Alemdar Mustafa Paşa kimdir, Alemdar Mustafa Paşa hakkında kısa bilgi vermek gerekirse, Alemdar Mustafa Paşa (1755-1808) II. Mahmut’un 3 ay kadar sadrazamlığını yapmış, ayrıca Sultan II. Mahmut’un bir nevi hayatını kurtarıp tahta çıkmasında rol almış, bununla birlikte Osmanlı İmparatorluğunun en etkili sadrazamlarından biri olmuştur.
Alemdar Mustafa Paşa’nın Yükselişi
Alemdar Mustafa Paşa, 1755 yılı Hotin doğumludur. Babası Hacı Hasan bir yeniçeridir. Alemdar Mustafa Paşa da babası gibi aynı ocağa katılıp bölüğün sancağını taşıdığından “Alemdar” lakabını almıştır. 18. Yüzyıl’ın son çeyreğinde Alemdar Mustafa Paşa’nın bulunduğu bölge Devlet-i Alliye’nin uzağında, Rus, Avusturya ve Macaristan sınırında tehdit altında bulunan bir sınır bölgesiydi. İmparatorluğun buradaki etkinliği sınırlı olup bu tip Balkan ve kuzey topraklarında ki sınır bölgelerinde ileri gelen ve Osmanlı İmparatorluğuna bağlı olduğunu ilan eden “Ayan” isimli kişiler tarafından, bölgenin güvenlik kontrolü sağlanmaktaydı. Devlete asilik yapmayan ve sınır bölgelerinde eşkıyalık yapanları temizlemek ile görevli ayanlar vasıtası ile bu kritik noktalarda güvenliğin sağlanması haricinde, Osmanlı imparatorluğunun o dönemde başka bir alternatifi bulunmamaktaydı.
Alemdar Mustafa Paşa’da ilk olarak Rusçuk ayanı İsmail Ağa’nın maiyetine geçmiştir. İsmail Ağa, Devlet-i Aliyye tarafından önemli bir ayandı. Özellikle 1797 yılında eşkıya Pazvantoğlu’nun kalabalık ordusunu 200 kadar kişi ile yenip Rusçuk’u kurtarması ile ünlenmiştir. Alemdar Mustafa Paşa’da İsmail Ağa himayesinde Tırnova’da Pazvantoğlu’nu yenmesi ve bir başka eşkıya olan İbrahim’i mağlup etmesi ile İsmail Ağa' nın teklif etmesi sonucu, Hacı Ömer Ağa' nın ölümü üzerine Hezargrad ayanı olmuştur.
Daha sonra 1806 yılında Rusçuk ayanı İsmail Ağa bir eğlence sırasında öldürülür. Hemen ardından Alemdar Mustafa Paşa, Rusçuk’a giderek tekrar asayişi sağlar. Onun bu hareketi devlet yönetiminin hoşuna gider ve Alemdar Mustafa Paşa, yeni Rusçuk ayanı olarak atanır.Yine aynı yıl Alemdar Mustafa Paşaya, Silistire ve çevresi yöneticiliği ile Sadrazamlık makamı verilmiştir. Bunun nedeni Rus-Osmanlı savaşında bu bölgenin güvenilir bir paşa tarafından korunması amaçlanmıştır.
Alemdar Mustafa Paşa Rusçuk ayanı olarak bölgenin kalkınması için çalışmalarda bulunur, halktan alınan yüksek vergileri kaldırır ve bölge halkının takdirini kazanır.
Alemdar Mustafa Paşa, 1806 yılında patlak veren Osmanlı Rus Savaşında büyük fayda sağlamış, özellikle Mareşal Mikelson’u mağlup edince, Osmanlı ordusu içerisinde nam salmıştır. 1806-1812 yılları arasında devam eden Osmanlı-Rus savaşı sırasında III. Selim’in özellikle yenilik hareketlerini bahane ederek ekonomik olarak çıktığı öne sürülsede, altında dini öne süren bahanelerinde olduğu Kabakçı Mustafa İsyanı 1808 yılında çıkmıştır. III. Selim’in Yeniçeri ocağının başıbozuk hareketlerinden rahatsız olup, devlet içerisinde olan diğer olumsuzlukları da gidermek için faaliyete geçirdiği Nizam-ı Cedit yeniliklerine karşı çıkan askerlerin, Kabakçı Mustafa’nın emrine girmesi ile meydana gelen isyandan kaçan Nizam-ı Cedit yanlıları İstanbul’dan Rusçuk’a kaçarak burada Rusçuk Yaranı isimli gizli bir oluşum içine girerler.
