1959 yılında dünyanın en esrarengiz kaybolma ve
cinayet olaylarından biri yaşanmış, Dyatlov geçidi vakası bugüne değin
tartışmalı durumdadır. Rusya'da bulunan Ural Dağlarında (Kholat Syakhl Dağları) 9 gencin
ölü bulunmasının ardından, başlarına neyin geldiği, gizli bir silaha mı maruz
kaldıkları, yoksa uzaylılar tarafından mı öldürüldükleri hala incelense ve kanıtlandığı öne sürülse de ardından bir sürü komplo teorileri üretilmiştir.
1959
yılında soğuk bir Şubat gecesi yaklaşık eksi -30 derece olan Ural dağlarında bir
grup genç dağcının, bir şeyden ürkmüş vaziyette ayakkabılarını dahi giyemeden,
çadırlarından dışarıya kaçtıkları tespit edilmiş ve cesetlerine günler sonra
ulaşılmıştır. Cesetlerin üzerinde yapılan incelemede radyoaktif madde ve kemik
kırıkları tespit edilmiş, ayrıca cesetlerden birinin ise dilinin tamamen
kesildiği görülmüştür.
10 kişilik gençten oluşan Rus dağcılar, Ural
dağlarına tırmanmak için Şubat ayında bölgeye giderler. Ancak aralarında bulunan
arkadaşlarından Yury Yudin hastalanınca dağa çıkamaz, diğer arkadaşları
gezi sırasında kendisine telgraf çekeceklerini söyleyerek tırmanmaya başlarlar.
Fakat günler geçtiği halde arkadaşlarından telgraf gelmeyince, Yuri yetkilileri
haber verir ve çok büyük bir arama kurtarma çalışması başlatılır.
Ordu
ve Polislerden oluşan kurtarma ekibi, Ural dağları eteklerinde bulunan
Otorti tepesi bölgesinde, (bu dağ, yerli Mansi dilinde ölüm dağı anlamına
gelmektedir.) ilk etapta yapılan aramalarda ekibin parçalanmış çadırı
bulunmuştur. İçeriden parçalandığı düşünülen çadırda yapılan incelemelere, 9
gencin eşyaları olduğu gibi yerli yerinde durmaktaydı.
Çadırın çevresinde yapılan incelemelerde, 500 metre
ileriye doğru izlerin olduğu tespit edilmiş, izlerin sonunda ise 2 adet dağcının
cesedine ulaşılmıştır. Ekipte bulunan 24 yaşındaki Georgy Krivonischenko
ve 21 yaşlarındaki Yury Doroshenko'ya ait olduğu tespit
edilmiştir.
Bölgedeki izler üzerinde yapılan araştırmada,
dağcıların haricinde yabancı bir ayak izine ulaşılamamıştır. Dağcıların
üzerilerinde sadece iç çamaşırlarının olduğu görülmüş, ölüm nedenleri Hipotermi
olarak saptanmıştır.
Ekipte bulunan diğer kişiler araştırıldığında,
ekibin lideri Dyatlov, Rüstem Slobodin ve Zina
Kolmogorova'nın cesetlerinin ise bölgenin 150 metre ilerisinde bulunmuş ve
toplam 5 cesedin ölüm nedeni olarak Hipotermi teşhisi konulmuş, son bulunan 3
cesedin ise kampa dönmeye çalışırken öldüğü tespit edilmiştir. Ayrıca ilk
bulunan iki cesedin, ölmeden önce ağacın tepesine çıktığı, ağacın üst kısmında
bulunan dalları kopararak yakmaya çalıştıkları tespit edilmiştir. Diğer
cesetlere ulaşılamamıştır.
Yaklaşık 2 ay sonra yeniden başlatılan aramalarda,
kara gömülü halde kalan 4 ceset bulundu ve asıl esrarengiz olay burada ortaya
çıktı. Alexander Kolevatov, Nicolas Thibeaux Brignollel, Alexander Zolotaryov
ve Ludmila Dubinina'in cesetlerine ulaşıldığında cesetler üzerinde yapılan
incelemelerde Ludmila' nın dili kesik, kaburgası kırık
haldeydi.
