hareketin önemli isimleri olmuştur. Fidel Castro ile birlikte Küba'yı Amerika'dan temizleyip komünist rejim kuran Che Guevara, önce Küba Ulusal Bankası'nın başkanı ardından Küba Sanayi Bakanı olmuştur. Küba devleti adına dünyayı gezmiş, Cemal Abdülnasır, Tito gibi pek çok liderle bir araya gelmiştir.
Toprakların köylülere dağıtılmasında ve sanayinin millileştirilmesinde önemli rol oynamıştır.
Che Guevara’nın Küba Devrimi’ndeki Rolü
Kurdukları komünist rejim, yaptıkları devrim ile dağlarda yaptığı hesapların çarşıda uymadığını görmüştür kısa zamanda. Bir yandan Amerikan ambargosu, diğer yandan başarısız olan reformlar Küba'yı sıkıntıya sokmuştur. Che ve diğer Kübalı liderlerin arası bu durumdan dolayı bozulmuş, zaten siyasetten ve resmi dünyasından sıkılan Che, aktif devrimcilik günlerini özlediğini sık sık dile getirmiş, başka ülkelerdeki devrimci hareketlere destek vermek istediğini söylediği bu günlerden birinde Fidel Castro Arjantinli yoldaşının alıp başını gittiğini açıklamıştır. Castro ve Che Guevara'nın ideolojik anlaşmazlığa düştüğü ve aralarının açıldığı iddia edilse de aksi net bir şekilde kanıtlanmamıştır. Ernesto Che Guevara
Çin komünizmine inanırken Fidel Castro
SSCB yanlısıydı. Özellikle
Küba Füze Krizi ardından Ernesto Che Guevara Sovyetler lideri Kruşçev'in fazla taviz verdiğini öne sürerek Rusları suçlamış ve ayrılığın sebebi buna dayandırılmıştır.
|
Ernesto Che Guevara ve Fidel Castro |
Che Guevara’nın Uluslararası Devrimcilik Faaliyetleri
Che, Kongo'da birkaç ay kalıp gerilla savaşı veren isyancı güçlere yardım etti ve eğitti. Ancak gayretleri boşa çıkınca gizlice Küba'ya dönmüş ardından Bolivya'ya geçmiştir. Kongo'daki günlerini "hayatımın en büyük başarısızlığı" olarak nitelendiren Che, Afrika'da başarısızlığının sebeplerini günlüklerinde sıralamıştır.
Che Guevara Bolivya'da hükümete karşı mücadele veren isyancıların safına katılmıştı. Amerikalılar zaten sevmediği komünist isyancıların üstüne Che Guevara'nın gerillaları desteklediğini duyunca, Bolivya hükümetine inanılmaz yardım yapmıştır. Che Guevara 9 Kasım 1967'de Bolivya'da ordusu tarafından öldürülmüştür. İlk etapta cesedi gizli bir yere gömülmüştür. 1997'de cesedinden arta kalanlar Küba'ya götürülmüş ve orada tekrar gömülmüştür.
Che Guevara'nın öldürülmesine tanık olanlar onun Bolivya ordusu tarafından yargısız bir şekilde infaz edildiğini öne sürmüşlerdir.
Che Guevara'yı yakın tarihin en önemli simalarından biri yapmasına sebep olan faktörlerden biri de foto muhabiri Alberto Korda tarafından bir anma töreninde çekilen bu fotoğrafı olmuştur. Che Guevara fotoğrafı tişörtlerden, dövmelere, şapkalardan, posterlere, hatta bikinilere kadar kullanılmadığı yer kalmamıştır. İronik bir şekilde Che'nin nefret ettiği tüketim kültürüne fotoğrafı ile hizmet etmiştir. Popüler bir insana dönüşen fotoğrafını çeken ve fotoğrafın alakasız ürünler üzerine basılmasını istemeyen Korda, 2000 yılında ünlü Rus içki markası Smirnoff'a dava açmış ve kazandığı 50 bin dolarlık tazminatı Küba sağlık sistemine bağışlamıştır.
Che Guevara doktorluk yaptığı yıllarda özellikle cüzzam üzerine kafa yormuş, iki kere evlenmiş, 5 çocuk babasıdır. Küba'dan ayrılıp sırra kadem bastığı yıllar büyük tartışma konusu olmuştur. Ana dili İspanyolca'nın yanı sıra Fransızcayı da akıcı konuşmaktaydı. İnfazından sonra iki eli kesilmiş, parmak izi doğrulaması için Arjantin'e gönderilmiştir. Tarihe Küba için verdiği mücadele ile geçse de hiçbir zaman Küba vatandaşı olmamıştır. Anavatanı Arjantin'de Maradona'dan sonra en popüler isimdir.
Yorum Gönder