III. Selim |
Sultan III. Selim, batı dünyasına nazaran Osmanlı İmparatorluğunun çok geride kaldığının farkına varmış ve ordu ile devlet kademelerinde reform hareketlerine girişmiştir. Bu yenileşme hareketleri çerçevesinde Fransız ordusu esas alınarak Nizam-ı Cedid ordusu, yeniçeri ocağına alternatif olarak kurulmuştur. Bu reform hareketlerinin getirdiği ekonomik yükümlülükler sebebiyle yeni vergiler çıkarılmıştır. Ayrıca askere kafir elbisesi giydiriliyor diyerek isyan eden bir grupta bulunmaktaydı. Osmanlı–Rus savaşısürdüğü için Nizamı Cedit ordusunun çoğunluğu Rumeli ve Balkanlarda olduğundan merkezde ki III. Selim karşıtı askerler, Kabakçı Mustafa’yı lider kabul ederek örgütlenmiş ve isyan patlak vermiştir. Alemdar Mustafa Paşa ise ilk döneminde o da reform karşıtıdır. Ancak Osmanlı-Rus savaşısırasında, aslında kendisinin de mensup olduğu merkezden gelen yeniçeri askerlerinin başıbozuk, lakayit ve sorumsuz hareketlerini gördükten sonra bu düzenin değişmesi fikrine katılmış ve Nizam-ı Cedid hareketine gönül vermiştir.
Alemdar Mustafa Paşa Tahtı Değiştiriyor
Rusçuk Yaranı, Alemdar Mustafa Paşa’yı İstanbul’a gelmesi konusunda ikna hareketine girişir. Sebebi ise Sultan III. Selim, Kabakçı Mustafa İsyanı sonucunda tahtan indirilmiş ve IV. Mustafa tahta çıkarılmıştır. Ayrıca Ruslar ile ateşkes imzalanmıştır. IV. Mustafa, Nizamı Cedid ile getirilen reformları iptal etmeye başlamıştır. Bunu duyan Alemdar Mustafa Paşa, Rusçuk Yaranı hareketinin de teşviki ile 15.000 kişilik Rusçuk milis kuvveti ile birlikte ilk olarak Edirne’ye gelir. Edirne’de Sadrazam Çelebi Mustafa Paşa da elindeki askerler ile Alemdar Mustafa Paşa’ya katılır. Daha sonra Alemdar Mustafa paşa ve kuvvetleri, Temmuz 1808 yılında İstanbul’a gelir. İlk olarak Kabakçı Mustafa yakalanıp öldürülür.
28 Temmuz 1808 günü Alemdar Mustafa Paşa, Babıali’yi basar ve Sadrazam Çelebi Mustafa Paşadan Sadaret mührü alınır. Bunu haber alan ve o anda tebdili kıyafet ile İstanbul’u gezen Padişah IV. Mustafa alelacele saraya geri döner. Tüm İstanbul’a Alemdar Mustafa Paşa tarafından Rusçuk milisleri yerleştirildikten sonra Topkapı sarayı basılır. Padişah IV. Mustafa saraydadır ve Alemdar Mustafa Paşa'ya haber göndererek onu sadrazam yapmak istediğini belirtir. Ancak Alemdar Mustafa Paşa, Sultan III. Selim’i görmek istediğini söyler. IV. Mustafa tahtı bırakmak istemez ve şeytani bir planı devreye koyar. Kendi haricinde yaşan iki adet Osmanoğlu yani taht varisi bulunmaktadır. Bunlardan biri tahtan alınan (sabık) III. Selim ve Şehzade Mahmut’tur (Sultan 2. Mahmut). IV. Mustafa ikisinin de yakalanıp öldürülmesini emreder. Onlar ölünce tahtta tek erkek kendisi kalacağından bu hareket neticesinde tahtan indirilemeyeceğini ummaktadır. Bostancı başılar hemen harekete geçer ve Sabık padişah Sultan Selim’in dairesine girerek bıçak ve kılıçları ile onu feci şekilde şehit ederler. Alemdar Mustafa Paşa’nın sarayı basmadan önce tahta III. Selim’i çıkartacağını çevredekilere söylediği ve IV. Mustafa’nın bundan önceden haberi olup Sultan Selim’in katlinin emrini verdiği, yani Alemdar Mustafa Paşa’nın Sultan Selim’in ölümünde hatası olduğu rivayet edilir. Sultan III. Selim çok naif bir kişilik olup ney üflemeyi çok severdi. Hatta kendisini öldürmeye gelen cellatlardan korunmak için elindeki neyi kullandığı, elinde ney ile hayata gözlerini yumduğu söylenmektedir.
Şehzade Mahmut ise Lalası Anber Ağanın sayesinde kaçarak kurtulur. Alemdar Mustafa paşa bu sırada hareme girerek Sultan Selim’in odasında onun cenazesi ile karşılaşır. Bunun üzerine Şehzade Mahmut’u buldurarak anında ona biat ettiğini açıklar ve Sultan II. Mahmut’a cülus töreni hazırlanarak tahta çıkarılır.
II. Mahmut |
IV. Mustafa ise tahtan inmediğini ilan etmeye çalışsa da kafes dairesine götürülür. Sultan III. Selim'in katilleri ise yakalanıp idam edilir. Daha sonra Alemdar Mustafa Paşa, Sultan III. Selim’e karşı olan pek çok kişinin idamına karar vermiş ve cezalandırılmıştır.
