yedi
Dünyanın yedi harikası, antik çağlarda insan eliyle yapılmış, harika mimari yapıları ifade eder. M.Ö. 5. yüzyılda Heredot tarafından tespit edilen bu yapılar daha sonradan başka bir Yunanlı tarihçi Sidonlu Antipatros tarafından MÖ.4 yüzyılda “Dünya’nın yedi harikası üzerine ismi” ile kitaplaştırılmıştır. Dünyanın yedi harikasından, sadece Mısır'daki Keops piramidi bugün ayakta kalmıştır. Geri kalanlar ise depremler, savaşlar ve yeryüzü koşulları nedeniyle Dünya üzerinden silinmiş veya parçaları kalmıştır.

Babil'in Asma Bahçeleri

babil
Mezopotamya’da kurulan Babil İmparatorluğu tarafından imparator Nebukadnezar’ın (Matrix filmindeki gemi) MÖ. 600 yıllarında yaptırdığı meyve bahçelerinin oldukça büyülü olduğu anlatılmıştır. MS. İlk yüzyılda yaşamış Strabo Babil’in asma bahçelerini oldukça detaylı bir şekilde tasvir eder. Babil'in Asma bahçelerinde, yeryüzünde bulunan çok sayıda meyvenin bir arada yetiştirildiği görkemli teraslar şeklinde olduğu betimlenir. Bugün Fırat'ın kenarında parçalarına rastlanıldığı düşünülen Babil’in asma bahçelerinin o dönem için oldukça gösterişli ve ihtişamlı bir yapı olduğu anlaşılmaktadır. Buna rağmen Dünyanın kabul edilen 7 harikası içerisinde varlığı kanıtlanamayan tek yapıdır.

Artemis Tapınağı 

MÖ. 550 yılında yapılan ve MÖ. 325’te yenilenen Artemis Tapınağı Lidyalılar tarafından, bugünkü Efes Antik kentinde bulunan tamamen mermerden yapılmış bir tapınaktır. Tapınak Lidya kralı Kroisos tarafından yaptırılmaya başlanmıştır. Diğer adı Diana tapınağıdır. Oldukça ihtişamlı olan bu tapınaktan, bugün geriye sadece iki mermer kalmıştır.

Kral Mausollos Mozolesi 

7 harika
MÖ. 350 yılında tamamlanan, bu günkü Bodrum civarında bulunan Mozole, oldukça ihtişamlı bir yapıda olup 4 mimar tarafından yapılmıştır. Kral Mausollos için yapılan lahit şeklinde tapınak, dört savaş atı tarafından çekilen savaş arabası şeklinde tasvir edilerek inşa edilmiştir. İyonya tarzı kolonlar ile çevrilmiştir. Diğer adı Halikarnas mozolesidir. Yüksekliği 45 metre olarak betimlenmiştir.




15. yüzyıla kadar Ayakta kalan Mozole, Haçlı Seferleri sırasında Bodrum'a gelen, Bodrum Kalesi'ni yapan St. John Şövalyeleri tarafından parçalanmış ve parçaları Kale yapımında kullanılmıştır.

Keops Piramidi

mısır
Keops Piramidi MÖ. 2560 yılında, Mısır firavunu Keops Tarafından yapılmış, Dünyanın yedi harikası içinde bulunan, muhteşem yapısı ve gizemiyle günümüze kadar ulaşmış ayakta kalan tek yapıdır.Ypıldığında 145 metre boyundaydı ve yapımı yaklaşık 20 yıl sürdüğü düşünülmektedir. Bilinenin aksine Giza vadisinde bulunan 3 piramitten hepsi Dünyanın yedi harikası içerinde yer almaz. Bunlardan sadece Keops piramidilistede kendisine yer bulmuştur. 43 yüzyıl boyunca dünyanın en yüksek yapısı şeklinde kayıtlara geçen Keops piramiti, Dünyanın antik 7 harikası içerisinde yapılan en eski yapı olmasına rağmen asırlar boyu ihtişamı ve gizemiyle ayakta kalmayı halen sürdürmektedir. Dünyanın yedi harikası içinde bir numara olarak sayılan Keops Piramidi, Mısır'da Giza Vadisinde bulunmaktadır.

