Bir Üniformanın Pek Çok Hayatı Değiştirmesi – Alman Asker Willi Herold’un Gerçek Hikayesi


Tarihin renkli ve bir o kadar ibretlik konularında biri ile karşınızdayız. İşte Willi Herold'un ilginç olayı,
Nazi Almanya’sının yani III. Reich’in çöküş döneminin başladığı ve savaşın son aşamalarının yaşandığı 1943 yılı sonrasında, Nazi ordusu işgal ettiği topraklardan geri çekilmeye başladı. Almanya topraklarında ise kaos ortamı baş göstermişti. Geri çekilen ordudan firar eden askerler halkı yağmalamaya, tecavüz ve hırsızlık gibi çirkin işlere sebep olmaya başladılar. İşte 1945 yılında, savaşın bitimine 2 hafta kala, aslında Alman ordusunda bir er olan Willi Herold (Will Paul 1925 – 1946) şans eseri bulduğu bir Nazi yüzbaşı üniformasını giymesiyle pek çok kişinin hayatı son bulurken çoğunun da hayatı kökten değişti. Willi Herold  bu üniformayı giyip apoletleri takınca bir subay gibi davranmaya başladı ve onu görenlerin Rütbeli Nazi subayı sanmasıyla hem kendi yaşamını, hemde yaşattıklarıyla pek çok kişinin hayatını sonlandırdı.

Bir üniforma insanı ne kadar değiştirebilir? Bu sorunun cevabı olan Alman Er Willi Herold’un çarpıcı hikâyesi 1943 yılında başlamıştı. Willi Herold, 11 Eylül 1925 yılında Lunzenau (Almanya) doğumludur. Babası çatı ustasıdır. Genç Willi ilk etapta baca süpürme kursuna girse de, 1936 yılında Reich İşçi servisine çağırılmıştı. (ReichHitler’in ilan ettiği yeni Alman imparatorluğu olup bu dönem III. Reich olarak adlandırılır.)

II. Dünya savaşının başlaması ile 1943 yılında Willi Herold, askerlik için çağırılır. Paraşüt indirme birliğinde eğitim alıp sonra Nettuno ve Monte Cassino’da savaşmak üzere İtalya’ya gönderilir. 1945 yılında Nazi ordusunun Almanya’ya doğru geri çekilmesi ile birlikte, Willi Herold da kaos ve kargaşa ortamının yaşandığı ülkesine geri döner.

1945 yılı Nisan ayına gelindiğinde ise artık savaşın bitimine 2 hafta kalmıştı. RuslarBerlin’i vururken Batılı müttefikler ise Elbe nehrini geçmeden bekliyordu. Ülke içerisinde ise birliklerinden kopmuş vaziyette, kaçak durumda bulunana Nazi askerleri kol geziyordu. Bazıları ise tam bir terör estiriyordu. Er Willi Herold da artık kaçak askerlerden biriydi. İşte tam bu sırada Herold’un hayatını değiştirecek bir olay yaşandı. Willi HeroldGronau yakınlarında, terkedilmiş durumda olan askeri bir aracın içerisinde Nazi subay üniformasını bulup giydi. Üniformayı giyince Nazi subayı gibi davranmaya başlayan Herold, kendisine de bir görev belirlemişti. Çevrede bulunan kendisi gibi kayıp askerleri toplamaktı.

Willi Herold, herkes tarafından artık Nazi subayı olarak zannedilmekteydi. Emri altına aldığı kaçak askerlerle birlikte 11 Nisan 1945 günü, Emslandlager kamplarından biri olan Aschendorfermoor cezaevinin bulunduğu kampa ulaştı. Bu askeri cezaevi kampında suç işlemiş, Alman askerleri bulunuyordu. 

Willi Herold, Aschendorfermoor’a geldiğinde Hitler’den özel emir aldığını ve artık kampın kendi emrinde olduğu yalanını söyleyerek yönetimi devralmıştır. Aslında er olan fakat tesadüfen bulduğu subay üniformasını giymesiyle rütbeli Nazi Subayı zannedilen Willi Herold, kimse tarafından sorgulanmamış ve Führer’den özel talimat aldığı yalanıyla, askeri kampı deneti altına alarak emirler yağdırmaya başladı.

Willi Herold, yönetimi devraldıktan sonra adamları ile birlikte herhangi bir yargılama yapmaya gerek görmeden, tamamen hukuk dışı bir şekilde, yüz üzerinde esir askerin infazını gerçekleştirdi. Bu vahşetin ardından kampın bulunduğu bölge, İngilizler tarafından düzenlenen hava saldırısıyla birlikte yok oldu. Willi Herold,hava saldırısından kurtuldu ve yanına saldırıdan kurtulan ekibini tekrar aldı. Willi Herold, savaş suçu işlemeye devam edecekti.

Willi Herold ve emrindeki askerlerle birlikte Doğu Frisia’ya geldi. Herold ve ekibi ilk olarak Hollandalı bir çiftçiyi astı. Ardından casusluk yaptıkları iddiasında bulunduğu beş Hollandalı’yı daha infaz ettiler. 

İngilizler karşısında geri çekilen Nazi ordusu buraya gelince Herold’un foyası ortaya çıktı ve Willi ve grubu, gerçek Alman komutanlar tarafından tutuklandı. Willi Herold’un aslında er olduğu ortaya çıkınca, Herold yaptıklarını bütün gerçekliğiyle itiraf etti. Ardından Alman Deniz Kuvvetleri (Kriegsmarine) tarafından yargılanmak üzere Norden’e getirildi. Fakat Herold ‘un şansı savaşın bitmesine yaklaşması ve ülkesinin işgal altında olmasıydı. Norden'de, tutulduğu yerde savaşın son günlerinin karışıklık ortamından yararlanarak kaçar ve Wilhelmshaven’e giderek burada eski mesleği olan baca temizleme işini yapmaya başladı. Artık savaş bitmişti. Willi Herold paçayı yırttığını sanıyordu ki daha bir ay çalışamadan, 23 Mayıs 1945 günü Kraliyet donanması tarafından hırsızlıktan tutuklandı. Soruşturma sırasında, tanık ifadeleri, aslında Willi Herold’un savaş suçlusu olduğunu ortaya çıkaracaktı. 

Herold Teşhis Edilirken

Yargılama devam ederken, Willi Herold ve o dönem emrinde olan askerlerin, Aschendorfermoor cezaevi kampında öldürdükleri Alman asker mahkûmların mezarları,1 Şubat 1946 günü kazdırılarak açılır. Yapılan incelemede tam 195 ceset! Çıkarılmıştı. Ağustos 1946 yılında Oldenburg’da WilliHerold ve 12 adamı savaş suçundan yargılandı ve 125 kişinin öldürülmesinden sorumlu tutuldular. 14 Kasım 1946 günü Willi Herold ve beraberinde beş sanık, Wolfenbüttel hapishanesinde giyotin ile idam edildi.

Willi Herold Mahkemede

Willi Herold olayı, yetki ile yaşanan sınırsızlığın en çarpıcı örneklerinden biridir. Willi aslında kaçak bir askerken, şans eseri bularak giydiği Nazi Subayı üniforması yetkilerini en üst seviyede kullanarak, kendisi gibi kaçak askerlikten tutuklu,195 kişinin ölümüne sebebiyet vermiştir. Bir üniformanın,insanı nasıl bir canavara dönüştürdüğünü gösteren Willi Herold’un hikayesi, 2017 yılında “Der Hauptmann” ismiyle filme aktarılmıştır.

Post a Comment

Daha yeni Daha eski