İdi Amin Kimdir
Uganda Kasabı olarak bilinen İdi Amin kimdir gelin bu ilginç liderine bir göz atalım. Kendisi belki de sömürgecilik dönemi Afrikası'nın en eli kanlı diktatörüydü. Döneminde 300 ila 400 bin kişinin öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Hatta bazıları da yenmiştir!
Bugün Uganda Cumhuriyeti olarak bilinen, o sıralarda İngiliz sömürgesi olan topraklarda yaşayan Müslüman Kakwa kabilesine mensup bir ailenin çocuğu olan İdi Amin (1925-2003), babasız büyümüş ve eğitime dair pek bir bilgi yoktur. Yıldızını parlatan olay, İngiliz İmparatorluğu'na bağlı, Afrika'daki sömürgelerde faaliyet gösteren özel bir askeri birlik olan Kings African Rifles’a aşçı yardımcısı olarak katılmasıydı. 1946’da bu birliğe katılan İdi Amin, kademeleri hızla yükselerek Burma, Somali, Kenya ve Uganda’da imparatorluk adına savaştı. Bölgedeki gerilla savaşçılarının korkulu rüyasıydı. Her ne kadar askeri yetenekleri iyi olsa da onun adını duyuran asıl olay, sorgulamalarda sergilediği acımasız yüzü olmuştur. Ölçüsüz güç kullanımı, hayattaki belirleyici faktör haline gelmiştir. Adaleli yapısı, kaslı vücudu ve vurduğunu indiren bir boksördü. 1951-1960 yılları arasında Uganda ağır sıklet boks şampiyonu unvanını elinde bulundurmuştur.
İdi Amin'in Diktatörlük Dönemi
1962’de Uganda bağımsızlığına kavuşmuş ve başbakanlığa Obote getirilmiştir. İdi Amin’in yakın arkadaşı olan Obote ve İdi Amin ikilisi, adeta ülkede yolsuzluk ve hırsızlığın başını çekmiş, paraları cebe indirmeye başlamıştır. Bu durum sonrasında Uganda Cumhurbaşkanı rahatsız olmuş ve parlamento soruşturması açılmasını istemiştir. Köşeye sıkışan Obote, karşı saldırıya geçmiş ve İdi Amin’in yardımıyla anayasayı askıya aldırmış, Cumhurbaşkanını İngiltere’ye sürgüne yollamıştır.
Başkanlığa geçen Obote, artık İdi Amin ile birlikte daha rahat at koşturmaya başlamış, İdi Amin ise ordu içerisinde pozisyonunu güçlendirmiştir. İdi Amin, ülkenin genelkurmay başkanı olmuş, mafya babası gibi hareket etmeye başlamıştır. Silah kaçakçılığı yapıp, diğer ülkelerin özellikle İngiliz ve İsrail ajanları ile çok sıkı fıkı ilişkilere girmiştir. Obote bu durumdan rahatsız olunca onu diskalifiye etmeye çalışmış, fakat İdi Amin baskın çıkmış ve 25 Ocak 1971’de Obote yurtdışına çıktığında (Singapur’dayken), İdi Amin darbe yapmış ve başkanlığa kendini getirmiştir.
O tarihten itibaren Uganda'da her şey aşırılığa kaçmaya başlamış ve adeta ülkenin çivisi çıkmıştır. İdi Amin, zaten fakir olan ülke halkının parasını daha çok çalmaya başlamış ve halkı iyice fakirleştirmiştir. Bu konuda ses çıkarmaya kalkanları ise kendi emriyle öldürmüş, hatta kendi kabinesindeki birçok bakan bizzat kendisi tarafından öldürülmüştür. Ekonomiyi düzeltmek adına takındığı saplantısı yüzünden, İngilizlerin zamanında ülkeye yerleştirdiği ve ticaretle uğraşan Asyalı nüfusu, özellikle Hindistan ve Pakistanlıları ülkeden sınır dışı ettirmiştir. Bu yönüyle İdi Amin, etnik ayrımcılıkla suçlanmaktadır.
