kenti


Pompei İtalya'da Napoli şehrine 30 kilometre uzaklıkta bulunan antik bir şehirdir. Milattan önce 5000 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Vezüv yanardağına çok yakın noktada bulunan şehir, bu yanardağın milattan önce 79 yılında harekete geçmesi ile birlikte Pompei şehri ve içindeki 20 bin civarında kişi hayatında hayatını kaybetti.

Yapılan araştırmalarda sonucunda Pompei şehrinin M.Ö 79 yılında Vezüv yanardağının harekete geçmesi sonucu içerisindeki tüm canlılarla birlikte yok olduğudur. Yanardağın şiddetiyle birlikte şehir 6-7 metre derinliğe kadar lavlara gömülmüş, insanlar, hayvanlar ve etrafta bulunan her şey, bir anda taş kesilmiştir.


Pompei antik kenti 18. yüzyılın başlarında İtalyan bir köylünün tarlasında kazı yaptığı sırada, tesadüf sonucu ortaya çıkmıştır.
19. yüzyılda İtalyan bilim adamları antik kentte çalışmalara başlamış, yapılan kazılar ile ortaya çıkan sonuçlar karşısında gözlerine inanamamışlardır. Çünkü kazılarda ortaya çıkarılanlar arasında (İnsan suretleri ile insan vücutları çeşitli hayvanlar, çocuklarına sarılmış anneler Vb.) bulunan her şeyin taşlaşmış halde olduğu görülmüştür. Bulunan taşlaşmış cesetler hala Napoli müzesinde sergilenmektedir.

Pompei Antik Kenti, dönemin zenginliğine sahip bir sahil kenti idi. Zevk ve sefa hat safhadaydı. Pompei kentinde yüksek kademesinde bulunan ve şehrin ileri gelenlerinin yaşadıkları aşırılıklar sınır tanımıyordu.

Pompei antik kentinin deniz kenarında çok güzel bir yerde bulunduğu, Ticaretin ise üst düzeyde olduğu, şehirde halkın elit kesimi ile birlikte aydın kişiler ve çok zenginlerin yaşadığı yapılan kazılarda çıkanlardan anlaşılmıştır. Ayrıca Pompei, eğlencenin başkenti ve kumar merkezi olduğu, şehirde bulunan kölelerin dövüş adı altında başka köleler tarafından, sırf zenginlerin eğlenmesi için Geceleri muazzam dövüşlerin düzenlenerek öldürüldüğü tespit edilmiştir. Spartaküs dizisini izleyenler hatırlayacaktır orada yaşananlar Pompei de yaşananlar gibiydi. Zevk, sefa, fuhuş, kumar, alkol, eşcinsellik hat safhada olan ve günah dolu Pompei, vahşet ve insanlık dışı her şeyin yaşandığı, şehirde adam başı fuhuş evleri olduğu görülüyordu. 

Pompei kenti zevk ve fuhuş anlamında dönemin en önde gelen kentlerinden biriydi. Sahil kenti olması nedeniyle çok sayıda gemi, limana ticaret için uğruyor, bölgeye gelen dil bilmeyen Gemiciler için penis şeklinde heykeller yapılarak, fuhuş yapılan genelevleri, rahat bulmaları sağlanıyordu. Ayrıca bu genelevlerde dil bilmeyen yabancılara kolaylık sağlamak adına fuhuş odalarının içerisine seks pozisyonları resmedilmiştir. Bu sayede fuhuş için gelen yabancı, Pompei'de hayat kadınlarına duvardaki istediği pozisyonu göstererek ilişkiye giriyordu. Kentin neredeyse her köşe başında, genelevler ve hayat kadınları bulunmaktaydı. Halkın yüzde kırkı kölelerden oluşmakta ve bu köleler efendilerinin zevk içinde yaşamalarını sağlamakla görevliydiler.

Zenginlerin, aristokrat ve burjuvaların bulunduğu halkın çoğu, yedikleri önünde yemedikleri arkasında bir hayat sürüyorlardı. Pompei'de ki zenginler tarafından verilen büyük ziyafetler ve yemekler sırasında, doydukları halde, kurulu yiyeceklerden yeniden yiyebilmek için,  yediklerini kaz tüyleri ile kusturup, midelerini boşalttıktan sonra, tekrar yemek yedikleri söylenmektedir. Yani yemek yemekten çok yemeğin zevkinden, aşırı bir şekilde haz almaya bakıyorlardı.

