Modern Dünyanın İlk Soykırımcısı Kral II. Leopold Kimdir

leopold


Belçika Kralı II. Leopold, Afrika Kongo'suna yaptıkları ile Adolf Hitler’in sahneye çıkacağı güne kadar acımasızlığın 1 numaralı temsilcisi olarak kalmıştır.

Kral II. Leopold Kimdir?

Babası I. Leopold’un yerine tahta geçen, asıl adı Louis Philippe Marie Victor olan II. Leopold (1835-1909) büyük Avrupa ideolojisine bağlıydı. Sömürge topraklarına da bayılan bir kraldı. 1865 yılında babası ölünce Belçika tahtına geçer.

Kongo, Belçika'nın sömürgesi olarak zavallı bir ülke konumundaydı. Kral Leopold, gizlice gönderdiği heyetle Kongo'daki kabile şeflerini kandırdı. Kongo topraklarını parça parça satın alırken kimsenin ruhu duymuyordu. Bunu gizli görev verdiği Henry Morton Stanley’e (aslında Amerikalı bir gazetecidir) 1878-1884 yılları arasında yaptırmıştı. Ardından uluslararası bir konferansta bu tapuları göstererek kendisine karar çıkarttı ve Avrupa devletleri Kongo'yu Kral Leopold'ın özel mülkü olarak tescillediler. Böylelikle Kongo toprakları üzerinde yaşayan 20 milyon Afrikalı’nın o zamanlar efendisi Kral Leopold olmuştu. Ayrıca Leopold resmi olarak 1884’ten 1908 yılına kadar Kongo İmparatoru olmuştur.

Kongo’nun Sömürgeleştirilmesi ve Kral Leopold'un Yöntemleri

1880’li yıllardan itibaren yeni ortaya çıkan otomobil ve bisiklet endüstrisi, lastik yapımında kullanılan kauçuğa su gibi, oksijen gibi ihtiyaç duyuyordu. Kral Leopold'un Kongo’su ise dünyanın bir numaralı kauçuk üreticisiydi.

Kral II. Leopold’un nasıl büyük bir servetin üzerinde oturduğunu fark etmesi uzun sürmedi ve çalışmalara başladı. Yirmi yıl gibi kısa bir sürede Belçika'dan yüzölçümü olarak 8 kat daha büyük olan bu topraklar, ülke devasa bir çalışma kampına dönüştü. Ağır çalışma koşullarında ölenlerin sayısı arttıkça, Kral Leopold’un cebine giren para daha çok artıyordu. Aynı dönemde Kongo’ya girip çıkan seyyahlar, misyonerler ve diğer Avrupalılar, farklı kelimeler de olsa aynı dehşet tablosunu anlatıyordu. Her yerde yeteri kadar (para getirmeyecek Belçikalıların gözü doymayacak kadar) hızlı çalışmayanlara ibret olsun diye cinsel organlarından asılarak idam edilmiş, çıplak bedenlerin ve kesik vücutların manzaralarını anlatıyorlardı. Joseph Clark isimli bir misyoner, Kongo'da gördüklerini görmektense ölmeyi tercih ederim demiştir. Ardından İngiliz fotoğrafçılar, çocuk yaşta olan Afrikalılara ait kesik kol ve bacakların kan dondurucu karelerini ülkelerinde yayınlıyorlardı.

5 yaşındaki Kızının Kesik elleri ve ayaklarına bakan Kongolu Köle Nsala (1904)

Kongo’daki Belçika askerlerinin her birine belirli sayıda kurşun verilmekteydi. Askerler, kurşunların boşa harcamadığını ispatlamak için öldürdükleri yerlilerin kesik ellerini getiriyorlardı. Bazen mermilerin karavana gitmesi durumunda hayatta olan yerlerin ellerini keserek eksiklerini tamamlıyordu.

Kral Leopold’un Suçları ve Sonuçları

Tarihe geçen başka bir olay ise Kral Leopold’un Kongoluları sıraya dizdirip Afrikalılardan kollarını uzatmalarını istemesidir. Kollarını uzatan Kongoluları göstererek bunların ellerinin boyunun neden birbirinden farklı olduğunu generale sorar. Ardından hepsinin aynı boya gelene kadar kesilmesini emrettiği söylenir. İlerleyen zamanlarda zencilerin kolları aynı hizada kesilir ve bu uygulama, yani kol ve bacak uzuv kesme uygulaması, Afrika’da savaşlarda cezalandırmak için gelenek olmuştur. Kral II. Leopold yıllar sonra Kongo'da yaptıklarını "Bir Hristiyan’ın yapması gereken görevler" ismiyle savunacaktı.

kongo
Bir ülkenin kaderi bir parça kauçuk yüzünden perişan oldu. Milyonlarca insan lastik hammaddesi yüzünden işkenceler görmüş ve öldürülmüştür. Bu yaşananlar 20. yüzyılın başında ortaya çıkınca, Avrupa devletleri Kral II. Leopold'u eleştirdi. Bir konsey topladılar. Kongo'yu Kral II. Leopold'ın özel mülkü olmaktan çıkarıp, ülkeyi Belçika hükümetinin sömürgesi yani Belçika devletine sömürge olarak tayin ettiler. Yaptırıma bakın! Sanki değişen bir şey olmuş gibi görünse de zavallı Kongo’lular bu kez de Kongo’ya giren özel şirketlerin daha da acımasız usullerine maruz kalmışlardı. En ufak cezalardan biri, borcunu ödeyemeyen yerlilerin kadınlarını rehin almalarının yasalarla belirlenmesi gibi...

Kral Leopold ayrıca Avrupa kralları arasında en çok gezenlerden biri oldu ve 1860 yılında daha prens iken İstanbul’a dahi gelmişti.

1960 yılında bağımsızlığını kazanan Kongo, hâlâ iç savaşlar ve kıtlıkla mücadele etmektedir. Ülkenin üstünden karabulutlar hiç eksik olmamıştır. II. Leopold döneminden önce yaklaşık 20 milyon olan Kongo nüfusu, bu dönemin sonunda 9 milyona düşmüştür.

Lakin Kral II. Leopold, tüm bu vahşete ve insanlık suçlarına rağmen bırakın yargılanmayı, Afrika'ya medeniyet götüren bir Avrupalı olarak görülüp saygı duyulmaktadır. Şimdilerde kendisinden bir ulusal kahraman, müthiş lider olarak söz edilmektedir.

Leopold Adına Basılan Para

Atalarımıza ve Türk milletine sürekli insanlık dersi veren Avrupalıların, atalarının yaptıklarının sadece bir kısmı Kral II. Leopold'ün Afrika’ya yaşattıklarıdır. Bizim atalarımız ise asırlar boyu topraklarında yaşayan insanlara hiçbir şekilde zulüm etmemiş, halklar barış içinde yaşamışlardır. Belçika ve Kongo'nun tarihi, Avrupa'nın sözde medeniyetini dünyaya göstersede bu vahşetler ne yazık ki bugün pek dile getirilmektedir.

Post a Comment

Daha yeni Daha eski