Osmanlı İmparatorluğu için duraklama ve gerileme dönemi denilen 18. Yüzyılın, aslında öyle olmadığını Sultan I. Mahmud göstermiştir. Devlet-i Âliyye’yi toparladıktan sonra Avrupa’da tekrar söz sahibi olmasını sağlayan Sultan l. Mahmud, Lale Devrini bitiren Patrona Halil isyanını bastırdıktan sonra ülkede huzuru sağlamış ve 24 yıl tahtta kalmıştır.
Sultan l. Mahmud’un saltanatı başarılar ile doludur. Hem batıda
hem de doğuda önemli kazanımlar elde etmiş ve Osmanlı’nın son parlak dönemi olarak tabir edilen dönemi
yaşatmıştır. Ayrıca devlette önemli ıslahatlarda bulunmuştur.
Sultan I. Mahmut (1696-1754) Azak
kalesinde Ruslarla savaşmış ve 1736 yılında Sırbistan ve Belgrad’ı tekrar
Osmanlı topraklarına bağlamış, 18. yüzyılda Büyük devletlerle savaşarak aldığı
başarılı sonuçlarla, devrinin önemli padişahlarından biri olmuştur. Sultan l.
Mahmud’un tarih sayfalarına yazılmasına neden bir başka önemli iddia ise diri
diri gömüldüğüdür.
Aksi kanıtlanmasa da 13 Aralık 1754 günü Sultan Mahmud, Cuma
namazı çıkışında yere yığılınca öldüğü ilan edilir (58 yaşında) ve hemen ikindi
namazında, cenaze namazı düzenlenir ve yerine yeni Padişah olarak, Sultan III.
Osman ilan edilir. Sultan I. Mahmud hayatının son 2 senesini hasta olarak
geçirmiş, sağlığında vezirin ve doktorların kararıyla çıkarılacak bir rapor ve
Şeyhülislamın fetvasıyla tahtan azledilmek istendiği zaten bilinmektedir. Sultan III. Osman ise tam 51 yıl kafes sisteminde
kalarak yeterince sıkılmış ve tahta çıkmayı beklemiştir.
Sultan Mahmud, hakkında söylenen
dedikodular ve azledilme süreçlerinden tabiki de haberdardı. Bu sebeplerden
dolayı, halka kendisinin sağlıklı olduğunu göstermek istiyordu. Fakat varis
hastalığından muzdarip olduğu tahmin edilen Sultanın durumu gerçekten kötüydü.
Ayasofya camiine, atla gitmesinin kendisi için adeta bir intihar olmasına
rağmen, hazırlıklar yapıldı ve Sultan Mahmud Cuma namazı çıkışında, Topkapı
sarayı kapısında görevlilerin kollarına yığıldı. Kalbi dayanmayan Padişah,
hareme götürülürken daha taşınma esnasında öldüğü hükmedildi ve yarım saat gibi
kısa bir zaman içerisinde, Yeni Sultan olarak ilan edilen lll. Osman için
akabinde biat merasimi bile yapılmıştır.
İddialar aynı gün bir padişahın ölüp yeni padişahın tahta
çıktığı, 13 Aralık-14 Aralık 1754 gecesi yaşanmıştır. İddiaya göre padişah
Mahmut gömüldükten sonra yatsı namazının ardından Kuran okunmaya başlandığı
sırada türbedar görevlisi, Sultanın gömüldüğü mezardan feryatların geldiğini
duyar. Bunu alelacele yeni Padişaha bildirmek üzere koşar. Türbedar Kızlarağası
ile görüştürülür. Kızlarağası bu garip durumu hemen Sultan III. Osman’a
bildirir. Yıllarca tahta çıkmayı bekleyen yeni padişah, gece vakti uyku sersemi
ile bu önemli haberi umursamaz. Olayı bildiren türbedar görevlisinin ise
ortalıkta bir daha görülmediği ve kaybolduğu rivayet edilmektedir.
Her ne kadar bu vahim olayın,iddia
olarak dillendirilmesi veya yazım yoluyla geçtiği rivayet edilse de
kanıtlanabilmiş bir olay değildir. Sultan lll. Osman ise sadece 3 sene tahtta
kalabilmiş ve 30 Ekim 1757 günü şirpençe hastalığından hayata gözlerini
yummuştur.
Yorum Gönder