Diğer cesetlerinde kaburgalarında ve kafataslarında
kırıklar vardı, ancak asıl İlginç olay cesetlerin hiçbirinde yara, bere ve temas
izlerinin bulunmamasıydı. Araba çarpmasına benzer bir etki oluşmuş, dışarıdan
gelen bir basınç ile içte bulunan kemikler kırılmış gibiydi. Diğer bulunan
cesetlerde olduğu gibi bunlarında üzerinde yoğun miktarda radyoaktif madde
bulunmuştur.
İşte bu ilginçlikler yanında, ayrıca cesetlerin
üzerinde kahverengi lekelerin bulunduğu iddiası eklenmiştir. (Bunu iddia eden o
zaman 12 yaşında olan bir çocuk daha sonradan Dyatlov geçidi konusunda
Dernek kurmuş ve 1990'lı yıllarda olayı araştırmaya çalışmıştır.)
Ayrıca dağcıların kamp yaptıkları bölge, Sovyet
Rusya'nın Uzay İstasyonu ile gizli bir Rus askeri üssünün tam ortasında bulunan
noktadaydılar. 9 Rus dağcının kamp yaptığı yerin, 50 kilometre ilerisinde kamp
yapan başka bir grup dağcının ise, olay gecesi gökyüzünde turuncu renkli
noktalar gördüklerini ifade etmişler, turuncu renkte noktacıklar görüldüğünü
söyleyen başka tanıklar da ortaya çıkmıştır.
Dyatlov olayında ortaya atılan iddialar
detaylı araştırılmış, ancak sonucu ulaşılamadığından konunun üstü kapatılmıştır.
Sovyet Rusya'nın dağılmasının ardından gizli arşivlerde kalan dosya, 1990
yılında yeniden araştırılmaya çalışılmış, ancak hiçbir Somut delile
ulaşılamamıştır. Dağcıların bölgede yaşayan yerli halk tarafından öldürdüğü
iddia edilmiş, ancak olay yerinde yabancı bir ayak izi, darbe izi tespit
edilemediğinden bu iddia çürütülmüştür.
Diğer bir İddia ise uzaylıların 9 genci öldürdüğü
şeklindedir. Olay yerinde bulunan bir metal parçasının dünyaya ait olmadığı
iddia edilmektedir.
Bir başka önemli
İddia, Rusların gizli bir silah denediği, bu deney sırasında gençlerin öldüğü
söylenmekte, bu nedenle olayın üstünün bilerek kapatıldığı iddia
edilmektedir.
Dağcıların rüzgar nedeniyle de ölmüş olabileceği
iddia edilmiş, rüzgarın sert çarpması nedeniyle kırık etkisi yapabileceği iddia
edilmiş, ancak dil kesilmesi, radyoaktif madde ve metal parçalarıyla ilgili bir
açıklama bulunamamasından dolayı bu iddia da çürütülmüştür.
Hastalığı nedeniyle arkadaşlarına katılamayan
Yuri, yıllar sonra yaptığı açıklamada, eğer hayatım boyunca tek bir soru
sorma şansım olsaydı o gece arkadaşlarıma ne oldu sorusunu sorardım
demiştir.
2021 yılında Swiss Federal Institute of Technology (EPFL)
göre, bilim insanları Dyatlov geçidinde meydana gelen ölümlerin nedenini nadir
görülen bir tabaka çığı olarak gösterdi. Bilgisayar simülasyonu ile
zenginleştirilen teori ile olaya neden olan olay tabaka çığı idi.
Kar sürtünmesi ile yerel topoğrafya verilerini mercek
altına alan bu bilim ekibi, küçük bir tabaka çığının hafif bir eğimde,
arkasında çok az iz bırakarak gerçekleşebileceğini kanıtladı.
Simülasyon ile desteklenen veriler ile bu doğa olayının dağcılarda, gözlemlenenlere benzer yaralanmalara yol açabileceği kanıtlandı.
Yararlanılan Kanıt kaynağı: Medya
Yorum Gönder