Aşırılıkları bununla bitmemektedir. İdi Amin, iktidardayken dört beyaz İngiliz’in taşıdığı tahtırevanla dolaşırdı. Böylelikle eski efendisi olan İngilizlere olan takıntısı görülmekte ve bu şekilde intikamını almaktaydı.
İdi Amin İngilizler Tarafından Gezdirilirken |
İdi Amin İnsan Eti Yedi mi?
İdi Amin Uganda diktatörlüğünde dünya kamuoyu ve ülkesinde sıklıkla yamyamlıkla suçlanıyordu. İdi Amin’in yamyam olduğu ve insan eti yediğine dair pek çok iddia dolaşmaktaydı. Kendisi, zamanında bir kabileye esir düştüğünde zorla insan eti yedirildiğini itiraf etmiştir.
İskoçya’nın Son Kralı!
İngilizlerin en yüksek nişanı olan Victoria nişanı ile ödüllendirilen İdi Amin, 1976’da arabulucu olarak gittiği Kuzey İrlanda'da İskoç bağımsızlığı için mücadele ettiğini belirtmiş ve kendini İskoçya Kralı olarak ilan etmiştir. İngilizleri sevmediğinden İskoçya'ya özel ilgisi bulunmaktaydı. Ayrıca İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’e evlenme teklifinde bulunan bu ilginç diktatör, 1975’te Suudi Arabistan kraliyet ailesinin fertlerinden birinin cenazesinde, İskoç erkeklerin giydiği etek olan kilt giyerek katılmış, popüler malzeme olmuştur.
Kendi karısının cesedi parçalanmış olarak bulunmuştur. Bu sapkın diktatör, aynı zamanda Hitler hayranıdır. Dönemin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ne yazdığı mektupta, "Hitler 6 milyon Yahudi’yi gaz odalarına gönderdiyse, bunu Yahudilerin dünya halkının çıkarlarına aykırı olduğunu bildiğinden yaptı" diyebilmiştir.
İdi Amin’in Sonu
1976’da kaçırılan, meşhur İsraillilerle dolu Air France uçağının kaçırılmasında da parmağı olduğuna inanılmaktadır. Filistinliler tarafından Entebbe Havalimanı'nda İsraillilerle pazarlık yapılırken Mossad tarafından yapılan operasyonlarla kurtarılan uçak yüzünden, İdi Amin’in popülaritesi düşmüştür. 1978’de Libya birliklerinin desteğiyle Tanzanya'daki kuzey vilayetlerini işgali etmesi üzerine İdi Amin’in sonu gelmiştir. Bu savaşta Uganda birlikleri yenilirken, daha sonra Tanzanya birlikleri Uganda’ya girmiş ve Uganda ordusu darbe yaparak İdi Amin Dada'nın gitmesini sağlamıştır. Daha sonra Libya’ya kaçan İdi Amin, Kaddafi'nin yanında uzun bir süre kalmış, ardından Suudi Arabistan'a yerleşmiş ve orada yüksek tansiyona bağlı kalp krizi sonucu 16 Ağustos 2003 yılında hastanede ölmüştür.
İdi Amin sözleri arasında "Ülkeden ayrıldığımdan beri Uganda'da insan haklarına saygı gösterilmiyor." şeklinde Arabistan’da yaptığı açıklama, ne kadar umursamaz olduğunu göstermektedir.
Kıbrıs Barış Harekatı sırasında harekât planlarımızı komşu ülkeleri işgal etmek için isteyen, boksa ve Kraliçe II. Elizabeth’e özel bir düşkünlüğü olan İdi Amin, iktidarı sırasında bakanlarından birini yediğine inanılan bir diktatördü. Zamanında ünlü boksör Muhammed Ali’ye de meydan okumuş olan Amin, bu gibi aşırı davranışlarıyla dünya kamuoyunda dikkat çekmişti.
Sekiz yıl boyunca Uganda diktatörü olan İdi Amin’in hayatını anlatan “The Last King of Scotland” isimli filmde kendisini canlandıran Forest Whitaker, en iyi erkek oyuncu dalında (2006) Oscar ödülü almıştır. İdi Amin’in, cinsel gücü arttırdığına inandığı için günde 40 portakal yediği ileri sürülmüştür.
Yorum Gönder