Alanya Kalesi (Alaile Kalesi) Nerededir – Alanya Kalesinin Tarihi –Alanya Nasıl Fethedildi

 Alaile kalesi

Alanya Kalesi, günümüzde Antalya’nın Alanya ilçesi sınırlarında bulunan ve yoğun tarihi dokusuyla şehrin ve ülkemizin sembollerinden biridir. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen Alanya Kalesi, Unesco Dünya Mirası Geçici Listesine 2000 yılında eklenmiş ve yapılan çalışmalarla UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne girmeye çalışmaktadır.

Alanya bulunan kale, 6 hektarlık alan üzerine kurulu olup 6 Km lik surlarla çevrilidir. Denizden 250 metre kadar yüksekte bulunan yarımada üzerine inşa edilmiş ve oldukça doğal korunaklı bir yapı özelliği taşımaktadır. 

Alanya Kalesinin Tarihi 

Alanya Kalesi yada diğer adıyla Alaiye Kalesinin tarihiHelenistik döneme kadar uzanmakta olup Roma, Bizans ,Selçuklu ve Osmanlı imparatorluğu gibi önemli medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Alanya Kalesi her yeni imparatorluk ile yeni kimlikler ve eklemeler kazanan önemli bir tarihi eser olarak günümüze ulaşmıştır.

Alanya’nın tarihte kimler tarafından kurulduğu bilinmemekle birlikte ilk kez M.Ö. IV. Yüzyılda coğrafyacı Scylax’un eserlerinde bu yerleşim bölgesi  Korakesion (Coracesium) olarak geçmektedir. Yine Alanya gibi Alanya Kalesi'nin de ne zaman yapıldığı konusunda net bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak M.Ö II. Yüzyılda Romalı Korsan Tryhos ve adamları tarafından yapıldığı düşünülmektedir. Korakesion özellikle korsanlar için doğal ve korunaklı bir sığınak olduğundan faaliyetlerini gerçekleştirmek için rahat bir ortam sağlamaktaydı. Yine tarihçi Strabon, Korakesion’u Kilikya’ya girildiğinde ilk göze çarpan şehir olduğundan ve zapt edilmesinin oldukça güç olduğundan bahsetmiştir.

Ancak korsancılık faaliyetleri o dönem Roma İmparatorluğunu rahatsız etmeye başlayınca M.Ö. 65 yılında Romalı Pompeius, Korakesion yani Alanya’yı fethederek burayı Roma himayesine geçirir. Şehir Roma hakimiyetine geçmesi ile birlikte yeni surlar yaptırılarak genişler. Alanya ve Alanya kalesi daha sonra gemiciler için uğrak bir yer olur ve yoğun ticari faaliyetler yaşanır. Kale ve liman Akdeniz’in en önemli bölgesi konumuna yükselir. Roma'nın, Doğu ve Batı Roma olarak ayrılmasından sonra Alanya Kalesi, Bizans yani Doğu Roma hakimiyetinde kalır. Ancak Bizans dönemine ait Alanya Kalesi tarihi ile ilgili net bilgiler bulunmamaktadır. Yapılan araştırmalar bugün Alanya Kalesinde bulunan, Orta Hisar’dan iç kale bölgesine devam eden yuvarlak yapılı surların Bizans dönemine ait olduğunu ortaya koymuştur. 

Alanya Kalesi Türklerin Eline Geçiyor

1221 yılına gelindiğinde ise Selçuklu Sultanı I. Alaattin Keykubat, kışlık olarak kullanmak için Alanya kalesini fethetmeyi kafasına koyar ve Konya’da hazırlıklara başlar. İlk olarak başkent Konya’nın surlarını tamir ettirir ve Akdeniz’de bulunan donanmaya talimatlar verir. O dönem Alanya Kalesi, Hristiyan bir aileden gelen Kyr Vart’ın elindedir.

Alaattin Keykubat, yoğun bir hazırlık sonucunda denizden ve karadan olmak üzere zaptı zor kaleyi kuşatma altına alır. 1222 yılında 2 ay sürecek olan kuşatma kış aylarında başlar. Yoğun bir mücadele sonucunda Kyr Vart’ın kendi kızı ile Alaaddin Keykubat’ın evlenmesi ve kendisinin sağ salim kaleden çıkmasına izin verilmesi şartı ile kaleyi teslim eder. Böylelikle Alanya Kalesi ve kent Selçuklu himayesine girmiş olur. Alaaddin Keykubat kaleyi fethettikten sonra ismini değiştirerek Alaiye adını verir.


Sultan Keykubat, Alanya’yı çok sevmiştir. Oldukça güzel olan kentte kışlarını geçirmiş ve Alanya’yı Selçuklunun kışlık mekanı olarak kullanmıştır. Ayrıca Alaaddin Keykubat buraya bir Selçuklu tersanesi inşa ettirmiştir.

Alanya Kalesi, yani bilinen adıyla Alaiye Kalesi bugünkü ihtişamlı yapısına Selçuklu döneminden sonra kavuşmuştur. Alanya Kalesinin fethi ile Sinop’un Selçuklu hakimiyetine geçmesinden sonra ikinci kez deniz ile buluşmasının ardından Sultan Alaattin Keykubat’a iki Denizin Sultanı unvanı verilmiştir. Keykubat, av köşkü için özel olarak Afrika’dan getirttiği leoparların kaçmaması için Leopar duvarı yaptırmış ve bu duvar günümüze kadar ulaşmıştır.

Alanya Kalesi, Selçuklulardan sonra sırasıyla Karamanoğulları ve ardından Memluklerin eline geçmiştir. Kanunu Sultan Süleyman tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Alanya Kalesi her yeni medeniyetin inşası ile yeni eklemler yapılmış ve bu topraklarda hüküm sürmüş medeniyetlerin izlerini taşıyan nadide tarihi eserlerden biridir. Bugün Alanya Kalesi aylık ortalama 140 bin civarında ziyaretçi çekmekte, kalenin belirli yerlerinde yerleşim bulunmaktadır. Alanya Kalesinde, 30 yıldır kazılar yapılmakta ve ortaya çıkan kalıntılar ile tarihe ışık tutulmaya çalışılmaktadır. Çoğu tarihçiye ve uzmana göre Alanya Kalesi, ülkemizde mutlaka ziyaret edilmesi gereken ilk 10 yerden biridir.

Post a Comment

Daha yeni Daha eski