Dışarı baktığında sempatizanlarının destekçilerinin
onu desteklemek için oluşturduğu kalabalığı selamlıyor. Ancak içten içe derin
düşünceler içerisinde ''Arap Baharı'' da neymiş, gelen bilgilere göre ülke
karışmış ayaklanma çıkmıştı o ne yapmıştı ki kendi kendine bunu soruyor ''refah
içinde yaşıyor gitmesini niye istiyorlardı ki '' 41 yıldır yönetiyordu güzel
ülkesini, kimse rahatsız değildi ona göre, ancak rahatsızlığı olan kişiler ve
ülkeler belliydi, Haçlı ordusuydu bunlar. Kendisinden en çok korkanlardan Fransa
Cumhurbaşkanı Sarkozy öyle dememiş miydi? (Enstantane)
Muammer Kaddafi Kimdir
Muammer Kaddafi ülkesi Libya'yı 41 yıl
yönetmiş asker kökenli diktatör lider. Yedisi erkek 8 çocuğu olup, 1942'de
Libya'nın Sirte ilinde doğmuş, çölde yaşayan göçebe bir Berberi ailesinin oğlu
olarak dünyaya gelmiştir.
Muammer Kaddafi ülkesi Libya'nın başında
sürekli dünya gündemine oturan bir insan olmuştur. Her gittiği ülkede yanında
götürdüğü ve konakladığı çadırı, tüm dünyaya meydan okuyan tavrı ve aşırılıkları
ile dünyanın etkin liderlerinden biriydi.
Kaddafi Libya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Tarih
bölümünü bitirmiş, ardından Bingazi Askeri Akademisini girmiştir. Akademinin
ardından İngiliz Sandhurst kraliyet askeri Akademisi'nde zırhlı savaş taktikleri
üzerine eğitimini alarak stajını tamamlamıştır. Kaddafi 1959 yılında
ülkesinde sınıf arkadaşlarıyla birlikte gizli bir örgüt kurmuş, bu örgüt
bağımsız birlikçi subaylar hareketinin çekirdeğini oluşturmuştur.
Daha
sonra Kaddafi ordu içerisinde 7 bine yakın yandaş toplamış ve Kral İdris el
Sunus'i devirme hazırlıklarına başlamıştır. Ancak başka bir üst askeri yönetimin
darbe yapacağını öğrenmesi üzerine örgütü ile birlikte kral Türkiye ziyaretinde
iken kansız bir darbe ile Libya'nın yönetimini değiştirmiştir.
Yeni
yönetim olarak bir parça sosyalizm ve bir parça Arap milliyetçiliğinden oluşan
Cemal Abdülnasır'ın politik siyasetini benimsemiş,
ülkeye uygulayacağını duyurmuştur.
Kaddafi Nasır'ı kendisine örnek almış ve
uygulamalarını takip etmiştir. Libya'nın başına geçmesinin ardından petrolü
millileştirmiş ve petrol gelirlerini dış siyasette önemli bir koz olarak
kullanmıştır. Yönetimi boyunca ardından Arap Birliği kurma yoluna gitmi,ş
Abdülnasır'ın ölümünden sonra Arap ülkelerin liderliğini yapmaya soyunmuştur.
Batı ülkelerine karşı sürekli sert çıkışlar yapmış, Amerika'yı sürekli
eleştirmiştir. Buna karşın Sovyet Rusya ile ilişkilerini geliştirerek onlara
petrol vermeye başlamıştır. 1972'de Çad'ta ayaklanan Müslüman harekete yardımcı
olmuş, daha sonra başa gelen bu hareketin zayıflaması üzerine kendi birliklerini
Çad'a göndermiştir.
Kaddafi Avrupa'da siyaset alanında çok etkin
olmuştur. Malta'da sosyalist yönetime finansal destek sağlamış, İtalya ve
Fransa'nın politik ve ekonomik anlamda korkulu rüyası olmuştur. Paris'in orta
yerine çadır kurmuş, gerektiğinde batılı ülkelere sert davranmaya
girmiştir.
1972'de beş yıllık kalkınma planı çerçevesinde
ülkede karayolları, limanlar, sanayi yatırımları, sağlık hizmetlerine aşırı hız
verilmiş, hatta çalışmak üzere ülkemizden de pek çok kişi Libya'ya gitmiştir.
Kaddafi ardından Arap dünyasında İslam esaslarına dayalı bir Arap
sosyalizmi kurma çabasına girmiştir.
Yaser Arafat Afrika'daki İdi Amin gibi diktatörleri sürekli desteklemiş, pek çok
zaman onlara eli açık davranmıştı.
