Doğu Avrupa’nın en uzun
soluklu diktatörlerinden biri olan Nikolay
Çavuşesku 24 yıl iktidarda kalmış, iktidarı aynı dönemde akıl almaz bir
hızla çöken Sovyet bloğunu bile gölgede bırakacak şekilde hızlı yıkılmıştır.
Nikolay Çavuşesku Kimdir
Gençliğinde yasa dışı
komünist parti üye olmaktan sayısız kez hapse giren Romen lider Çavuşesku
(1918-1989), bir keresinde nezarette öyle bir dayak yemiştir ki ömür boyu
sürecek bir kalıcı pelteklik oluşmuştur. Lider olmasına rağmen içine kapanık
sessiz biriydi Çavuşesku. Hatta ölümünden kısa bir süre sonra Newsweek
dergisine konuşan bir hapishane arkadaşı dayak yediğinde de ağzını açmaz,
gerektiği yerde dudaklarını kıpırdatmaz, zayıf, çelimsiz kendi halinde biriydi
demiştir.
Komünist ideallerle de
yanıp tutuşan Çavuşesku'yu farklı yapan ise Romanya'nın II. Dünya savaşının
sonrasında ilk komünist devlet başkanı Giorgio ile tanışmış olmasıdır. İlk
günden beri hep onun himayesinde olan Çavuşesku, 1965’te yerini alarak ilk
devlet başkanı olmuştur. İktidara geldiğinde 47 yaşında olan Çavuşesku, doğu
blok ülkesi olsa da hep Kremlin ile arasına mesafe koymuş ve bu mesafesinin
muhafaza etmiştir.
Onu diğer komünist
diktatörlerden farklı yapan komünist blok dışındaki ülkelerle ticareti sıcak bakmasıdır.
Bu dışa açık yüzlülüğü, Amerika tarafından ticaret yapılabilecek bir müttefik
olarak görmesine ve ülkesini ticarette en ayrıcalıklı ülke statüsünde olmasını sağlamıştır.
Çavuşesku 1974 Beyaz Saray'da Başkan Nixon'ı ziyaret etmiş, Nixon dönemindeki
ilk kez bir komünist lider sarayda ağırlanmıştır. Öyle ki Nixon'ın 1972 deki
tarihi Çin açılımının arkasındaki isim de Çavuşesku olmuştur.1967 savaşından
sonra İsrail ile ilişkisini kesmeyen tek Doğu Blok lideridir. Romanyalı Yahudilerin
İsrail'e göç etmesine izin vermiş, ama yıllar sonra bunun karşılığında yüklüce
bir çek aldığı ortaya çıkmıştır. Uluslararası popülaritesini Ortadoğu barış
görüşmelerine dahil olarak da pekiştiren Çavuşesku,
oldukça seri çalımlar atabilen bir siyasetçi olduğunu bu hamleleri ile
gösterecektir.
Çavuşesku
milliyetçiliğin ateşleyici gücünü ilk keşfeden komünist liderdir. Komünizm bir
şekilde milliyetçiliğin panzehiri ancak Romen lider hem zehri, hem panzehiri
aynı damarda birbirine karıştırmadan vermiştir.İktidarının ilk
yıllarında Sovyetlere başkaldıran Romen kahramanlarının törenlerde kutlanmasıyla
Romanya'da milliyetçiliği pekiştirmiş, milliyetçilik duygusunu komünizmde aynı
yerde harmanlamıştır.
Varşova paktının 1968’de
Çekoslovakya işgalini reddetmiş, üstelik aynı şeyi Romanya yapılması durumunda
direneceklerini sinyalini vermişti.Hatta bununla da kalmamış, Sovyetler’nin
1979 da Afganistan'ı işgal etmesinden kınamıştır. Bu hareketleri Romenlerin
kendine olan güvenini patlatmış ülkede bir bahar havası estirmiştir. Hatta
milliyetçi şairler bile komünist lidere övgü dolu satırlar yazmak için sıraya
girmişlerdir.
Çavuşesku’nun başında
olduğu Romanya koskoca bir tiyatroydu. Kimi zaman 22 milyon oyuncu bir seyirci
oluyor, bazen tam tersine bir kişi oynuyor ve 22 milyon kişi izleyip koşulsuz
alkışlıyordu. Romen lider Çavuşesku,
aynı diğer komünist liderler gibi stadyum gösterilerine oldukça meraklı ve en
abartanlar arasındaydı. Çavuşesku’nun zaafı, stadyum gösterileri ile halk
desteğini somut bir düzlemde görmek onu heyecanlandırıyordu.
Halk Romanya’nın SSCB kölesi olmadığını gösterdi diyerek
ona saygı duyuyor fakat rejim kısa zamanda daha sert şekilde kendini göstermeye
başladı. Entelektüel hayatın üzerindeki zincirler daha da sıkılmıştı. Ülkede
demir yumruk inmeye başladı. 80’li yılların başında Çavuşesku ülkede “baş” olunabilecek ne varsa hemen hepsinin başkanıydı.
