Rusya'nın Seçimle Gelen İlk Devlet Başkanı Boris Yeltsin Kimdir

Rusya

Boris Yeltsin (1931-2007) Sovyetler birliğinin dağılmasının ardından Rusya'nın ilk devlet başkanı olmuş ama Rus halkına vadettiği pazar ekonomisi içinde refaha giden hukuk devletini hayata geçirememiş ve 76 yaşında ölmüştür. Ortak hafızamıza tankın üzerine çıkıp darbecilere haddini bildiren adam olarak hatırlanan Rus lider, bir kaos içerisinde devraldığı devleti yine bir kaosun eşliğinde 1999’un son günlerinde o zamanlar için kimsenin pek tanımadığı genç bir ismi Vladimir Putin'e bırakmıştır.

Boris Yeltsin Kimdir


Komünizm karşıtı idealist bir lider olarak, korkutucu gizli servis KGB'ye meydan okuyan, demokrasi çok da önemli değil zihniyetiyle hareket eden, sarhoşken diplomatik skandallara imza atan, ihtiyaç duyulduğunda ise ortadan kaybolan bir adamı adam olarak karşımıza çıkmıştır.

Gorbaçov'dan iktidarı devraldığı yıllarda oldukça popüler olmuştur. Özellikle sertlik yanlıları tarafından düzenlenen 1991 yılındaki darbeye muhalefet etmesi ve Gorbaçov’a yapılan darbe girişiminde onun yanında durması takdir toplamıştır. Gorbaçov’un yapmadığını yapacak Rusya'yı modern bir ekonomiye dönüştürecektir. Yeltsin 1992’de devlet güdümündeki fiyatları serbest bırakıp son sürat özelleştirme girişti. Ancak Sovyetlerden kalma köhne ekonomi bu sürati kaldıramadı. Batılı bankalar kredi musluklarını kesti ve ruble çöktü. Yeltsin durumu izlemekten başka bir şey yapamıyordu. Ülkedeki en etkili ekonomik faktör mafya olmuştur.


Boris Yeltsin döneminde Hiperenflasyon ülkeyi esir aldı. Rusya'da eski parti kodamanları ve mafya özelleştirmeye ipotek koydu. Bir süre sonra özelleştirme hırsızlıkla eş anlamlı oldu. Parlemento homurdanmaya başlayınca güçlü bir muhalif kanat Yeltsin'in reformlarını yavaşlatmaya soyundu. Ancak buna karşı demokratik! lider 1993'te parlamentoyu tankla bombalattı. 176 kişi ölmüştü. Yapılan seçimler sonucu değiştirmedi Boris Yeltsin karşıtları yeni parlamentoyu doldurdu. Rus lider içine kapandı. Aleksandır Korsakov, yardımcısı 2 numaralı isim olmuştu.

Boris Yeltsin dış politika söz konusu olduğu vakitler SSCB hiç ölmemiş gibi etrafına caka satma devam etmiştir. 1991’de bağımsızlığını ilan eden Çeçenistan'a hiç acımamış, Kızıl Ordu’yu plansız programsız sekizde Çeçenistan’a sürmüş, bu yüzden Çeçenistan yerde bir olmuştur. Bu savaşta çoğu sivil 40 bin kişi öldü ama Çeçenlerin direniş azmi taş gibi ayakta kalmaya devam etti. Boris Yeltsin daha sonra Çeçenistan hayatımın en büyük hatasıydı diyecektir.

Yeltsin 1996 seçimlerine büyük bir medya desteği ve batılı tarzda kampanya ile girdi. IMF’den 10 milyar dolarlık kredinin cömertçe kullanılması, burada önemli rol sağlamıştır. Batı dünyası ve yerel muhalefet bu seçimlerin şaibeli olduğunu öne sürmüştür. Ancak bir kalp krizi daha geçirdi ve Boris Yeltsin kenara çekildi. Sürekli çareyi başbakan değiştirmekte aramış nihayet aradığı ismi 1999 yılı ağustos ayında eski K.G.B. ajanı Vladimir Putin, Boris Yeltsin'in 18 ay içerisindeki dördüncü başbakanı olarak sahneye çıkmıştır, bir daha inlemek üzere....

1999 da iyi planlanmış bir operasyonla tekrar Çeçenistan'a çullandı. Rus birlikleri Çeçenistan'ın başkenti Grozni'yi yoğun bombardımanla hayalet şehire dönüştürmüştür. Uzun zamandır güçlü Rusya imajı tekrar parlamış, bu tablo Boris Yeltsin ve yeni başbakan Putin hanesine prestij olarak yazılmıştır. 1999 yılının son gecesi tüm dünyaya sürpriz yapan Yeltsin, yeni yıl hediyesi olarak Putin'i hedefi ilan ederek iktidarı bıraktığını açıkladı.

Çoğunluk da kameralara sarhoş yakalanmış veya ilaçların etkisini de konuşmalar yapmıştır. Bu yüzden medyada çok popüler olmuştur. Babası, Stalin tarafından sürgün edilmiş, Boris Yeltsin Gorbaçov’un sürekli eleştirdiği bir isim olmuştur. Yeltsin 2007 yılında ölmüştür. Resmi devlet töreni yapılmasına rağmen cenazesine sadece 3000 kişi katılmıştır.

Post a Comment

Daha yeni Daha eski