Ancak
Kaddafi, Filistin Lideri Yaser Arafat'la anlaşamamış, Arafat ile Kaddafi,
İran-Irak savaşında İran'ı destekleyince Amerika tarafından kara listeye alınmış
ve 1981'den itibaren Amerika'nın o zamanki başkanı Ronald Reagan tarafından
ekonomik ambargoya tabi tutulmuştur. Daha sonra Amerika ve Libya arasında
sürekli gergin ilişkiler sürmüş aralarında, 1986'ye kadar bir söz düellosu
yaşanmıştır. 1986 yılında düğüm kopmuş, ABD donanması Libya açıklarında tatbikat
gerçekleştirmiştir.
Bunun üzerine Kaddafi'de yakın bir noktada tatbikat
düzenlemiş, Sirte yaptığı tatbikatta batılı ülkelere uçakların girdiği takdirde
düşüreceğini söylemiştir. Ancak buna rağmen Amerika 2 adet Libya uçağını
düşürmüş Amerika, ardından Trablus ve Bingazi ile Kaddafi'nin sarayını
bombalamış, bu bombalamada Kaddafi'nin kızı hayatını kaybetmiştir. Bu hava
saldırısı Reagan yönetimine karşı dünya kamuoyunda sert tepki
çekmiştir.
Saldırının ardından Kaddafi'nin imajı sarsılmış ve
subayları darbe girişiminde bulunmuş, ancak Kaddafi bertaraf etmiştir.
Kaddafi Irak devlet başkanı Saddam Hüseyin'in, Kuveyt işgaline destek vermiş ve
sürekli batı karşıtı bir tutum sergilemiştir. 1992 yılında Amerikan hava
Yolları'na ait bir uçağın İskoçya üzerinde düşmesi ile sorumlu tutulan iki
Libyalı teröristi, Kaddafi teslim etmediği için Birleşmiş Milletler tarafından
Libya'ya ambargo uygulanmıştır. Batıya karşı tutumu ve zenginliği ile Avrupalı
devletler sürekli kendisinden korkmuştur. Belki de bu tutumu Kaddafi'nin sonunu
getirmiştir.
2011 yılında Orta Doğu devletlerinde bir anda patlak
veren Arap Baharı olarak isimlendirilen gösteri ve yönetim değişiklikleri
neticesinde Muammer Kaddafi ilk başta direnmiş, ancak Libya'da bir iç
savaş çıkınca gizlenmiştir. Ardından memleketi Sirte'de Ulusal Geçiş Konseyi
birlikleri tarafından yakalanmış, linç edilerek öldürülmüştür.
Kaddafi hayatı boyunca çok konuşulan bir
lider olmuştur. Ülkemizde de ilişkileri genelde iyi gitmiştir. Kıbrıs konusunda
Türkiye'ye askeri anlamda yardım etmiş, sosyalist bir diktatör olarak batıya
karşı durmuştur.
Kendi ve oğulları sürekli gündem olmuştur. Kaddafi
bir keresinde isyan çıkan cezaevine dozerle girmiş, 1170 kişi ölmüştür. 1984'te
Londra'da Libya Büyükelçiliği önünde Kaddafi karşıtı protesto yapan kişilere
Büyükelçilik içinden ateş açılmış ve bunun üzerine İngiltere-Libya ilişkileri
kopmuştur.
Oğulları İtalya'da futbol oynamış, ailesi ve kendisi
çok zengin olmuştu. Hakkında kokain bağımlısı olduğu söylentileri çıkmış, insan
hakları ihlalleriyle Libya sürekli dünya tarafından eleştirilmiştir. Kaddafi 40
kişilik Amozon Birliği olarak isimlendirilen komando eğitimi almış kadınlar
tarafından korunmuş, sarışın Ukraynalı hemşiresi olmadan Kaddafi'nin seyahat
etmeyi sevmediği söylenmektedir.
Kaddafi her ne kadar diktatör olsa da halkına zulüm
etmemiştir. Ancak çıkan karışıklıkları fırsat veren batı, hemen bunu fırsata
çevirerek korktukları Kaddafi'den kurtulmuşlardır. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy
yapılan askeri operasyon için ''Bu bir haçlı savaşıdır'' demiş ve yaptıkları bu
haçlı savaşı sonunda Libya halen yönetimi kuramamıştır. Libya, Kaddafi sonrası
rüzgarda savrulan yaprak gibi kaynakları sömürülen ülke haline gelmiştir. Tüm
bunların sonunda Muammer Kaddafi feci şekilde can
vermiştir.
Yorum Gönder