29 Eylül 1808 yılında ise Ayanları güçlendiren ancak Padişah otoritesini kısıtlayan Sened-i İttifak imzalanır. Alemdar Mustafa Paşa, kendi de bir Ayan olduğu için ve Ayanların gücünü bildiğinden padişahın yetkilerini azaltan ve ayanları güçlendiren Sened-i İttafak'ın imzalanmasında oldukça etkili olmuştur. Alemdar Mustafa Paşa, merkezin otoritesini sağlamlaştırmak için ayanlarla işbirliği yapılmasının gerekliliğini savunuyordu. Sened-i İttifak aslında içerik olarak askeri konularda bile padişahın Ayanlara bağlı olduğunu gösteriyordu. Dahası Merkezi otoritenin ayanlar üzerinde kontrolü olmadığını göstermekteydi.
Tarihçilere göre Sened-i İttifak Sultan haricinde bir otoriteyi tanıyıp yetki verdiği için Türk tarihinde ilk anayasal belge olarak kabul edilmektedir. Nizam-ı Cedid’in yerine ise sadece ismi değişerek Sekban-ı Cedid ordusu kurulmuştur. (14 Ekim 1808)
Alemdar Mustafa Paşa Ölümü
Ömrü savaş ve çarpışmalar ile geçen Osmanlı tarihinin en ilginç Sadrazamlarından biri olan Alemdar Mustafa Paşa, sadrazam olduktan sonra bir nevi rahata ermiş ve İstanbul hayatına, zevke ve sefaya kendini kaptırmıştır.
Alemdar Mustafa Paşa, sadrazam olduğunda yönetimi değiştiren ve bu hareketinde yanında bulunan askerleri İstanbul’da kalmış, ele geçirdikleri nüfuzlarını kötüye kullanmaya başlayarak yağma olaylarına karışmışlardı. Halk bu milislerin hareketlerinden rahatsızlık duyuyordu. Ortaya çıkan yağma ve zulümler toplumda Kabakçı Mustafa isyanından büyük yaralara sebep oluyordu. Dahası Sened-i İttifak sonucunda Padişah II. Mahmut, Alemdar Mustafa Paşa’ya karşı kışkırtılıyordu. Rivayete göre Alemdar Mustafa Paşa’nın kendi sözlerini tutmadığı için Osmanlı Tahtına Kırım hanedanından, Selim Giray’ı çıkartacağı dahi konuşulmuştur.
Alemdar Mustafa Paşanın, Yeniçeri ocağındaki yolsuzlukları araştırmaya çalışması ve Yeniçeri ocağını tamamen kaldıracağı yönündeki duyumlar üzerine, 15 Kasım 1808 tarihinde başlayan Alemdar İsyanı ile Alemdar Mustafa Paşa hazırlıksız yakalanmış, Yeniçeriler Alemdar Mustafa Paşanın ikamet ettiği Babıali’yi basmışlardır. Saraydan bir türlü yardım gelmemesi üzerine Alemdar Mustafa Paşa, emrindeki az sayıda asker ile yenileceğini anlayınca, Babıali’de ki barut fıçılarını ateşe vererek kendi canı ile birlikte, askerlerinin ve girmeye çalışan 1000 kadar Yeniçerinin 600 kadarını havaya uçurmuştur. Alemdar Mustafa Paşa, görevi başında öldürülen Osmanlı Sadrazamıdır. II Mahmut’un bilerek onu yüzüstü bıraktığı iddia edilmektedir.
Daha sonra cenazesi, kalıntıların arasında bulunmuş, günlerce şehirde dolaştırıldıktan sonra cesedi parçalanıp Yedikule zindanlarına atılmıştır. II. Meşrutiyet ilan edildikten sonra ise cenazesi, Zeynep Sultan Camii hazinesine nakledilmiştir. Alemdar Mustafa Paşanın mezarı buradadır. Alemdar Mustafa Paşa öldükten sonra Sultan II. Mahmud, Sekban-ı Cedid ordusunu kaldırmayı kabul etmiş ve isyan sonra ermiştir. Sultan II. Mahmut isyanın ardından tahttaki yerini sağlamlaştırmak için bir önceki Padişah IV. Mustafa’yı boğdurtmuştur. 18 yıl sonra ise Sultan II. Mahmud, Yeniçeri ocağını tarihten silmiştir. Yeniçeri ocağının kaldırılmasına Vaka-i Hayriye adı verilmiştir.(1826) Alemdar Mustafa Paşa öldükten sonra Sened-i İttifak unutulmuş ve uygulanmamıştır. Zaten çoğu tarihçiye göre bazı ayanların katılmaması ve diğer başka sebeplerle Sened-i İttifak ölü doğmuş bir antlaşma olmuştur.
Yorum Gönder