İşte böyle bir ortamda artık helak olmaya doğru giden şehrin üstüne, Vezüv yanardağının harekete geçmesi ile birlikte püsküren lavlar sonucu Pompei şehrinde bulunan insanlar, adeta gelecek nesillere ibret olsunlar diye helak oldu. Gün yüzüne çıkarılan taşlaşmış vücutları aslında bugün bize pek çok şeyi söylemektedir.
Pompei halkının kazılar sırasında taş olarak çıkarıldıkları vakit ölüm anında ne yapıyorlarsa o halde bulundular. Kimi başını ellerinin arasına alarak çaresiz bir şekilde lavların karşısına oturur vaziyette, kiminin şehrin fuhuş yuvalarında, bazılarının da çocuklarıyla lavların altında kaldığı görülmektedir.




Çeşitli kavimlerin başına gelen korkunç hadiselerden biri olan Pompei durumu, tarihin ibret vakası olarak beynimize kazınmıştır. Araştırmalar sırasında rastlanılan taşlaşmış buluntulara hiç kimse tarafından akıl sır erdirmemiştir. Çünkü bulunan taşlaşmış insanlar o anda ne yapıyorsa o şekilde donup kalmışlardır. Yemek yiyen bir aile, çocuğuna sarılan bir anne....

Taşlaşmış insanların arasında sapıklıkları esnasında taşlaşmış pek çok çift bulunmuştur. Bu çiftler arasında aynı cinsten olanlar ve ne yazık ki küçük erkek ve kız çocukları da vardır. Pompei şehrinde bulunanlar içinde bazı insanların cesetleri, bazılarının yüzleri hiç bozulmadan kalmıştır. Bunlardan dolayı Pompei ahlaksızlıkları ile anılan antik bir şehirdir. Bugün kazılarda ortaya çıkanlar adeta Pompei efsanesi gibi görünse de efsanenin gerçeği dönüşmüş şekli Napoli Müzesi'nde tüm gerçekliğiyle sergilenmektedir.

Pompei de eşcinsellik, önemsiz bir konu olarak görülmektedir. Yapılan araştırmalar ile eşcinselliğin Pompei'de yaygın olduğunu, kimsenin ses çıkarmadığını göstermektedir. Ayrıca halkın taş kesilmiş şeklindeki bulunan son anları, bu durumu açıkça gözler önüne sermektedir. Ufak çocuklar, ilişkiye girerken taş kesilenler, sefa içinde yaşarken taşlaşanlar ve daha pek çok vaziyette, son hallerini yaşayan insanlardan oluşmaktaydı Pompei kenti.

Pompei halkının son anlarının nasıl olduğu, çok açık bir şekilde ortadadır. Uzmanlara göre, kükürt gazı ile zehirlenen halkın üzerine, lavların püskürmesiyle anında taş kesilmiş ve yaklaşık olarak  20000 kadar Pompei insanı oldukları yerde kalmıştır. Vezüv yanardağının aniden patlaması ile oluşan kül bulutu ve lavlar, birkaç saat içinde koca şehri yutmuş ve insanların üzerine bir anda gelen bu afet ile gaflet içindeki şehir sakinleri, son anlarında oldukları yerde Taş kesilmişlerdir. Bu nedenle, aşırılıkların neye yol açtığının bir anlamda ibret dolu vakıasıdır Pompei kenti

Kur'an-ı Kerim'de mekan veya kavim ismi verilerek Pompei'den bahseden bir ayet bulunmamakta ancak birçok ayette çeşitli şehirlerde birçok kavmin başına gelen felaketleri belirtilmektedir ve bu ayetler sanki bugün bile gördüğümüz Pompeii'den bahsetmektedir. Doğrusu hiç şüphesiz Allah doğrusunu bilir.
Sadece bir gürültü oldu ve onlar hemen susuverdiler. (Yasin suresi 29)