Üstelik bu aşırı gücü sadece kendisi de sınırlı değildi. Rejimin güdümündeki
medya tarafından dünyadaki kadınların en eşsizi olarak tasvir eden karısı Elena,
protokolü aşan bir konuma gelmişti. Başkan yardımcısı olarak yabancı
temsilcilerle görüşmelere katılıyor, diğer komünist partiler ile ilişkileri
yürütüyordu.
Her diktatör gibi
Çavuşesku paranoyasının esiri olmuştur. Yabancı güçlerin elbisesine zehir
sürede kendisine öldüreceğinden korktuğu için gardırobunun başında bide
korumalar bekliyordu. Hatta Çavuşesku resmi ziyarette Buckingham sarayında
kullandığı yatak çarşaflarını bile Romanya’dan getirmişti. Kendisini sol
profilden çekmek yasaktır. Eğer kadraj yanlış kullanılırsa karaciğeri kötü
durumda olan bir başkanın hastalıklı yüzü görülüyordu. Medya onu sadece
kameramanlara gülerken veya alkışlarken gösterebilirdi.
Romen lider tüm akıl
dışı icraatlarını ve katıksız bir diktatör olduğu gerçeğine rağmen daima batı
tarafından alkış aldı ve kafası okşandı. Sovyetlere mesafeli göründüğünden kendi
kafasına göre takılıyor ve bu da batı karşısındaki en büyük kozuydu.
Çok sık batılı
liderlerden hediye almış diktatör Çavuşesku İngilizler tarafından hediye edilen
ve adını Corbu adı verdi köpeğini çok seviyordu. Bir süre sonra Romenler onu
yoldaş Corbu olarak çağırmaya başlayacaktı. Hatta köpeğine limuzinler tahsis
etmiş, şehirde sadece limuzin köpeğini gezdiriyordu.
Daktilo sahibi olmanın
bize ağır prosedüre bağlandığı ülkede hayat iyice zorlaşmıştı.
Romen lider sayısal çoğunluğun çok önemli olduğunu düşünüyor ve nüfusun katlanması
gerektiğine inanıyordu. Çocuk sahibi olmaktan kaçanlar, kanun kaçağı
sayılıyordu. İktidarın ilk yıllarında ağır sanayi hamlesini hedefsiz, plansız
programsız fabrikalar, şehirleşme teşviki adına yaptırdığı devasa apartmanlar
ve benzeri mantık dışı yatırımlar sonucu Romanya'nın dış borcu 21 milyar doları
bulmuştu. Romen lider iyice halkın üstüne binmişti. İyice kıtlık çıkan
Romanya'da halk artık dayanamaz hale gelmişti.
Çavuşesku’nun Ölümü
Temeşvar’da Macar
azınlık liderlerinden birinin Hükumet tarafından alınmak istemesi ve azınlık
Macarların buna izin vermeyerek toplanması, Romen öğrencilerinde tesadüf eseri
destek olması ile büyüyen gösteriye katılması ardından Çavuşesku’nun 17 Aralık
1989’da Temeşvar’da gösteri yapan halka ateş açtırması ile ayaklanma çıkmıştı.
Bir anda baraj duvarını
yıkan sel suları gibi coşan kalabalığın başlattığı isyan dalgası, ülkeyi
avuçlarının içine aldı. Başlangıçta halka ateş açan ordunun saf değiştirmesi
ile gizli servis ajanları ve Çavuşesku çifti bir anda ortada kaldı. Küçük çaplı
direnişin ardından gizli servis pes etti. Ardından Çavuşesku ve karısı apar
topar kaçmaya çalışırken kendilerini taşıyan helikoptere Romanya ordusu
tarafından inme emri verilince pilot emri uygulamış ve Çavuşesku çifti polis
nezaretinde kaldıktan sonra orduya teslim edilmiştir. Kısa bir sürede askeri
mahkemede yargılaması yapılan Çavuşesku çifti, soykırımdan kanunsuz bir şekilde
zenginleşmeye kadar pek çok konudan suçlu bulunup idam ile cezalandırılmasına
karar verildi. Hemen ardından 25 Aralık 1989’da Çavuşesku ve karısı Elena askerler tarafından duvar dibine dizilerek
infaz edilmiştir. Çavuşesku son sözleri
Romanya sonsuza kadar yaşayacak oldu.
Çavuşesku Çiftinin Kurşuna Dizildiği An |
Çavuşesku mezarı başkent
Bükreş’teki Gençea Mezarlığındadır. Nikolay
ve Elena Çavuşesku çifti Romanya’da idam cezası ile cezalandırılan son
kişiler olmuştur.
Romanya’da Nikolae Çavuşesku’nun gizli servisi Securitate çok aktifti. Hatta pek çoğumuzun yakından tanıdığı Rumen futbolcu, Galatasaray’da forma giymiş Popescu'da bu dönemde milli takımda oynayan herkese zorla ülke menfaatlerini koruma adı altında belge imzalatıldığını ve bu sebepten 1985’te gizli servis adına istihbaratı faaliyetlerde bulunduğunu 2009 yılında itiraf etmiştir. Çavuşesku
döneminde Romen gizli servisi ABD büyükelçiliğine gelen kargoları açıp
ayakkabıların içerisine dinleme cihazı yerleştirip kargoları tekrar
büyükelçiliğe göndermek suretiyle ABD Romanya büyükelçiliğini dinlemiştir.
0 Yorumlar