Rodos Heykeli 

MÖ. 282. yılında yapılıp bitirilen Rodos Heykeli, Dorlar tarafından Makedonların istilasına karşı koymaları şerefine Rodos adasının girişine, Tunç ve bakır karışımından yapılmıştır. Yaklaşık 35 metre yüksekliğe sahip, ucunda Fener tutan Güneş Tanrısı Helios'u simgeleyen devasa heykel, denizlerin altından geçerek limana girdiği şeklinde yapılmıştır. Günümüzde ABD bulunan Özgürlük Anıtına ilham kaynağı olmuştur. MÖ. 226’da deprem sonucu ilk olarak en zayıf yeri dizlerinden kırılmıştı. Rodos sakinleri Firavun Eurgetes’e yaptırmak için yardım istese de bu teklif kabul görmemiş, 900 yıl boyunca yıkık bir harabe şeklinde kalan Rodos heykeli 654 yılında Rodos adasını fetheden Araplar tarafından parça parça satılmıştır. 

Zeus heykeli 

yedi
MÖ. 450 yılında tanrıların kralı Zeus için Olimpiyatlara ismini veren Olimpia'da, Olimpiyat oyunları şerefine yapılmıştır. Altın ve Fildişi karışımından yapılan Zeus heykeli,  12 metre yüksekliğine sahip, muhteşem bir eser olarak betimlenmiş ve Zeus Heykeli büyük bir yangın sonucu tamamıyla yok olmuştur.

İskenderiye Feneri 

mısır


MÖ 290. yılında yapımına başlanılan İskenderiye Feneri, MÖ. 280 yılında tamamlanmış olup Büyük İskender' in varislerinin bölgeyi fethetmesinin ve kontrol etmesinin ardından, gemilere yol göstermesi amacıyla bugünkü İskenderiye şehrinin Faros adasında yapılmıştır. Büyük İskender’in komutanlarından Ptolemy Soter tarafından yapımına başlanmıştır. Fenerin bulunduğu bölge sert dalgalar ve yamaçlar sebebiyle gemiler için büyük tehlike saçıyordu.Gemilerin rahat ticaret yapabilmesi için fenerin yapımı Yunan tüccar Sostratus tarafından finanse edilmiştir.


Yapılan devasa Fenerin (boyu 166 metre), güneş ışığını denize yansıtması için bronz cilalanmak ve aynalar yerleştirilmek suretiyle oldukça iyi ışıklandırılmıştı. Yansıttığı ışıklar 50 km uzaktan görülebilmekteydi. İskenderiye feneri dönemin önemli mimari eserlerinden biri olmuştur. Ancak yıllar içerisinde depremler sebebiyle büyük oranda zarar görmüştür.1480 yüzyılda Memluk sultanı Kait Bay tarafından, fenerin bulunduğu yere yapılmak istenen Kale İnşaatı için, tüm parçaları kullanılarak yıkılmıştır.


Dünyanın yedi harikası olarak bilinen, antik yedi harika UNESCO tarafından Dünyanın gerçek Yedi Harikası olarak sayılmaktadır. 2007 yılında  internet ortamında yeni seçilen, Dünyanın yeni yedi harikası şeklindeki listeyi dikkate almayan UNESCO, Herodot' un oluşturduğu listeyi resmi görmekte ve tarihi olarak saymaktadır.

Dünyanın Yedi harikası içerisinde bulunan muhteşem eserlerin iki tanesi ülkemiz topraklarında bulunması önemli bir tarihi doku olup, bu durum ülkemiz coğrafyasının, dünya tarihinde ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Efes Artemis tapınağı ve Bodrum’da yapılan Kral Mausollas Mozolesi Türkiye’de yer almış olan dünyanın 7 harikasından ikisidir.